6/ İmdat

6.1K 413 177
                                    

"Uyanın artık!"

James, duyduğu bağırma sesiyle gözlerini hızlıca açtı. Rodolphus Lastrange, karşısında duruyordu.

Ve bir gariplik vardı. Çünkü yanında Marcella uyuyordu. Saçlarının bir kısmı taş yataktayken, bir kısmı yataktan aşağı dökülüyordu. Kolunun bir kısmı yataktayken, diğer kısmı aşağı sallanıyordu. Bacağının biri yukarıdayken, diğeri aşağıdaydı.

James ise kollarını birleştirmiş, kafasının altına koymuştu. Dümdüz bir şekilde yatmıştı.

"Neden birlikte yatıyorsunuz siz?"

"Yemin ederim benim bir alakam yok! Bütün gece boyunca zaten uyurken gezindi, en sonunda da benim yanıma gelip yatmıştır."

James, Marcella'yı sarstı. "Uyan sersem."

Marcella, gözlerini yavaşça açtı ve bir çift siyah bot gördü. Bakışları hafifçe yukarı çıkarken en son Rodolphus Lastrange'i görmeyi beklemiyordu.

Kalktı, gerindi ve "Günaydın Profesör." Dedi.

Sonra da arkasını döndüğünde gördüğü James ile çığlığı bastı.

"Senin benim yanımda ne işin var pis yaratık! Asam nerede? Seni okulun çatısından aşağı atacağım!"

"Senin yatağın mı? Dön de nerede yattığını bak!"

Marcella, nerede yattığına baktığında James'in yatağında olduğunu gördü. Daha sonra kırmızılaşmış yanaklarıyla "Açıklayabilirim Profesör..." Dedi.

"Uyur gezer olduğunu biliyorum. Açıklama yapmana gerek yok. Gidin ve üstünüzü değiştirin. Birazdan kahvaltı başlayacak."

Rodolphus, kapıyı açtı zindanları terk etti.

Marcella, kapıya doğru koştu ve çıktı. Kapıyı kapatıp, zinciri taktı.

"Sen ne yapıyorsun sersem?" Diye sordu James. "Hemen aç o kapıyı!"

"Asanı buraya koyuyorum, pis yaratık." Dedi Marcella ve tam karşıya asayı koydu. "Ve kendi asamı da alıyorum."

Asasını alarak salladı.

"Kapıyı aç. Komik değilsin."

"Komik olmak istediğimi kim söyledi, Potter? Ben gidiyorum, açlıktan midem sırtıma yapıştı ve gidip derimi kazıya kazıya banyo yapacağım. Kesin kuduz olmuşumdur!"

Marcella, sırıtarak el salladı ve zindanları terk etti. James, arkasından intikamımı alacağım diye bağırıyordu.

***

Marcella, odasına geldikten sonra bugün öğlene kadar uyumaya karar verdi. Herkes hazırlanıp çıkarken o banyoya girdi. İçini ısıtacak, güzel sıcak bir duş aldı ve saçlarıyla vücudunu köpükledi. Daha sonra bornozuna sarınıp tek başına olduğu odasına girdi.

Kurulanıp, giyindi ve yatağına girdi. Asasını bir kez sallayıp bütün koyu yeşil perdeleri çekti ve içerisinin karanlık olmasını sağladı.

***

"O kızı pişman edeceğim." Dedi James.

Rose, gözlerini devirdi. "Yeter artık James. Akıllanmadın mı?"

"Akıllanmak mı? Onu akıllandırmadan asla! Ama önce gidip uyumam lazım. Kız gerçekten de uyur gezermiş... Bütün gece ruh emici gibi gezdi."

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin