37/ Başka Saf

3.9K 346 111
                                    

Üzgünüm, bir geçiş bölümü oldu. Bu yüzden biraz kısa ve sade bir bölüm oldu.

Yorumlarda ve oylarda azalma mı görüyorum yoksa gözlerim mi bozuldu acaba? Arkadaşlar, bu arada ben bir açıklama yapmıştım. Bölümler pazar günleri geliyor. Lütfen 'hadi nerede kaldı yaaa' gibi yorumlar yapmayın gözünüzü seveyim.

Okullar da açıldı. Bundan sonra -önceden de olduğu gibi- pazar günleri görüşmek üzere!

Hadi herkes kendine iyi baksın. HEPİNİZE OKULLARINDA BAŞARILAR. ÇOK GÜZEL BİR SENE SİZİN OLSUN İNŞALLAH! 💕

Keyifli okumalar dilerim.

***

Klaus, eve geldiğinde garip bir sessizlik sezdi. Maria, salonda her zamanki gibi oturuyor, karamsar bir şekilde elindeki sigarayı içiyordu.

Klaus, içeri girdiğinde ayakkabılarını çıkarırken "Marcella!" Diye seslendi. "Hadi aşağı gel güzelim, sana hediye aldım!"

Klaus birkaç saniye bekledi ama ses seda yoktu. Marcella'nın şimdiye kadar yanına gelip elindeki hediye paketini canavar gibi açması ve Klaus'un boynuna atlaması gerekiyordu.

"Maria? Marcella nerede?"

Maria, sigara dumanını üflerken "Gitti." Dedi.

"Nereye gitti?" Diye sordu Klaus. Maria'nın tam karşısına geçmiş ona bakıyordu. "Ne demek gitti?"

"Gitti işte. Arkasına bile bakmadan çekip gitti."

"Neden gitti?"

"Ona evlatlık olduğunu söyledim."

Klaus gözlerini irice açtı. "Ne yaptın, ne yaptın?"

"Söyledim işte Klaus! Dayanamıyorum! Hiçbir zaman çocuğum olmadı, kendi kanımdan bir çocuğa sahip olamadım başkasının yaptığı çocuğu da istemiyorum!"

"Sen aklını kaçırdın! Marcella bizim kızımız, ne olursa olsun o bizim-"

"O bizim kızımız falan değil!" Diye bağırdı Maria. Ayağa hızla kalktı ve işaret parmağını Klaus'a sallayarak konuştu. "Hiç fark etmiyorsun değil mi? O bana hiç benzemiyor! Neden Marcella ile beraber hiç dışarı çıkmadığımı biliyor musun? Çünkü o benden daha güzel! Çünkü herkes bana 'Ne kadar şanssızsın, kızın senden olamayacak kadar güzel' diye bakıyor suratıma!"

Klaus, elindeki hediye paketini koltuğa fırlattı. "Gideli kaç saat oldu? Nereye gittiğini söyledi mi?"

Maria, cevap vermedi. Yeniden koltuğa oturup ikinci bir sigara daha yakmak üzereyken Klaus onun elinden sigara paketini aldı ve avcunun içinde sıktı. Bir kenara fırlattı.

"Andromeda'ya ne diyeceksin aptal kadın! Eğer o kız bugün eve gelmezse-"

Tam o anda kapı çaldı. Klaus, sözünü yarıda kesip "Marcella!" Diyerek kapıya koştu.

Kapıyı açtığında karşında Marcella değil, onun arkadaşlarından birisi olduğunu tahmin ettiği biri duruyordu.

"Kimsiniz?"

"Merhaba efendim, ben Severus Potter. Marcella'nın en yakın arkadaşıyım."

"Merhaba evlat. Marcella seninle beraber mi yoksa?"

Severus başını iki yana salladı. "Hayır efendim. Birkaç saattir sadece onu arıyorum ama hiçbir yerde yok. Evde mi acaba?"

"Evde değil." Dedi Klaus. Ellerini yüzüne kapatıp sıvazladı. "Annesiyle kavga ettikten sonra çıkıp gitmiş."

Asil Bulanık Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin