-72-

138K 4.9K 4.6K
                                    

Ne diyeceğim hakkımda hiçbir fikrim yoktu. Bunu istedikleri için şaşkındım. Onlarsa bir cevap beklercesine bana bakıyorlardı.

"Bu sizin için hiç iyi olmaz." dedim sonunda. Anne ve babamın kaşları çatılmıştı.

"Yanlış mı duyuyorum yoksa vampir olan kızımız vampirliğin iyi olmadığını mı söylüyor?" dedi babam.

"Anne.. Baba.. Siz doktorsunuz. O kadar kan kokusuna nasıl dayanabileceksiniz? Bu o kadar da kolay değil. Özellikle de her yerde kanın olabileceği bir yerde, hastanede çalışıyorsanız." dedim.

"Kontrol edebiliriz Jenna. Sen de kendini kontrol edebiliyorsun sonuçta." dedi annem.

"Ama ben sizin aksinize her gün yoğun kanlarla karşılaşmıyorum." dedim itiraz ederek.

Aslında bunu istemeleri mantıklıydı. Ama David'in bana ilk vampir olmakla ilgili anlattıkları aklıma geldikçe bu mantığa tutunamıyordum.

Ya bu kadar yoğun kana dayanamayıp birini öldürürlerse? O zaman bu pişmanlığın altından nasıl kalkacaklardı?

Şu an tıpkı vampir olmayı istediğim zamanlar David'in bana davrandığı gibi davrandığımı fark ettim.

"Bazı vampirlerin tamamen insanlığını kaybettiğini sizler söylemiştiniz bana. Peki sizin de böyle olmayacağınızdan nasıl bu kadar eminsiniz?" diye sordum.

"Saçmalıyorsun Jenna. Bu oldukça düşük bir ihtimal." dedi babam.

"Ayrıca eğer vampir olmazsak bir gün bizi kaybedeceğini biliyorsun. Değil mi?" diye devam etti babam.

O an büyük bir acı hissettim. Haklıydı. Onları kaybetmeye nasıl dayanabilirdim ki?

Tanrım.. Ne yapmalıydım?

"Ben.. Şu an Nina'nın yanına dönmeliyim. Ödev için." dedim. Tabii ki bahane uydurduğumu onlar da anlamış olmalıydı. Ama düşünmeye ihtiyacım vardı. Belki de biraz fikir alışverişine.

"Hep birlikte akşam yemeği yemeyecek miydik?" dedi annem iç çekerek.

"Şey.. Başka bir gün yapalım. Beni anlayın. Lütfen." dedim. Annemle babam aynı anda gülümsedi.

"Anlıyoruz. Gerçekten." dedi babam oldukça samimi bir ses tonuyla. Ben de zoraki bir şekilde gülümsedim.

İkisine de kısa olacak şekilde sarıldım ve veda ettikten sonra evden çıktım.

Önce David'in evine gitmeyi düşündüm ama sonra bundan vazgeçtim. Nina'ya gidecektim. Ve Mandy'yi de çağırmak istiyordum. İkisi bu vampir olma konusunda farklı görüşlere sahiplerdi ve ikisini de dinlemek istiyordum.

Etrafımı kontrol ettim. Kaldırımda yürüyen bir anneyle çocuğu vardı. Bu yüzden vampir hızıyla değil, yürüyerek gitmek zorundaydım.

Adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Döneceğim yer gelince sağa döndüm ve tekrar etrafıma baktım.

Kimse yoktu.

Vampir hızıyla koşmaya başladım.

---

Kapıyı açan Nina'nın annesi olmuştu.

"Hoş geldin Jenna. Bugün burada kalacaksın artık değil mi? Bizden çekinmene gerek yok. İstediğin kadar kalabilirsin." dedi Bayan Clark ben içeri girdiğimde gülümseyerek. Nina'ya gerçekten de çok benziyordu. Özellikle de görünüş olarak.

Gizemli KasabaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin