gör, duy, hisset

1.7K 221 117
                                    

çok sevdiğim, gözümden sakındığıma,
rüyalarımdan çıkaramadığım adam'ıma.

"sevgilim sana geçen hafta yazamadım. meraklandırdıysam özür dilerim, haber veremedim. bu kabalığımı mazur gör ama gerçekten elim kalem tutmadı.

günlerdir, hatta haftalardır içimden atamadığım sıkıntılarım var. geceleri uyutmayan korkularım, göz yaşlarım var. özür dilerim, sana bir türlü söyleyemediğim hüzünlerim var.

bilirsin, ben güçlü görünmeyi severim. hiçbir şeyden korkmuyormuş gibi davranmayı, sanki hiç derdim yokmuş gibi gülmeyi severim. aslında sevmem de, kendime zorunluluk olarak görürüm. artık buna o kadar alışmışım ki bilinçsiz olarak da yapıyorum ve bir an ben bile inanıyorum bazen mutlu olduğuma.

ama öyle değil aslında, ben çok düşünürüm ve ince detaylara bile çok takılırım. geceleri her başımı yastığa koyduğumda istemeden gözümden akan yaşların hesabını bile başkasına değil, kendime yüklerim. benim, belki de içimi kanatan, karşısında yine gülümseyerek durdum ve hiçbir şey olmamış gibi davrandım. sorun değildi, alışmıştım artık. ben kendi kendime yaşayıp bitiriyorum ve kimsenin ruhu duymuyor.

insanoğlu sonuçta; kırıyor, döküyor, sonra bir özür diliyor ve sanki o özür bozulan psikolojini düzeltmiş gibi davranıyor ve unutuyor. onlar için sorun kalmıyor belki ama sen o izi hayatın boyunca taşıyorsun belki de. o sorun hayatından çıkıp gitse de sen aklından çıkarıp gülemiyorsun uzunca bir süre.

işin özü sevdiğim, ben artık eski ben değilim. gülemiyorum bile, yüzüme yapıştırdığım o ince ve inandırıcı tebessüm bile yok artık suratımda. ne zaman bu hale geldim bilmiyorum. kimseyi duymuyorum, haksız olduğumda hakkımı savunmak için tek kelime söylemiyorum, çabalamıyorum kazanmak için. acıyı o kadar benimsedim ki, ne kalbimde ne içimde zerre kadar farklı bir duygu hissetmiyorum.

insanların yüzüne bakamıyorum, her ayrıntısı ayrı yalan olan kişiler midemi kaldırıyor artık. 'nasıl?' diyorum ya, 'bir insan nasıl böyle güzel seviyormuş gibi yapabilir?' bende kirleniyorum sanki onların sözlerine kulağımı kapatıp, yaptıklarına gözlerimi yumdukça.

kendimi çok yordum. hep başkalarının gözüne baktım ve hep 'bunu desem veya bunu yapsam kırılır mı?' diye düşünmekten kendimi paramparça ettim. kalbimde artık kendi başıma kapatamadığım yaralar açtım. aslında yaralar değildi canımı acıtan. asıl mesele yaralarımı kendi başıma sarmaya çalıştıkça insanların buna izin vermeyişiydi.

şimdi bana şey diyeceksin, 'sen hayattan vazgeçmişsin,' hayır sevgilim. ben insanlardan vazgeçtim. onların iyi olacağına dair umudum vardı, ondan vazgeçtim. ve şimdi bunu anlamasınlar diye onlara bakmıyor, umutsuzluğumun gözlerimden okunmasını istemiyorum ben. çok yazık, bu dünya da iyi insanların nesli tükeniyor ama kimse bir şey yapamıyor. her şey o kişi de başlayıp, o kişi de bitiyor çünkü. ben ne yapsam değmeyecek ki kalbi olmayan birine.

bırakıyorum. ister pes etmek de ister vazgeçmek. ama ben artık numaradan da olsa gülmüyorum. kendi savaşımı kaybettim, kabul ediyorum.

bıraktı mektubunu ve ellerini karnında birleştirerek kıvrıldı yatağına. ruhunun ve yüzünün taşıyamadığı bütün hisleri zihninin çığlıklarıyla attı dışarı.

kabul etti, bu kadardı. insanlar bu kadardı.

inkâr hiçbir doğruyu susturamazdı artık.

ve mırıldandı son şarkı sözlerini.

"insanlar, insanlık hep eksikti. düşüncelerim beni eksiltti"

&

100121

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

100121

zihnimdeki sana, elveda.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 10, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

kaybettim, bunu ben istedimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin