Yanlış Anlaşılma

3.1K 24 1
                                    

Medya: Aslan

Üzerinde siyah ve beyaz renkli bir badi vardı. Altındaysa ten rengi bir pantolon. Beline ise pantolonu ile aynı renk bir gömlek bağlamıştı. Ama bu çocuk, çok tatlıydı!

Boş olan bir yere oturdu. Çocukla bir an göz göze geldiler. Hemen kafasını eğdi. Kumral rengi saçları, o bal rengi gözleri... Ah o gözleri... 'Bende gözlerle ilgili bir takıntı var galiba' diye söylendi. O çocukla gerçekten tanışmak istiyordu. O sırada lavaboya gitmiş olan Merve gelip Sude'nin yanına oturdu. Sude o kadar dalmıştıki farketmedi. Merve onun bir çocuğa baktığını farketti ama Sude dalmış olduğundan tam olarak hangi çocuğa baktığını seçemedi.
-Sude!
-...
-Sudee!
-Ha? Efendim, bana mı seslendin Merve?
-Kime bakıyorsun?
-(Utanır.) K... Kim? Be... Ben mi? Kim... Kimseye!
-Yeme beni. Deminden beri bakıyorsun işte. Görüyorum.
-Mervee!
-Tamam ya, kızma. Yakında çıkar kokusu.
-...
-Bak ne diycem. Öğretmen doğum yapacaktı. Yani izinli. Kantine mi gitsek? Hem sana okuldan bahsederim.

Sude çaktımadan çocuğa döndü. Çocuk bir şeyler yazıp duruyordu ama oradan görünmüyordu. Her ne kadar çocuğun yanından ayrılmak istemedede Merve'ye "Tamam." deyiverdi.

Kantine doğru ilerlediler. Merve'nin aklı Sude'deydi. Acaba kime bakıyordu. Aslına Sude ilk başta söyleyecekti, ama sonra vazgeçmişti. Ama ne olursa olsun uygun bir vakit bulup söyleyecekti. Kantinde bir şeyler atıştırdıktan sonra sınıfa çıktılar. Merve, Sude'nin baktığı çocuğun önündeki çocuğu, Sude'nin baktığı çocuk sandı ve okuldan sonra onu Sude'ye ayarlamaya karar verdi. Yanlış çocuğu ayarlayacağından haberi bile yoktu.

Okul çıkışı Merve ve Sude vedalaştı ve Merve soluğu Aslan'ın yanında aldı. Yani Sude'nin baktığını sandığı çocuğun yanında. Konuşmalarına bakalım.

-Heyoo!
-Ooo, hangi rüzgar attı sizi buraya Merve hanım?
-Müjdemi isterim! Kısmetin açıldı!
-Sarhoş musun?
-Of Aslan. Dalga geçme. Yemin ediyorum taş!
-Kim?
-Safa yatma. Yeni nakil öğrenciyi gördün mü?
-Sınıftaki yeni kızdan bahsediyorsun.
-Güzel mi?
-...
-O kız sanırım senden hoşlanıyor!
-Sanırım?
-Yani seni dikizlerken gördüm. Harika, değil mi?
-Neden bu kadar heyecanlısın ki? Daha hoşlanıp hoşlanmadığı bile belli değil. Belki sen tamamen yanlış  anladın.
-Ben gayet doğru anladım. Sen yarın yanına git konuş. Hey, nereye gidiyorsun?

Aslan arkasını dönüp gitmişti. Nakil ögrenciden etkilenmişti. Merve onun için talih kuşu olmuştu. Bu sayede Sude ile konuşabilirdi. Hemen yarın olması için dua etti.

Sude'nin hiçbir şeyden haberi yoktu. O sadece kafasını yastığa koydu ve yarın olmasını bekledi. Ama dur! Bir şey unutmuştu! Merve! Ah, nasıl da numarasını almamıştı? Belki şuan mesajlaşıyor olurlardı. 'Yarın alırım' diye düşündü. O sırada birden aklına o çocuk geldi. Gerçekten yakışıklıydı. Sevgilisi varmıydı acaba, diye düşünürken odasının kapısının tık tıklandığını duydu.
-Gel.
-Kızım?
-Efendim anne?
-Üst kattaki kuzenin geldi.
-Müsaitim.

Kuzenini seviyordu çünkü kendisi gibi çatlaktı. Bakalım neler konuşmuşlar:

-Kuziğ!
-Ebru, hayırdır gecenin bu saatinde?
-Ya sus. Sen şeyi söyle.
-Neyi?
-Şeyi.
-Ya neyi?
-Ya anla işte.
-Ebru!
-Okulda yakışıklı çocuk var mıydı?
-Allah seni almasın Ebru. Cidden bunun için mi geldin?
-Evet!
-Bende beni özlemiş canım kuzenim diye düşünüyordum.
-Özledim...
-Ben seni çok özlemiştim ama demek ki sen beni hiç özlememişsin.
-Özledim!
-...
-Birgül ablaa, (Sude'nin annesi) bize kahve yapar mısın?
-Tamam canım.
Ebru, Sude'ye doğru eğilerek "Bu gece gıybetin dibine vurucaz kuzi!" diye fısıldadı ve Sude'nin yüzünde ister istemez bir gülümseme oluştu...

Bölümleri kısa tutuyorum arkadaşlar okurken sıkılmayın diye. Bir de kitabın adı neden Soğuk Kahve bunu ilerki bölümlerde anlayacaksınız. İlk bölümler sonraki bölümlerin tanıtımı gibi bir şey. Asıl olaylar daha eğlenceli olacak. Okumaya devam edin. Pişman olmayacaksınız. Sizi seviyorum. ❤

-"soğuk kahve ☕"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin