14/ Kan

5.4K 387 360
                                    

Bu bölümü yazarken fark ettim ki, Harry Potter serisinde en çok geçmişi seviyorum ve gerçek hikayeyi delice merak ediyorum.

Açıkçası, Rowling Lanetli Çocuk kitabını yayımladığı zaman büyük bir hayal kırıklığı yaşamıştım.

Rowling, kesinlikle geçmişi yazmalı... Gerçek Çapulcu hikayesini, Woldemort'un yükselişini, Zümrüdüanka Yoldaşlığı'nın oluşumunu...

Harry Potter fanlarının büyük çoğunluğu tarafından en çok merak edilen bölümler eminim ki bunlar, belki bir gün bu dileğim gerçekleşir ve Rowling sesimizi duyar.

Bana katılanlar var mı? Geçmişi mi merak ediyorsunuz, yoksa geleceği mi?


Geçmiş...

Andromeda Black, Hogwarts'tan mezun olmuştu ve on sekiz yaşına girmişti.

Okul kapanmış, yaz tatilindeydi. Değişik duygular içerisindeydi ve ruh sağlığı hiç iyi değildi. Elindeki zarfa iki de bir bakıp duruyor, iç geçiriyor ve sıkıntıyla ellerini dizlerine vuruyordu.

Çünkü elindeki zarfta kocası olacak adamın ismi yazıyordu.

Rodolphus Lastrange.

Andromeda'nın kalbindeki isim ise çok başkaydı. O bir Muggle'a aşıktı. Tonks... Sevdiği ve hayatını birleştirmek istediği adam...

Öte yandan Lastrange ile evlenirse, kesinlikle Ölüm Yiyen olacaktı ve Karanlık Lord'a bağlılığını sunacaktı.

Andromeda bunu hiç ama hiç istemiyordu. Aydınlık Tarafı da istemiyordu. Andromeda'nın istediği tek şey Tonks ile evlenip onunla bir yuva kurmak ve bu bütün saçmalıkları arkasında bırakmaktı.

"Andromeda!"

Annesinin bağırışını duyduğunda yüzü kasıldı. Zorlukla oturduğu yerden kalktı.

Odasından çıktı ve merdivenlerden aşağı indi. Narcissa Black, annesinin dizinin dibinde oturuyor ve kumaşlara bakıyordu.

"Andromeda şunlara baksana!" Diyerek heyecanla gülümsedi Narcissa. "Senin düğünün için kendime harika bir kıyafet diktireceğim."

"Birazdan terziler gelecek." Dedi Druella Black. "Neredesin sen?"

"Uyuyordum." Dedi Andromeda hevessiz bir sesle. "Başka zaman gelseler olmaz mı?"

Druella, öfke dolu bakışlarını ona dikti. "Geçen haftadan beri erteliyorsun! Ne istiyorsun? Düğününe pijamayla gitmeyi mi?!"

Narcissa, annesi bağırdığı an elindeki kumaşları bıraktı ve oturduğu yerden kalktı. Bahçeye baktığında Bellatrix'in geldiğini gördü.

"Bella geldi!"

Bellatrix, birkaç dakika sonra eve girmişti. Kumaşların her yere yayıldığını görünce alaycı bir gülüşle Andromeda'ya baktı.

"Düğün hazırlıklarına başladın mı kardeşim?"

Andromeda gözlerinden geçen kırgınlıkla başını yere eğdi. Gözleri dolmuştu.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin