Aşk Cenneti | Prolog

11.8K 406 5
                                    

AŞK CENNETİ

''Bir Gün Gelecek, Bensiz Nefes Alamayacaksın...!''

Nefes ;

'' 'AŞK...' diye fısıldıyor Eros kulağıma, ve 'AŞIK' oluyorum... ''

Görkem ;

''Kendimi sert ve SOĞUK sanırdım, ta ki aşkın soğuk yüzüyle tanışana dek...''

TANITIM

Tüllerle bezeli gümüşi nişan kıyafetiyle boy aynasında durdu ve kendine baktı. isteksizce kıvırcık saçlarını düzeltti ve derin bir düşünceyle kalbini yokladı. müstakbel nişanlısı Tunç'a karşı hiçbir şekilde duygusal bağ beslemiyordu. Ama bu kalbinin bile güvenmediği adamla uzun bir yola çıkacaktı. karanlıkta el yordamıyla yürümek gibi bir şeydi bu. genç kız boy aynasında kendini süzerken kıvırcık saçlarını sağ omzuna çekerek kendi kendine fısıltılarla konuşmaya başladı.

Nefes ''Nefes MİRALAY...''

Kararlı gözlerle aynaya baktı. bu nişan bu gece olacaktı.

Kapının tıklatılmasıyla kendine geldi ve arkasını döndü. gelen biricik abisi Levent'ti. belki de bu hayatta onu gerçek anlamda anlayan tek kişiydi o. genç kıza yaklaşarak ellerini tutup kız kardeşinin göz alıcı ışıltısını süzdü.

Levent ''bu güzellikle herkesin gözü sende olacak. muhteşem görünüyorsun.''

Genç kız gülümsedi. sahte bir gülümsemeydi bu, mutlu olmadığı halde gülümsedi. Levent kardeşinin yüzündeki sahte gülümsemeyle birden ciddileşti. kararlı bakışlarıyla Nefes'e destek olmak ister gibiydi.

Levent ''bak Nefes.. halâ vazgeçmek için şansın var. ben senin arkandayım. her zaman arkandayım...bugün tek sözünle arkanda destekçin olarak seni koruyup kollayabilirim. yalanlarla dolu bir evlilik geçirmek istemeyişini anlayışla karşılarım. İşlerin canı cehenneme.! bu umrumda bile değil, biliyorsun.''

Nefes ''abi.. ben çok düşündüm ve böyle olması gerekiyor.''

Levent ''önemli olan nasıl olması gerektiği değil, senin ne istediğin.''

Bu sırada kapının nezaketen tıklatılmasıyla içeri Tunç girdi. bu sırada Levent ve Nefes'in gözleri kapıda kilitlendi.

Tunç ''Nefes.. sevgilim...''

Tunç'un gelişiyle bölünen konuşma bir daha toparlanamadı. Tunç'un her hitap kelimesi Nefes'in yüreğini yakıyordu. sevmediği birinin bu sözleri içini acıtıyordu.

Tunç ''hazır mısın birtanem?''

Nefes ''ha, evet.. HAZIRIM...''

Levent bu sözün üzerine söylenecek bir sözün kalmadığına inanarak el mahkûm odadan çıktı. Nefes Tunç'a yaklaştı ve kol kola girerek odadan çıktılar. merdivenlerden inerken Nefes son kez bu gece nişanlanacağı adama baktı ve kararının ne kadar doğru olduğunu sorgulayarak basamakları indiler.

. 4 AY SONRA .

Yine aynı boy aynasının karşısındaydı genç kız. bu sefer her şey çok farklıydı. üzerinde şaşalı, kabarık ve bembeyaz bir gelinlik taşıyordu bu sefer. gümüşi nişan kıyafetinin yerini alan beyaz gelinlik Nefes'in üzerine büyük bir sorumluluk yüklemişti.4 ay önce abisi sorduğunda verdiği kararın ne kadar yanlış ve boş olduğunu anlamıştı bir kere. Tunç'un gerçek karakterini çözmüş gibiydi ve artık kararının yanlışlığını telafi etmek istiyordu. düğün alışverişlerinde Tunç'un her konuda kendi fikirlerini kabul ettirmeye çalışarak kibar ama dominant bir tavır takınması, başka kadınlara bakışının farklılığı Nefes'e onun gerçek yüzünü görmesini sağlamıştı.4 ay önce bu aynanın karşısında söylediklerini yine aynı yerde durarak yalanladı.

Nefes ''Nefes MİRALAY...ASLA OLMAYACAK...!''

Abisinin sözlerinden de aldığı cesaretle kendine gelmenin farkındalığını yaşayarak resesif ve yumuşak başlı davranmamaya karar verdi genç kız. bu sefer boy aynasındaki bakışları bile değişmişti. daha şeytani bakıyordu ve kafasında bir plan belirmiş gibiydi. içeri Ümit ve Hale'nin girmesiyle sessiz ortamın gizemi bozuldu. Ümit ve Hale Nefes'in arkadaşları olarak ona destek olmaya çalışıyorlardı. her ne kadar durumun farkında olsalar da, sahte bir destekti işte.

Ümit ''biz geldik.! durumlar nasıl? heyecan var mı heyecan?''

Hale ''seninki de soru mu oğlum yaa? kız evleniyor, gelin olmuş gidiyor.. tabi heyecanlıdır.''

Nefes ''yaa ,ne heyecan ama(!)şimdi sizden bir şey isteyeceğim.''

Ümit ''tabi prenses?''

Nefes ''ilk olarak bu odada konuştuklarımız bu odada kalacak. ikincisi; arabanı istiyorum Ümit.''

Ümit ''anlamadım prenses? yani, balayına çıkmak için benim arabam pek uygun sayılır mı, emin değilim(!)orası tartışılır...(!)''

Nefes ''hayır Ümit. balayı yok, düğün de yok. sadece araban bahçenin dışında hazır bulunsun.''

Ümit ''firar mı...?!''

Nefes ''kes sesini.! sadece dediğimi yap ve düğünden sonra Levent abime güvende olduğumu söyle.''

●●●

4 ay önce indiği bu merdivenleri şimdi büyük bir özgüven ve kararlılıkla yeniden iniyordu. merdivenin başında kendisini bekleyen Levent'in koluna girdi ve nikâh masasına doğru yolu yarılama çabasındaydılar.

Levent Nefes'in kulağına fısıltılarla ''pişman olacaksın Nefes...!''

Nefes ''benim için endişelenme abi...''

Nikâh masasındaki yolu yarıladıklarında Levent Nefes'i Tunç'un koluna emanet ettiği an içinde Nefes'in sözlerinden hiçbir şey anlamadığı gibi kız kardeşinin sözlerindeki gizemi de sezmişti.

●●●

Nikâh Memuru ''Sizleri buraya, birbirini seven iki gencin hayatını sonsuza dek birleştirmek için toplamış bulunuyoruz. siz, Tunç MİRALAY...Nefes KARAHAN'ı karılığa kabul ediyor musunuz?''

Tunç ''EVET...''

Alkışlarla yankılanan mekânın Nefes'in vereceği cevabının sonrasında böyle olmayacağı kesindi.

Nikâh Memuru ''siz; Nefes KARAHAN, Tunç MİRALAY'ı kocalığa kabul ediyor musunuz?''

Nefes sahte bir gülümsemeyle mikrofona yaklaştı ve alaylı bir havayla kayıtsızca cevabını verdi.

Nefes ''HAYIR...!''

Alınan cevapla ortalığı uğultular kaplarken Nefes nikâh masasından kalkarak hızla Ümit'in arabasına binip uzaklaştı. davetliler ayıplarcasına uğuldayarak kendi aralarında söyleşirken Tunç şoktaydı. Leventse kardeşinin atağı karşısında bir ''OH!'' çekip rahatladı. daha sonrasındaysa kendisini belli belirsiz bir endişenin kollarına bıraktı.

...

Aşk Cenneti ღBİTTİღWhere stories live. Discover now