33. BÖLÜM

382K 9K 1K
                                    

Sıla, Murat'ın duygu yüklü sözleriyle kendinden geçmişti. Yüreğinden taşan yoğun duygularıyla gözyaşları yanaklarından süzülüyor, dudakları titriyordu. Bir an "Rüya mı görüyorum?" diye düşünse de, ne duydukları ne de elinin üzerinde hissettiği sıcaklık rüyaydı. Murat elindeki yüzüğü parmağına geçirirken hiçbir şey söyleyemeden büyük bir heyecan içerisinde sevdiği adama bakıyordu. Murat yüzüğü taktıktan sonra bakışlarını tekrar kendisine yönelterek "Seni seviyorum," demiş ve ardından da dudaklarına aşk dolu bir öpücük kondurmuştu.

Yattığı yerde doğrulup gözyaşlarını sildikten sonra Murat'a sıkıca sarıldı. Ne söyleyeceğini, ne cevap vereceğini bilemiyordu. Kendisi evet dese bile bu şartlar altında nasıl evleneceklerdi ki? Abisi asla bu evliliğe onay vermezdi. Bu durum aklına gelince büyük bir umutsuzluğa kapıldı.

"Ben evet desem bile evlenmemizin ne kadar imkansız olduğunu biliyorsun değil mi?"

Murat duyduğu sözler üzerine Sıla'yı geriye doğru çekerek kızın yaşlarla ıslanmış gözlerine baktı.

"Benimle evlenmeyi kabul ediyor musun yani?"

Sıla, Murat'ın söylediği cümlenin sadece ilk kısmını dikkate almasına gülerek kafasını salladı.

"Evet, kabul ediyorum..."

Murat, duyduğu cevap üzerine coşku içerisinde Sıla'nın dudaklarını öpmeye başladı. O an zaman durmuştu sanki. Yeryüzünde sadece ikisi vardı. Bir süre sonra dudaklarını zorlukla çekerek "Biliyordum," diye fısıldadı. "Beni sevdiğini biliyordum. Şu an beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsin Sıla. Seni o kadar mutlu edeceğim ki, inan hiç pişman olmayacaksın." Kendinden geçmiş bir vaziyette cümlelerini art arda sıralarken Sıla'nın yüzündeki mutlu ifadeyi görebiliyordu. Heyecanlı bir şekilde ayağa kalktığında odada bir ileri bir geri yürümeye başladı. Bir yandan da kendi kendine planlar yapıyordu.

"O zaman hemen bizimkilere haber vermeliyiz. Düğün hazırlıkları başlamalı. Düğünümüz nerede olsa acaba? Şimdiden konuk listesini ayarlasak iyi olur..."

Sıla şaşkınlık içerisinde Murat'ın haline bakarken bir süre sonra adamın lafını kesmek zorunda kaldı.

"Dur bir dakika. Hemen plan yapmaya başladın ama abimi hiç hesaba katmıyorsun. Abim bu evliliğe onay vermediği sürece evlenemeyiz. Abim benim her şeyim. Ne olursa olsun ona sırtımı dönemem. Beni anlıyorsun değil mi?"

Murat bir an olduğu yerde durarak şaşkın şaşkın Sıla'nın yüzüne bakmaya başladı. Yaşadığı heyecanla Emre'yi unutmuştu. Oysa Sıla haklıydı, Emre'yi bir şekilde ikna etmeleri gerekecekti. Belki de işin en zor kısmı bu olacaktı. Tekrar Sıla'nın yanına oturarak ellerini tuttu ve güven veren bir ifadeyle "Merak etme," dedi. "Emre'yi ikna edeceğim. Sen sakın olumsuz bir şey düşünme. Her şey çok güzel olacak ve biz çok mutlu olacağız."

Sıla, "Abimin karşısına mı çıkacaksın?" diye sordu tedirginlikle. "Sakın böyle bir şey yapacağını söyleme. Daha hala siniri geçmedi. Lütfen Murat, yalvarırım sana böyle bir delilik yapma. Ben konuşurum abimle."

"Hayır Sıla. Bu işi bana bırakacaksın. Emre'den korktuğumu mu sanıyorsun? Bana ne yapacağı umurumda bile değil. Ona her şeyi anlatacağım. Eminim ki sonunda anlayacaktır."

Sıla iyice gerilmişti. Hararetli bir şekilde ayağa kalkarken, "Bu inadın yüzünden işler iyice çığrından çıkacak!" dedi. "Bile bile yangına körükle gidiyorsun. Canına susamışsın sen!"

Murat da ayağa kalkmış, Sıla'nın yanına gidip onu kendisine doğru çekmişti.

"Bu saatten sonra kendimi düşünecek halim yok. Ben seni istiyorum ve bu uğurda savaşmaya hazırım..."

Aşkın Dayanılmaz ÇekiciliğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin