10.Bölüm Araz

309 89 65
                                    

Arkadaşlar medyada BEŞİKTAŞ fotoğrafı var. Dün Şampiyonluğumuzu ilan ettik onun için her yerde resimlerini paylaştım sıra da buradaydı. Onun için diğer takım arkadaşlarımız kusura bakmasın.  


İYİ OKUMALAR;

Acaba ben bu çocuğa çok mu yakın mı davranıyorum ya. Git gide yakınlaşıyoruz gibi ya. Saçma sapan düşünme  Hira ya sadece arkadaşız ondan bana öyle takılıyor başka ne olabilir ki? Her seferinde bana geleceksin gibi sapma kelimeler kullanması beni çok sinir ediyor ya. Eğer arkadaşsak onu bu konuda uyarmalıyım değil mi? Uzandığım yatağımda bir sağ döndüm bir sol döndüm uyuyamadığımı anlayınca yatağımdan kalktım. Saate bakınca sabah beş olduğunu gördüm. Yuhh yani ben neden uyuyamıyorum ya neden bu çocuk hep aklımda onun yüzünden uyuyamadım zaten. Odamda kapalı olan kutularımı yavaşça açıp yerleştirmeye başladım. Hayatım boyunca hep boş duygulara kapılmaktan çok korkmuşumdur ama her seferinde de kime bir  şey hissettiysem gereksiz oldu. Onların sonucunda hep ben üzüldüm. En son Sarp'ı sevmiştim ama normal bir sevgi değildi. Uzaktan uzağa hep onu takip etmiştim, onu hep uzaktan sevmiştim.Bir deftere her günün sonunda ona olan duygularımı yazıyordum. Bir gün arkadaşlarım sayesinde cesaretimi toplayıp  yanına gittim.

              İki yıl önceydi. Okul bahçesine indim ve bir grup arkadaşıyla yeşilliklerde oturmuştu. O defteri elime aldım yanına gittim. Tüm erkek arkadaşları yanındaydı. Hafifçe tebessüm ederek "Sarp" demiştim. Heyecandan başka hiçbir şey diyememiştim. Herkesin gözleri bana çevrilmişti. Sarpla göz göze gelince bir andan dünyam durmuştu sanki. Bence bir insanı anca benim sevdiğim kadar güzel sevebilirdi insan. Ters bir şekilde efendim demişti Sarp. Bir an üzülsem şansımı deneyecektim kararlıydım. Daha çok heyecandan duramayınca elimdeki defteri ona verdim ve hemen sınıfıma çıktım. Ben emindim bana olumlu bir cevap verecekti. Çünkü deftere yazdıklarım benim kendi ve doğru duygularımdı. Ama keşke bazen istediklerimiz olsa değil mi ? Defterimi vereli iki gün geçmişti ama ne gelen bir arkadaşı ne de gelen kendisi vardı. Aynı sınıfta olmamıza rağmen iki gün boyunca okula da gelmemişti. O günün sonunda artık tamamen ümidimi kaybedecekken kulaklarıma dolan sesle dünyam karardı.

"Merhaba arkadaşlar ben Sarp ALDİNÇ. Şuan müdür'ün odasındayım ve size çok önemli bir şey söyleyeceğim. Beni dikkatli dinleyin;

Buradan 9/A sınıfında okuyan Hira GÜNDOĞDu' ya sesleniyorum. SENİN GİBİ BİR KIZ BENİMLE NASIL SEVGİLİ OLDUĞUNU HAYAL EDER Kİ. TATLIM SEN KİMSİN BEN KİMİM? SENİN GİBİ KIZLARA BİZ KEZBAN DERİZ. Senin o saf duygularına ihtiyacım yok. Senin gibi kızlar benim için tek bir geceliktir. İstersen akşama gelirsin..."

           Bu sözleri duyduktan sonra hiç bir erkeğe güvenilmeyeceğini anlamıştım. Ondan sonra ne kimseye aşık oldum ne de başka bir duygu besledim. Herkes tarafından dalga konusu olmuştum. Hocalarımın bile yüzüne bakamıyordum. O yıl bittiği gibi okulu değiştirecektim ama annem'in ölümüyle hayatımda ki ikinci darbeyi aldım. Aynı arabada annem'in ölüp benim sağ çıkmam çok bir durum benim içim. Ama kendime söz verdim ben o Sarp'ı kendi ayağıma getirecektim. Gözlerim yavaş yavaş dolduğunu hissetmemle hemen kalkıp banyoya geçtim. Güzelce duşumu alıp odama geçtim. Saate bakınca altı buçuk olduğunu gördüm. Neyse ki dolabımı düzeltmiştim. Hemen kendime beyaz bir tişört altına da siyah pantolonumu giyip saçlarımı taradım. Aynanın karşısına geçince çok spor giyindiğimi fark ettim. Çantamdan makyaj eşyalarımı alıp yok denecek kadar az bir makyaj yaptım. Evdekilerin uyanmadığını anlayınca mutfağa geçip kahvaltıyı hazırladım. Daha erken olduğunu anlayınca üzerime para alarak evden çıktım. Kahvaltıya bir portakallı kek yapayım dedim. En iyi yaptığım pastaydı. Sadece bir sorun vardı. Daha ben buraları bilmiyordum ki. Nerede market var acaba. Yola çıkarak biraz yürüdüm ama gözüken hiçbir şey yoktu. Hiç kimse de yoktu ya. En iyisi eve dönmek. Tam arkamı dönüp eve gidecekken birinin geldiğini gördüm. Tam bana yaklaşınca bunun Atakan olduğunu gördüm. Hiç tanışmamıştık ama İrem çok iyi biri olduğunu söylemişti. Söylene söylene tam yanımdan geçecekken "Bir şey sorabilir miyim? " diye seslendim. Sabır çekerek durdu ve yüzüme baktı. Çok sinirli bir şekilde bana bakan gözleri aniden yumuşayarak "Tabi ki" dedi. Bir an neye uğradığımı şaşırdım. Biraz konuşunca çok iyi biri olduğunu anladım. Birlikte markete gittik ve ne yapmama rağmen aldıklarımı o ödedi.

Kalbim Acıyor AnneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin