6.Bölüm: Gıcık Çocuk

652 212 107
                                    

Atakan karakterini değiştirdim haberiniz olsun...

Hatalarım için şimdiden affınıza sığınırım. Çok özür dilerim...
İyi okumalar... Yorumlarınızı benden esirgemeyin Cancanlarım.

HİRADAN

İremin bugün ki hali çok komik di ya.
Valla deli kız ya gözünü hırs bürüdü aniden.
Biraz sosyal medyada gezindikten sonra telefonumu masamın üzerine koydum. Bugün müdürün dediklerini düşündüm;
Oğuzlara babalarınız dediklerine göre ... demek ki bu okula gelmelerinin bir sebebi ? Acaba neden geldiler ki.
Merak ettim ya . Neyse ilerde öğrenirim.
Vücuduma bakınca kilo aldığımı fark ettim. Hıı kilomu o hızla yatağımdan kalkıp aynanın karşısına geçtim ve vücuduma baktım. Ayy yok valla baksana basenlerim çıkmış sanki. Hemen olduğum yerde zıplamaya başladım. Hareketler yapmaya başladım. Kendi kendime söylenmeye başladım. Aptal hira öküz gibi yersen olacağı budur. Hapur hopur götürüyordun çikolataları mideye.
Allah'ım ya. Eski kilolu halime dönmek istemiyorum. Daha 2 yıl önce bile çok kiloluydum. Annemin vefatından sonra zayıflamıştım...
Değişik değişik hallere girerek kalori yakmaya çalıştım. Ama epeydir spor yapmadığım için hemen yoruldum. Kendimi yatağımın üstüne attım. Ve uyumaya çalıştım. Sabah telefonum sesiyle uyandım . Ama telefonumu bulamıyorum. Bir fark ettim ki yerde hemen aldım elime kim olduğunu bakmadan açtım.
"Neredesin sen ya?" Sesinden Araz olduğunu anladım.
"Evdeyim ya nerede olacağım Araz ya ."diye biraz tepki gösterdim. Evden başka nerede olabilirim ki?
"Şu telefona baksana saat kaç?"
Offf kaçmış saat diyerek telefona bakınca saatin 10 olduğunu gördüm.
Aniden yataktan o hızla kalktım.

"Lan insan uyandırır." Diye bağırdım telefonda. Ve hemen telefonu Arazın üstüne kapattım . Bir hışımla evden çıktım. Saate bakınca 10. 15 geçiyordu. Allah'ım şimdi bekle servis gelsin. Bekle bekle tam 10 dakika oldu ne gelen var ne giden . Off ya daha ilk haftadan yok yazıldım. Hadi lütfen gel ya lütfennn.
İçimden kendime söylenmeye başladım gece gece spor yaparsan tabikide vücudun ağarır ve uyanmaz tabikide ya ...
Evden o hızla çıkınca ne giydiğimi bile hatırlamıyorum. Üstüme bakınca siyah bir tişört ve siyah deri ceket altında da siyah pantolonumla converslerimi giymişim.
Ne ara giydim lan bunları ben.
Aniden bir sesle kendime geldim. "Delirdin mi ? " diye noluyor ya diye sesin tarafına bakınca Oğuzun olduğunu gördüm.
"Ahh pardon sen zaten deliydin. Bunu sana sormam saçma oldu. Dimi?" Diyerek göz kırptı. Yarabbim ya neden ben bu durumum'dayken bunu yolladın ki şimdi. Oflamaya başladım. Karşımda siyah arabasıyla durmuş. Elinde sigarasını tutmuş bana bakıyordu.
"Ya git be" diye tersledim onu . Havalı aptal, zengin züppe ya. Başını sağa sola sallayarak "Daha yeni geldim ama hemen gitmem. " dedi.
"Off banane ne yaparsan yap bana bulaşmada." Diyerek saatime baktım. Nerede kaldı bu servis ya. Aniden dikkatimi oğuz çekince .Arabasında bana baktığını ve yüzüme beni sinir edecek bir gülücük yollayarak "Ama benim ilgi alanım şu anlık sensin." diyerek kendini biraz camdan dışarıya çıkardı. Elini yanağına yaslayarak bana baktı...
Allahımm çok tatlı değil mi??? Ne diyorsun Hira sen ya. "Kendini ne zannedi--" tam diyecekken servisin geldiğini fark ettim hemen el kaldırdım durması için .
Koşarak tam servise binecekken birinin kolumu tutup çekmesiyle eski yerime geri döndüm. Beni çeken kişiye bakınca Oğuz olduğunu anladım. Yüzümü buruşturarak kolumu çekmeye çalıştım. Ama nafile bana ters ters bakan bir Oğuz var şuan karşımda .
"Ahhh alıştın galiba sen de kolumu tutup çekmeye . Bırak şu kolumu yemin ederim erkek falan demek yapıştıracağım sonunda yüzüne. " Oğuzun değişik değişik bakışlarına maruz kaldım sonunda. Ben az önce ne dedim... Yürek mi yedin sen Hira ?
Sen kimsin be?

Ben senin iç sesinim ..

Ya çık git. Milletin iç sesi insana güven verir sen ne yapıyorsun iç ses ya.
"Ciddi ciddi düşünmüyor değilim. Delirdin mi sen? Niye kendi kendine konuşuyorsun? Ve de bırakmazsam ne yaparsın..." oğuzun sesi gelince düşüncemden ayrılarak ona baktım. Gerçekten de ne yapabilirim ki. Durdum onu baştan aşağıya inceledim. Ve gözlerim ayaklarına takıldı. Tabi ki de ya. "Şimdi sen bırakmıyor musun? Bak son uyarım bırak." Diye meydan okudum ona. Bana karışmayacaktın Oğuz efendi.
"Yoo niye bırakayım ki" tam ağzına vurmalık dimi Hira. Yarabbim herkes gitti sen mi geldin iç ses.
"Tamam sen kaşındın." diyerek aniden ayağına sert bir şekilde vurdum.
Hemen kolumdan elini çekerek ayağını tuttu.
"Siki--" tam bana küfür edecek ;
"Aaa çok ayıp ben seni uyarmıştım değil mi?"
"Sus lan suss " diye bağırınca bir an korktum çünkü aniden bana ters ters bakarak üstüme doğru geldi. Gözlerinde etrafa korku saçıyordu. Ona korktuğumu belli etmemem lazım.
"Allah Allah neden susuyor muşum. Ben seni uyarmıştım. Senin yüzünden servisi de kaçırdım." Halen devam ediyor yaklaşmaya o her yaklaştığın da ben de bir adım geri gidiyordum. En son servis yerinde gidecek yer kalmayınca durdum.
"Bana bak Hira sana karşı hep alttan alıyorum. Bir daha kine bu kadar sakin olmam. Ve hayatın boyunca unutmayacağın bir iz bırakırım sana.
TAMAM MII " dediklerinin hiçbirinden korkmadım . Ama en son bağırışından korktum. Tamam dememe izi vermeden arkasını dönüp arabasında bindi ve gitti. Ne oluyor be ay ödüm koptu. En iyisi ben bunla hiç konuşmayayım.
Of ben daha yeni ne yaptım ya. Ve bana karşı neden alttan alıyormuş ki o!
Bari beni de okula bıraksaydı.
Odunn.
Saate bakınca saat tam 11.00 dı. Tamam Hira sen artık öğleden sonraki derslere gir. Okul için aceleci davranmama gerek yok . Servis yerinde oturdum. Bu çocuk bu yıl kesin benle çok uğraşır ya. Ne yapsam okul mu değiştirsem... Hayır ya bir çocuk yüzünden okul mu değiştirilir. Telefonumu cebimden çıkardı İrem'i aramak için ama gözüme aniden tarih takıldı. Neee ben bir haftadır annemin yanına gitmiyor muyum . Hemen kalktım ve mezarlığı doğru yürümeye başladım.Bir yandan da düşünüyorum Annem affeder mi acaba beni bir haftadır yanına gitmiyorum ki ben. Affetmezse ne yapacağım ben. Acaba nasıl gönlünü alabilirim ki. Ne yapsam acaba ...
"Sevdiğinizin gönlünü hoş tutun. Gelin haydi çiçek alın" diye bir bağırış gelince hemen bağıran çiçekçiye baktım. Evet ya annem papatyaları çok sever.
"Abla bana bir demet papatya verir misin? " hemen cüzdanımı çantamda aramaya kalkıştım. Ama yok off lütfen unutmayayım. Lütfen. Ama hayır yok unutmuşum.
"Buyur kızım" diye çiçekçi abla bana çiçeği uzattım.
"Abla ben paramı evde unutmuşum . Kalsın... Görüşürüz abla." Gözlerim dolarak döndüm. Ve yoluma kaldığım yerden tam başlayacakken.
"Kızım al götür istediğin kişiye. Buradan geçince verirsin" diye bir ses duyunca çiçekciye dönüp baktım.
"Gerçekten mii? Çok teşekkürler abla"
Hemen çiçekleri elime aldım. Yoluma devam ettiim bu sefer hemen gitmek için daha hızlı yürümeye başladım.

Kalbim Acıyor AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin