epilog ✿

3.1K 345 82
                                    

"Benimle yaşayacaksın, sonsuza dek."

Öyle güzel gülümsedi ki utancından tüm çiçekler soldu. Bir bahar gibi yıkıverdi güzlerimi, sararmış yaprakları kovaladı ince parmaklarıyla.

"Burada çok bina var, sıkılmıyor musun?"

Belindeki elimle onu biraz daha kendime çekerken hasret kaldığım kokusuna doyurmak istedim bünyemi. Aç bir aslan gibi gözükmem umurumda değildi.

"Hem de nasıl sıkılıyorum...Fakat artık sen varsın, sorun değil."

Diğer elimle gözlerine düşen saçları kulağının arkasına sıkıştırırken pencereden vuran ay ışığının yüzüne aksedişini izledim bir süre. Bana geldiği andan itibaren dalıp gitmiştim koca bir rüyanın en derin saniyelerine. Uzandığımız yatağın yurt odamızdaki tek kişilik yatak olması, yan tarafta uyuyan bir insan olması umurumuzda değildi.

Alex benimleydi, üyeler onu Kanada'daki sevgilim olarak kabullenmişti, kime neye kafa yoracaktık ki.

"Seni çok özledim."

"Ben de. Çok."  diye mırıldanırken kapattığı gözlerini öptüm usulca. Nefesleri ağırlaşmış bir vapur gibi sakin suların üstünde ilerliyordu.

Yangında her şeyi kaybetmişti Alex. Koruyuculuğunu yaptığı orman da dahil her şey yok olmuştu. Binlerce hayvan, ağaç ev, yaşanmışlıklar ve Felix. En çok da o narin hayvanın gidişi kahretmişti onu. Yüzüne sinen geçmişi fark etmemek elde değildi.

Alex bir periydi. Bedenini ve ruhunu sabit tutup seyahat edebiliyordu. Yetenekleri hep ondaydı, mührüyle birlikte bambaşka bir kılığa bürünüp Seul'de beni getirdiği yere sanki sıradan bir insanmışçasına gelivermişti. Öğrenmek zor değildi onun için, zamanla her şeye alışacağı şimdiden belliydi. Artık benimleydi zaten, gerisi önemli değildi.

Fakat tüm bu zaman boyunca aklımı kurcalayan o soruyu sormadan edemedim.

"Neden o gün, veda etmeme izin vermedin Alex?"

Okyanus mavisi gözlerini bana çevirirken küçük bir tebessüm yayıldı dudaklarına. Doya doya öpüp kendi dudaklarıma hapsetmek istediğim bir tebessüm.

"Veda etseydik mühür silinirdi Yoongi. Veda etseydik her şeyi bir rüya olarak hatırlayacaktın."

-



Helloo,

*Havai fişekler konfetiler* 

Yine bir kurgumuzun sonuna gelmiş bulunmaktayız ve ben bu sefer çok şey yazmayacağım. Evet, fark ettiyseniz zaten kısa bir kurguydu ve ben elimden geldiğince sürükleyici yapmak için çabaladım (başarılı olamamış olabilirim sorry). Bu süreçte yazmak bazen çok zor gelse de çoğu zaman benim için hoş bir serüven oldu. Daima yazmak istediğim bir temayla ilk fantastik kurgum olduğundan ekstra çabaladım ve şimdi de tamamlayabilmiş olmaktan dolayı kendimle gurur duyuyorum.

Sonu sizi tatmin etti mi bilmiyorum ama aslına bakılırsa ben şu epilog kısmını bile yazmayı düşünmeden karşılaşma anında kesmeyi planlıyordum. Gerisi sizin hayal gücünüze kalacak ve öyle tamamlayacaktınız ama sonradan karşı çıkanlar olur diye vazgeçtim.

Başından beri benimle olan kişiler öncelikli olmak üzere, tüm okuyucularıma, yorumlarıyla destek olan herkese teşekkür ediyorum. Umarım hayatınızda sizi yıldırma noktasına getiren şeyleri tanıştığınız Alexler yardımıyla veya onlarsız atlatabilir, musmutlu gelecek için ümit etmeyi kesmezsiniz.

Sizleri çok seviyor ve kurgunun ilhamı olan Kaptan Fantastik filmini izlemenizi tavsiye ediyorum. Alakaları pek yok ancak en azından fikrin nereden geldiğini merak ederseniz veyahut ciddi anlamda iyi yapılmış farklı bakışlardan bir film izlemek isterseniz Kaptan Fantastik harika olacaktır :)

Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere!~

Kendinize iyi bakın, görüşmek üzere!~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
wild child | myg  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin