10 "Kıskançlık"

268K 12.8K 2.5K
                                    

AHMET

"Elinize sağlık çocuklar." Dedim ve ayağa kalktım.

"Biraz daha yeseydin baba?" Caner'e baktım ve gülümsedim.

"Doydum oğlum." Başını salladığında yavaşça yatağıma doğru ilerledim.

Yatağıma uzanırken gözlerimi kapattım.

Acaba Beliz şimdi ne yapıyordu? Kurt'la aralarında bir sorun var mıydı? Gerçi sanmıyordum ama insan yine de düşünüyordu.

Beliz'le gayet iyi anlaşmışlardı sonuçta değil mi? İçimi ferah tutmalıydım, her şey iyi olacaktı.

Gözlerimi aralarken sıkıntıyla tavanı izledim.

Her şeyimi özlüyordum...

Gözlerim kolumdaki gümüş bilekliğe takılınca burukça gülümsedim.

"Ahmet, yapma diyorum!" Dedi Derya kahkaha atarken.

"Gel şuraya!" Dediğimde ise koşarak uzaklaşmıştı.

Elimdeki kar topunu ona atmamla inledi, tam kafasına denk gelmişti!

"Ahmet!" Diye bağırmasıyla güldüm.

Bana doğru sinirli adımlarla geldiğinde ise kaçmak yerine sadece sırıttım.

Gittikçe bana yaklaştığında ise diğer elimdeki büyük kar topunu yüzüne fırlattım.

"Ah!" Acıyla inlemesiyle birlikte gülümsemem soldu.

"Derya?" Yavaşça kolundan tuttum ve yüzündeki karları temizledim. Burnu kıpkırmızı olmuştu, yine çok üşümüştü.

İçim pişmanlıkla dolarken yaklaştım ve küçük burnuna bir öpücük kondurdum.

"Acıdı mı prensesim?" Bana küskün bakışlar attı ve geri çekildi.

"Sana yapma dedim değil mi?" Diye homurdandı.

"Sinirlenince çok tatlı oluyorsun, ben ne yapayım?" Yavaşça yüzünü avuçladım. "Özür dilerim güzelim." Kaşlarını çattı.

Bir anda ne olduğunu anlamadan yüzüme yediğim kar topuyla birlikte Derya kahkaha atarak benden uzaklaştı.

"Derya!" Dediğimde bana öpücük attı.

"Üzgünüm Ahmet, bunu hak ettin!" Dedi ve kahkahalarla gülmeye devam etti.

Kaşlarımı çattım ve hızla ona doğru koştum. Derya koşmaya başlasada çoktan kolundan tutmuş ve ona yetişmiştim.

"Sen görürsün hanımefendi!" Dedim ve onu karların içine yatırdım.

"Yapma sakın, üşürüm!" Yaklaştım ve dudağına küçük bir öpücük kondurdum.

"Cezan olacak!" Ofladı.

"Üşürüm ama?" Güldüm ve kalkmasını engelledim.

Üstüne karları attığımda çırpınıyordu.

"Ahmet!" Dedi sızlanarak. "Gerçekten üşüyorum!" Gülümsedim ve daha fazla dayanamayıp onu karların içinden kucağıma aldım.

Evimize doğru yürüdüğümde bana aşkla bakıyordu.

"Senden nefret ediyorum!" Kahkaha attım.

"O yüzden mi aşkla bakıyorsun?" Gülümsedi.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin