15/ Büyü Kitabı

5K 389 182
                                    

Andromeda, Marcella'nın kolyesine bakarken eski anılara dair bir yolculuğa çıkmıştı.

Gözlerinden akan yaşları hızlıca sildi ve Marcella'ya baktı.

"Hatırlamıyorum Marcella." Dedi Maria.

Çünkü o kolyeyi onun boynuna doğduğu ilk gün Bellatrix asmıştı.

"Neden? Ne oldu?" Diye sordu Andromeda.

"Hiç." Dedi Marcella. "Merak etmiştim."

Andromeda başını sallamakla yetindi. Marcella, kolyesini kazağının altına atıp mutfağa gitti ve kendisine bir bardak meyve suyu koydu.

Yeniden odaya döndü. Andromeda'nın karşısındaki koltuğa oturdu.

"Ee, okul nasıl gidiyor Marcella?" Diye sordu Andromeda. Şüphesiz ki harika bir cadı olacaktı.

"Güzel." Diye cevapladı Marcella. "Simdiden çok özledim."

Andromeda gülümsedi. Bazen kendisi bile Hogwarts yıllarını özlüyordu. Black olması, neredeyse tüm ailesinin Slytherin' de olması ve herkesin ona potansiyel bir Ölüm Yiyen olarak bakmasının dışında tabi ki.

Marcella, çok güzel bir dönemde okula başlamıştı. Ölüm Yiyenler'e liderlik edecek kimse yoktu ve pasif durumdaydılar. Böylece okul iyiler ve kötüler olarak ikiye ayrılmış olmuyordu. Belki hâlâ daha Karanlık tarafın fikirlerini benimseyen kişiler olabilirdi ama onlar da tehlikeli sayılmazdı.

Marcella, sadece tek bir konuda şanssızdı. O da Slytherin gibi neredeyse herkesin Saf kan olduğu bir bölümde Muggle doğumlu olmasıydı.

Ama yine de, herkesin onu Bellartix ve Rodolphus Lastrange'in çocuğu olarak bilmesinden çok çok iyiydi.

Kesinlikle.

"Arkadaşların var değil mi?"

Marcella gülümseyerek başını salladı. "Çok fazla olmasa da evet, çok iyi dostlarım var."

"Ne güzel. Yatılı okumak zor mu?"

"Aslında değil." Dedi Marcella. "Benim okulum çok güzel, her istediğim şey var. Bu yüzden zor değil, çok şanslıyım."

Hogwarts, mükemmel bir yerdir.

Andromeda, Marcella'ya gülümsedi. Marcella da kadına gülümseyerek karışık verdi.

***

Remus, Violett ile yatağında uzanıyordu.

Violett, Remus'un odasının duvarlarına yapıştırdığı Remus Lupin, James Potter, Sirius Black, Dora Lupin ve Lily Potter'ın hareketli fotoğraflarına bakıyordu.

Remus da bu sırada Violett'ı izliyordu.

"Ne kadar güzeller." Dedi Violett. "Annen ve baban, dostları... Harika."

Remus, Violett'ın yüz hatlarına bakarken "Bence de." Dedi.

Violett, hafif bir gülümseme ile "Neden hiç Sirius Black'in kız arkadaşı yok?" Diye sordu.

"Varmış... Yani, Harry babam Sirius Black için her zaman 'O çok çapkınmış.' Derdi. Bir sürü kız arkadaşı olduğu için, hiçbiriyle fotoğraf çekilmezmiş. Ne James Ve Lily gibi ne de benim annem ve babam gibi bir ilişkisi olmamış."

Violett, bakışlarını Remus'a çevirdi. "Onları özlüyor musun?"

"Hiç sarılmadığın ya da sesini duymadığın birini özleyebilir misin?" Diye sordu Remus.

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin