KÜÇÜK MUCİZELER

#Alıntı2

Küçük Mucizeler nihayet raflarda! Yarından itibaren tüm kitapçılarda bulabilir, internet sitelerinden indirimli fiyatlarla alabilirsiniz. 

Kitap 328 sayfa. (Ciltli) Etiket fiyatı 25 Tl. D&R'ın yılbaşı indirimiyle internet sitesinden 16.25'e alabilirsiniz (ki bu indirimi kullanmak istiyorsanız hızlı davranmalısınız çok süreceğini sanmiyorum 🙈 *.* )

Küçük Mucizeler hep hayatınızda olsun! 

Ocakta Ankara fuarında görüşmek dileğiyle... ♥

KÜÇÜK MUCİZELER

Sinemanın arkasına kurulmuş buz pistini görünce oğlumun çığlıkları etraftakileri gülümsetmişti. Görevli ayak numaralarımızı sorup patenlerimizi getirmek için yanımızdan ayrılınca çantamdan cüzdanımı çıkardım.

"Aklından bile geçirme." dedi Doruk kaşlarını çatarak.

"Ama sinema biletlerini de sen aldın. Bu sefer olmaz." dediğimde bana inanamıyormuş gibi bakıp cebinden cüzdanını çıkardı. Patenlerimizi getiren görevliye parayı uzatırken "Yakışıklı adamlar..." dedi bana muzır bir bakış atıp "Güzel kadınlarla dışarıya çıktığında onlara para ödetmezler. Kadının hesap ödemekte ısrar etmesi adama bir hakarettir."

"Merak ediyorum da..." dedim kollarımı göğsümde birleştirip. "Düşük gelirli bir adam olsaydın da böyle konuşur muydun?"

"Bunun parayla ilgisi yok. Yakışıklı adamlar dedim. Duymadın mı?"

"Ah! Kendinden mi bahsediyordun?" dediğimde bana sahte bir kırgınlıkla baktı. "İçeride düştüğünde sana yardım etmeyeceğim."

"Neyse ki senin insafına kalmam gerekmeyecek." deyip patenlerimizi alarak içeriye girdim. Pamir pistin önünde durmuş kayanları hayranlıkla izliyordu. Onu yanıma çağırıp patenlerini giydirdikten sonra kendiminkileri de giyip Pamir'in elini tutarak piste yürüdüm. "Önce ben gireyim, tamam mı?" dedim. Başını salladığında buzun üstüne bir ayağımı atıp kenara tutunarak diğer ayağımı da çektim. Lisedeyken Ceylin'le sık sık kaymaya giderdik ama üstünden uzun zaman geçmişti. Birkaç alıştırma hareketinden sonra buzun üstünde durabileceğime karar verince ellerimi serbest bıraktım. "Tamam!" dedim ellerimi yanlara açıp dengemi bulmaya çalışırken. Pamir alkışlayarak "Harikasın anne!" deyince ona baktım. Doruk arkasında durmuş sırıtarak bana bakıyordu.

"Gel bakalım Pamir Ege." deyip oğlumun ellerini tutarak piste girdi. "Annen kendini doğru düzgün tutamazken seni ona emanet edemeyiz." Buzun üstünde rahatça duran bedenine sinir olurken tek yapabildiğim yüzümü buruşturmak oldu çünkü kıpırdamaya biraz korkuyordum. Doruk Pamir'in arkasında durmuş, ellerini tutarken kaymaya başlayınca minik oğlumun heyecanlı çığlıkları soğuk gecede yankılandı. Kahkahalarından güç alarak ayaklarımı oynatıp kaymayı denedim. Hiç de fena olmadığımı fark edince kendime güvenerek ayaklarımı kaydırıp Doruk'un yanına geçtim.

"Hoş geldin." dedi havalı bir dönüşle kayarken. Hah! Artist.

"Anne bak! Uçuyor gibiyim." diye bağıran oğluma "Harikasın!" deyip hızlanarak önlerine geçtim. Aramıza kısa bir mesafe koyup ellerimi oğluma uzattım. "Hadi, Doruk amcanı bırakıp bana doğru kay."

"Ama düşerim!" dedi Pamir sırtını Doruk'un bacaklarına yaslarken. "Ne konuşmuştuk?" diye sordum filme girmeden önce söylediklerimi hatırlatarak. "Bazen düşebiliriz. Ama ayağa kalktığımız sürece sorun değil. Yürümeyi öğrenene kadar kaç kere düştün, biliyor musun?" Başını iki yana sallayınca yüzüme şaşkın bir ifade yerleştirip "Yüzlerce kez!" dedim. Bu onu güldürmüştü. "Hiç korkmadım mı bir daha düşmekten?"