🌙 27 | İstanbul'un Mavi Renkli Gecesi

1.3K 228 241
                                    



Bildirim gelmediğinden bir kez daha güncelledim. Özür dilerim.

Ay ışıkları özür dilerim. Sizleri beklettim. Anneannemle ilgilenmek zorundaydım. Sonuçlar çok şükür korkulacak gibi gelmedi. Destekleyen herkese teşekkür ederim.

Okumaya başlamadan önce oylarımızı unutmayalım. Emeğe saygı lütfen. Sizleri seviyorum.

27. Bölüm: İstanbul'un Mavi Renkli Gecesi

'' Cansız ellerime dokunduğunda yıllardır kuruyan ellerime yağış getirdin. Kuruyan topraklarım yeşerdi. Sırf sen dokundun diye topraklarımda çiçek açtı. ''

✩✩

Deran'ın babası Deran'a mesaj attığı gün eve gidip annemden izin almıştım. Neyseki sevgilime güvendiği için izin vermişti. Benim kafamın dağılmasına ihtiyacı olduğunu söylemişti. O gece eşyalarımı hemencecik hazırlamıştım. İlk defa bir yere annemsiz gidiyordum. Aşırı derecede heyecanlıydım. Nihayet beklenen gün geldiğinde annem huzursuzdu. İlk defa benden ayrılacaktı. Annem bana çok bağlıydı. Yaşadığım olaylardan dolayı ben de anneme bağlıydım. Hayatta en sevdiğim insan annemdi. Sonra ise sevgilimdi.

Otogara geldiğimde annem fazlasıyla duygulanmıştı. Annem hâlâ bizim sevgili olduğumuzu bilmiyordum. Tepkisinden korkuyordum. Otogara birkaç dakika sonra Deran gelmişti. Tıpkı eski günlerdeki gibi heyecanlanmıştım. Her zaman ona bir kez daha aşık oluyordum.

'' Deran, oğlum. İyi bak ona. '' dediğinde sevgilim gülümsedi. Anneme sarıldı. Deran birkaç dakika sonra annemin kollarından kurtulmuştu. Gözleri dolmuştu.

'' Feris nerede? '' dedi, annem.

'' İzmir'den nefret ediyor, Efnan teyze. Eve kapandı. Sana selamı var. '' dedi. Nihayetinde ayrılık vakti gelmişti. Deli gibi heyecanlıydım. Heyecanım hiç azalmıyordu. Maddi durumumuz çok iyi olmadığından otobüsle gitmeye karar vermiştik. İstanbul'a yıllar sonra ilk defa gelecektim. 15 yıl önce eski babamla ve annemle gelmiştim

Otobüse bindiğimde sevgilimle yan yana oturduk. Otobüs hareket edince annem ağlayarak el sallamaya başladı. Annem kaybolmayınca kadar el salladım. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Deran elimi tuttuğunda ona baktım. Mavi gözlerinde kendimi gördüm. Bana büyük bir aşkla bakıyordu.

'' Sevgilim? Üzülme. '' diyerek elini omzuma koydu. Nefesim daraldığından derin nefes almaya çalıştım. Başımı onun göğsüne koyduğumda saçlarımı okşamaya başladı. O kadar güzel bir andı ki unutmamayı diledim. İlk sevgilimle ilk defa annemsiz bir yere gidiyordum.

'' Babamdan hoşlanmayacaksın. '' diye mırıldandı. Başımı yukarıya çevirdiğimde okyanus gözleriyle karşılaştım. Babasını sevmememden korkuyordu.

'' Olsun, ben seni hâlâ seveceğim. '' dedim. İlk günlerdeki gibi heyecanlı değildim. İlk günlerde ona sevgilim bile diyemiyordum. Utançtan yanaklarım kızarıyordu. Şimdi ise hiç utanmıyordum. Alışmıştım.

'' Ne kadar seviyorsun, beni? '' Fısıldadı. Otobüsün en arkasında oturduğumuzdan kimse bizi görmüyordu. Genellikle insanlar öne oturmayı seviyordu. Sinema salonlarında arka koltukta gizlenmiş sevgililer gibiydik.

'' Kendimden çok seviyorum, seni. Sevgimi sınırlandıramam. Sınırlandırmam gerekirse okyanuslar kadar seviyorum. '' dediğimde yanağıma bir öpücük bıraktı. Yanaklarım kızarmıştı. Başımı bacaklarına koyup yüzümü ondan çevirdim. Fazlasıyla ateş gibi yanıyordum. Beni her defasında heyecanlandırıyordu.

SON AY IŞIĞIWhere stories live. Discover now