Ben Alena Hira Soylu: Siyah saçlarım omuzlarıma kadar. Her bir telinde geçmişin ızdırabı var.
Ben Alena Hira Soylu: Kahverengi gözlerimin derinliklerinde almak istediğim intikamın parıltıları var.
Ben Alena Hira Soylu: Yanaklarımda bulunan çilleri...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
14.Bölüm
Kalmıyordu, insan hiçbir şekilde aynı kalmıyordu. Her insan değişiyordu; arzuları, hayalleri, hedefleri...
Yıllar önce beni bırakan Deniz şimdi yanımdaydı, mutluluk vericiydi. Tatmin etmiyordu, geçmiş çünkü.
En zor dönemlerde yanımda olmamış, en zor dönemlerimi yaşamama neden olan insanın yanında olmuştu.
Kabullendim, kabullenmek zorunda kaldım. Geçmişi değiştiremezdim, gücüm yetmezdi. Kimsenin gücü yetmezdi.
Ki zaten geçmişi değiştirmek isteseydim, çoktan değiştirirdim; Çocukluğumu, yaşadıklarımı.
"Daldın gittin, ne oldu?" Deniz'le yan yana oturuyorduk. Hayır, ikizimle yan yana oturuyorduk. Hayat bizi tekrar birleştirmişti, hiç beklemediğim bir anda.
"Sarp gelmemiş, bir bilgin var mı?" Gözlerini çekti gözlerimden, Sarp'tan bahsetmeme sinirleniyordu. Çünkü ona göre Sarp'la oynuyordum. Birkaç güne kadar bu düşüncesi doğruydu.
"İlgili rollerin garip geliyor, yapma Hira. Sarp çok hassas, onunla oynama." Sinirle kalktım ayağa, sinirlerimi bozuyordu.
"Ben Sarp'la oynamıyorum. Tamam, onu sevmiyorum ama hoşlanıyorum. Bunu o da biliyor."
Sınıftaki birkaç kişinin bakışı bize dönmüştü, bunu sevmemiştim.
"Sürekli Sarp'ın üzülmesini istemediğini belirtiyorsun, keşke Sarp'a olan hassasiyetini bana da gösterseydin zamanında."