#19#

34 13 0
                                    

    
     
     Sabahın ilk saatlerinde yoğun nefeslerin ardından çıkan sessizlikte bir ses ilişiyordu kulaklarıma. Sanki benim adımı söylüyor gibi. Bir dakika bu ses bir erkek sesi ve evet bu babamın sesi. Gözlerimi o derin bir güzel uykudan zorlanarak açmaya çalıştım. Arkamı döndüğümde babam hafif açmış kapının arasından , babam bana bakıyordu. Ve seslenmeye devam...

- Sude kızım kalkta ,gidiyoruz biz ,kapıyı kitle.
-Hı hı. Tamam...
-Tamam hadi kalk bekliyorum.

    Yavaş bir şekilde kalktım yatağımdan ve saçlarımı yana doğru serdim. Kapıdan çıktığımda kardeşim Serkan, kapşonunu giyiniyordu. Uykulu gözlerle babamı dinlemeye çalıştım :

- Sude ben anneni alıp gelecem. Sen daha uyuma istersen ,kalk annen gelene kadar ortalığı filan topla ,tamam mı kızım ?
- Tamam babacım.

Babam çıkmıştı ,tam arkasından hızlıca Serkan' da çıkmıştı. Aa tabii , o hızlıca çıkışta beni öpmeyi de unutmamıştı. Bir an korkmuştum tabii , öyle hızlıca çıkacağını tahmin etmemiştim. Sonra arkasından gülerek baktım.

- Hayırlı işler. Allah'a emanet olun.
-Sağol abla. 
- Teşekkürler ,benim biricik kızım ,sende inşallah...
-İnşallah.

Onları yolcu ettikten sonra rahat bir şekilde odama gitmiştim. Önce kendimi kollarımı açarak yüzüstü  yatağa bıraktım. Bir süre böyle bekleyince kafamı kaldırdım ve sırtüstü  yattım. Kalkıp ortalığı toplamam sanki hiç umrumda değilmiş gibi davranıyordum. 
Artık rahatlığı bitirmenin zamanı geldi diye düşündüm ve ayağa kalktım. Ayağa kalktığımda ise mesaj bildirimi geldi. Telefonu elime aldım ve mesajı okumaya başladım. " Değerli​ abonemizdiye başlıyınca  içimden bir of çektim.

- Başka ne gelirdi ki zaten ,bir hâlımı hâtrımı  soran yok.  Kırk yılın başı gelirse bir müslüman kardeşim cumamı kutlar ya da arada gelen değerli abonemiz mesajı. Şimdiden yaşlılığa tur bindirmiş gibiyim.

Ben böyleydim işte. Yanlızlık, yanlızlık, yanlızlık...Evden dışarı çıktığımda dostum olur yanlıca. Zeynep vardı ,hatırlıyor musunuz? O benim ilkokuldan beridir ki okul arkadaşım , küçüklüğümden beridir ki bir tek de o oldu arkadaşım. Tatil olunca hiç görüşmemiştik. Acaba ne yapıyordur? Neyse sonra ararım , deyip  telefonda gezinmeye başladım.

Geziniyim ,bakınıyım derken Derya ablam aradı birden. Şaşırmıştım aslında. Beni aramazdı hiç. Direkt annemi ya da babamı arardı. Dedim ya kimse benimle şu yaşıma kadar uğraşmak istemezdi. Açtım hemen telefonu:

"Alo ablacığım , yanlışlıkla beni aradın..."
"Anlamadım...Sude bu nasıl telefon açmak. "
"Nasıl açtığım önemli değil ,uğraşma diye yaptım ,hadi kapat başka birisine ulaş..."
"Ne saçmalıyorsun Sude kardeşcim. Ben seni aradım. "
"Emin misin?  Bak isme bak belki karıştırıyorsundur.."
"Sude seni aradım işte , neyi zorlamaya çalışıyon canım ? Annemlerden azar yiye yiye beynini mi üşüttün? Kızdırıyon beni aaa ..."
"He ya beynimi üşüttüm şuan. Nasıl bir şeyse daha ısıtamıyorum. "  deyip bağırdım ona. Ne demek ya azarı yiye yiye beynini mi üşüttün. Azar bekçisiyim sanki. Oh ,iyi ettim bağırmakla.
"Bak bağırma bana. Kızdırma beni. Offf be seninle de iki dakikalık konuşulmuyor. Bildiğin azar yemeyi arıyorsun. "
"Derya ablacım , anneme merak etme selam söylerim. Hadi kapatıyorum ,bay bay ,kendine iyi bak , Allah'a emanet ol ,öptüm. Hakkını helal et.."
" Sude bir dinle..."
"Yetmedi mi ,Allasmarladık ablacığım bay..."
"-dıt"

Telefonu onun yüzüne kapatmıştım. Sinirle... Ve daha sonra telefonu  kapattım ve ,telefonda konuşurken ayağa kalmıştım, sinirle yatağa fırlattım. Ne demek ya ,azar yutarım sanki , hanım hanımcık olduğum halde duramıyorum azar arıyorum ,yok beynimi üşütüyorum. Artık sinirden gözlerim de dolmuştu zaten. Bir kaç damla yaşı istemsizce akıttıktan sonra biraz daha kendime gelir gibi oldum. Ve içimden "YA VEDUD" çektim. Rabbim inşallah sabrını verir.

HAYATA DAİR "ZAAFIMSIN"Where stories live. Discover now