8/ Hogsmeade

5.8K 390 386
                                    

Yorum yaparsanız çok mesut ve bahtiyar olacağım. Şimdiden teşekkür ederim.

Keyifli okumalar.

Marcella, esneyerek gözlerini açtı. Gerinip, sağ tarafa doğru döndüğünde Jenna'nın yatağının dün bıraktığı gibi düzenli olduğunu gördü ve bu kaşlarının merakla kalkmasına sebep oldu. Yatağından kalkıp, üzerindeki Slytherin yeşilli ve siyahlı pijamalarıyla yürümeye başladı. Bugün cumartesi olduğu için herkes uyuyordu ve Marcella ses çıkarmamaya özen göstererek tuvalete girdi.

Elini yüzünü yıkayıp tuvalet ihtiyacını giderdi ve saçlarını toplayarak çıktı. Jenna hala daha ortalıkta yoktu. Ne yani, bu kadar erken mi kalkmıştı?

Marcella, dolabına yürüdü. Kapaklarını açıp bir kot pantolon ve zümrüt yeşili kalın bir kazak çıkardı. Üstünü değiştirip, eline fırçasını aldı ve kabarık saçlarını fırçalamaya başladı... Ölüm gibiydi! Sonunda saçlarıyla cebelleşmeyi bitirip ayaklarına çorap giydi ve üstüne de siyah kabanını giyip kafasına yeşil beresini ve boynuna yeşil atkısını doladı.

Buraya gelmeden önce de en sevdiği renkler yeşil ve siyahtı. Ayağına botlarını giyip odadan çıktı.

Ortak salona geldiğinde üst sınıflardan birkaç Slytherin erkeklerinin gülüştüklerini gördü. Yanlarına gitti.

"Günaydın. Acaba Scorpius Malfoy ya da Severus Potter'ı gördünüz mü?"

Oğlanlardan birisi "Hayır." Diye cevap verdi. Marcella başını sallayıp yürüdü ve tablodan geçip çıktı.

Ellerini cebine koyarak koridorda yürümeye başladı. Ortak salona gidip, kahvaltı eden öğrencilere baktı. Slytherin masasına geçti ve her zamanki yerine oturdu. Kimse gelmemişti.

Tabağına birkaç poğaça, peynir, zeytin ve reçel alıp bardağına sıcak yeşil çay koydu. Kahvaltısını etmeye başlamıştı ki gözlerini Griffindor masasına çevirdi.

Rose Weasley tek başına kahvaltı ediyordu ve arada sırada kaçamak bakışlara Hufflepuff masasında oturan Remus Lupin'i ve bir kızı kesiyordu.

Lupin ve kız gülüşerek kahvaltı ederken Rose ise somurtuyordu. Kızıl saçları yüzüne dökülürken yeşil gözlerini yeniden tabağına çevirdi.

"Günaydın böcek."

Scorpius, Marcella'nın yanındaki yerini alırken Marcella da ona "Günaydın Scorpy." Diye karşılık verdi.

"Hey, sakin ol ve saat on bir yönüne bak. Rose Weasley'e."

Scorpius, eline bir poğaça alırken Marcella'nın dediği yere baktı ve kahvaltı eden Rose'u gördü.

"Yani? Kız zeytin yiyor."

"Biraz daha bak Scorpy. Az sonra ne yapacak, izle."

Scorpius, mavi gözlerini Rose'a dikip izlemeye devam etti. Zarif hareketlerle çatal ve bıçağına kullanarak omletini bölüyor ve küçük lokmalar halinde yiyordu. Ta ki...

Gözlerini Lupin ve o kıza... Violett'a dikene dek.

Onları izledi, daha sonra yeniden önüne döndü. Birkaç lokma daha yedi ve sonra yeniden onlara baktı.

"Gördün mü?" Diye sordu Marcella. "Lupin ve o kızı kesiyor."

"Evet Cella. Arkadaşına bakamaz mı?"

"Tabi ki bakabilir Scorpy ama sertçe bakmaz. Senin bir sevgilin olsa ben öyle bakmam."

Scorpius, elindeki poğaçayı Marcella'nın tabağına bıraktı ve iştahının kapanmasına engel olamadı. Bakışlarını yeniden Rose'a dikti.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin