Sen aşkın adını kötüye çıkardın

735 79 28
                                    

Harry'nin söylediği şarkı Bon Jovi- Give Love a Bad Name. Bir de tüm oy veren ve yorum bırakan okuyucularıma teşekkür ediyorum. Neyse siz zaten burayı okumuyorsunuz. Okuyan varsa da tekrar teşekkürler. ❤ 

-FLASHBACK-

-Harry-

Telefonum kıçımda titrerken ben üstümü değiştirmeden uyuduğum için kendime küfrediyordum. 'Ne ayıp ama Bay Styles.' annem olsa muhtemelen böyle derdi. Yüzümdeki gereksiz gülümsemeden kurtulup elime telefonumu aldım.

Ekranda bana sırıtan Derek ismine de ufak bir küfür savurdum. Kesinlikle ters taraftan kalkma olayında bir numaraydım. 

'Ne istiyorsun Derek?' Telefona cevap verirken sesim olduğundan daha kalın çıkmıştı. Karşımdaki ses ise daha çok alay doluydu.

'Boynuzlarını pembe mi yoksa mor mu istersin Styles?'

'Mor isterim. Bir dakika... Ne saçmalıyorsun?'

'Herhangi bir müzik kanalını aç Styles.'

'Neden?' Sesim baya homurtulu çıkmıştı. 

'Çünkü Cassedey'ye karşı seçtiğin kızın ne çeşit biri olduğunu görmeni istiyorum ve kısa bir not sana ünlü olmayanlarla olmaz dememiş miydim?'

Kimi kastettiğini anlamak için Bill Gates olmaya gerek yoktu. Brooklyn. İsmi kutsal bir ilahiymiş gibi fısıldadıktan sonra Derek'e cevap vermeden televizyonu açtım. 

Yüce İsa!

Televizyon ekranında yarı çıplak bir Malik ve üzerine devrildiği sevgilim vardı. Alt bantta yazılan korkunç şeylere odaklanmak yerine Brook'un yüz ifadesine ve elindeki gömleklere bakmayı tercih ediyordum. Alış verişe mi çıkmışlardı? Gömlek almaya? Zayn gömlek sevmez ki!

Televizyonu kapatıp mutfağa yöneldim. Dolap kapağını açarken beynim bana işkence ediyordu. Aldatıldım mı? Ulu orta mı? Siktir! Bir şişe birayı dolap kapağına vurarak açtım ve yatak odama doğru yürümeye başladım.

Doğru düzgün sarhoş olmazdım. İçerdim. Hem de iyi içerdim. Zayn iyi sarhoş olurdu gerçi. Brooklyn, Zayn. İsimlerinizin son iki harfindeki boktan uyum bile midemi bulandırıyor. 

Yatağa oturdum ve afaki olarak komodini açtım. Prezervatifler bana sırıtırken bir küfür de onlara savurup tahtayı geri ittim. 

'Çok becerebiliyorum ya!'

Ona aşık mıydım? Kendi kendime sırıttım. 

'Onu becermekten başka bir halt istemiyorsun Styles.'

Yatağın karşısındaki adam -aynanın içindeki- bana mimikleriyle bu yalan desede kendime bunun doğru olduğunu ispatlamak istiyordum. 

Birayı komodine koyup saçlarımı karıştrdım. Zayn'in saçlarını da karıştırmış mıydı? İki gün görüştüler sadece! Yanılıyor olabilir miyim? Gözlerim de mi yanılıyor? Mavi gözlerindeki heyecanda mı yanılıyor Brook? Bana güven veren tek kızdın.

İstediğim tek kız!

Neden bu kadar zavallıyım ki? 

Birayı elime tekrar aldım. Kafamda eski bir şarkı dolanmaya başladı.

You’re a loaded gun

Sen dolu bir silahsın

There’s nowhere to run

RüyalarımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin