sixty

9.2K 814 223
                                    


Haru' nun ağzından

Jungkook' un sinirli yüzünden ne düşündüğünü tahmin edebiliyordum, ama saçmalıyordu. Cidden. 

Ayrıca bu yaptığı şeyin sınıfın önünde olmasını sevmiyordum. Bildiğiniz sınıfın gözü önünde beni öpmüştü, hiç te masum olmayan bir şekilde. Öğretmenlerden biri görse muhtemelen disipline giderdik ama onun umurunda bile değildi. 

Sırf Jackson' a inat olsun diye yapıyordu. 

İkimizden de ses çıkmazken kolumdan tutup dışarıya sürüklemeye başladı. Tuttuğu kolum acımaya başlamıştı ama ben sesimi çıkarmadım.

Bahçenin köşesine gittiğimizde beni karşısına çekti ve ben de kolumu ondan kurtardım. Kolum acısa da bunu önemsememeye çalıştım. 

'' Orada ne halt ediyordun? '' diye sorduğumda gözlerini devirdi. 

'' Aynısını ben de sana sormayı düşünüyordum. '' Cidden mi? 

'' Biz sadece bir şey konuşuyorduk. '' 

'' O yakınlıkta, gülüşerek. Ah evet, tabii. '' Alayla gülmeden edemedi. Bu tavırları beni sinir ediyordu. 

'' Bir şey yapmadık, boşuna olay çıkartma. '' 

Ellerini sinirle saçlarından geçirerek arkasını döndü. Öylece volta atarken yüzünü tekrar bana çevirdi. '' Beni sinir ettiğinin farkında mısın? '' 

Kafamda türlü cümleler geçiyordu aslında. Ama bu bütün sınıfın önünde yaptığı şey sinirimi bozmuştu. Herkesin önünde yapmak için fazla ileri bir öpücüktü. 

Çok çok fazla. 

Bu yüzden etraftan tuhaf sesler duymaya başlamıştım, o beni öpmeye devam ederken. Bu yüzden sinirlenmiştim işte. 

'' O çocukla görüşmeye devam edersen pek hoş şeyler olmayacak, Haru. '' 

'' Anlamadım. '' diye seslendim. '' Bu bir tehdit miydi? '' 

Cevap vermedi. Muhtemelen bunun sonucu Jackson' a dönüşecekti. Neden bilmiyordum ama kıskandığında bu kadar... tuhaf gözükmemeliydi. 

Fazla sinirli oluyordu. 

'' Şöyle konuşmayı kes. '' diye seslendim. Bana eski halini hatırlatıyordu.

'' Eski halimi hatırlatıyorum, öyle mi? '' dediğinde kendime küfür ettim içimden. Söylediğim cümle içimden söylenmemişti. Tamamen ağzımdan kaçmıştı. 

Öyle söylemek istememiştim ki! 

'' Şey, ben- '' 

'' Merak ediyorum Haru. Bu geçmişin konusunu ne zaman kapatmayı deneyeceksin? '' 

Cevap vermeyi gerçekten istedim ama ne söyleyeceğimi bilemiyordum. Şu durumda yanlış cümle sarfeden ben oluyordum. '' Kapanmayacağını sen de biliyorsun. '' 

Gözlerini yumdu, ama bunun sinirden olduğunu biliyordum. 

'' Ne var biliyor musun? En azından eskiden böyle sorunlara yol açmıyordun. '' 

Bu söylediği biraz tuhaf hissettirmişti. Çok fazla. Eskiden sorunlara yol açmıyordum, çünkü eskiden tek yaptığım kendi kalbimin acısını yaşamaktı. 

Ama şimdi bunu paylaşıyor gibiydik. Onun da benim için endişelendiğini, zaman zaman üzülüp, kıskanıp, sinirlendiğini anlıyordum. Bu da sevdiğinin göstergesiydi. 

lover | jungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin