bölüm-4

293K 10.3K 1.1K
                                    

Multimedyada Ömer..
Bu bölümün ilk kısımı Uygar anlatımıyla yapacağım.
Keyifli okumalar..

*********

Uygar

Kendime delicesine öfkeliydim...
Üç gece önce bir anlık kontrolümü kaybetmiştim. O kızı daha yakından görebilmek için yanına yaklaşmıştım. Hatta yetmiyormuş gibi adamımın kıza dokunmasına sinirlenmiş ve engel olmuştum.

O an elimdeki kalemi kırdığımı farkettim. Ben her zaman kontrollü ve duygusuz bir adam olmuştum.
Ama o kızın gözlerindeki anlam veremediğim bir şey, bir anlıkta olsa beni etkilemişti. Bu da neyin nesiydi böyle?

Sinirli dişlerimi sıktım ve başını sağa sola salladım.
İşlerim gayet iyi gidiyordu. Şirketim dünya çapında başarı sağlayan sayılı şirketlerin arasına girmişti ve servetime servet katıyordum. Böyle bir saçmalık beni etkilemesine izin veremezdim. Düşünmemeye çalıştım.
Bu akşam, kazandığım bir ihaleyi bahane ederek otelimde bir davet verecektim.
Amacım ülkenin en önemli iş adamlarıyla başarımı kutlamak, ve yeraltı dünyasinda ki düşmanlarıma gözdağı vermekti.
Kapının çalınma sesi ile, elimdeki dosyayı bırakarak bağırdım.
"Gir! "

Asistanım Cansu içeriye girerek bilgi vermeye başladı.
"Efendim, istediğiniz gibi her şey ayarlandı. Herkes hazır bir şekilde bu geceyi bekliyor.
Otelde, ne olur ne olmaz diye yedek eleman bulundurulacak.
Davet sonrası için de otelin gece klübü kapatıldı."

Başımı salladım ve tehditkar bir şekilde cevap verdim.
"Siz işinizin başına dönün Cansu hanım. Unutmayın, hiç bir sorun istemiyorum!"

Cansu korkuyla yutkunarak başını salladı ve odadan çıktı.
Bende tekrar işimin başına döndüm...

Zeynep

Üç gün boyunca hep o adamı düşünüp durmuştum. Kendimi bir türlü işime verememiştim. Kimdi o adam? Neden öyle bakmıştı gözlerime?

Yetmiyormuş gibi, o gece üvey babam cebimdeki fazladan parayı görünce deliye dönmüştü. Nefretle üstüme yürüyerek, bağırmıştı.
"Lan ezik köpek! Sen benden nasıl para saklarsın? "

Hiç acımadan beni hırpalanmış, boğazıma sarılıp nefesimi kesene kadar sıkmıştı. O ayyaş adam yüzünden, boynum hala mosmordu.
Annem beni o adamın elimden zorda olsa almıştı ama ne yazık ki ardından dayanamayarak büyük bir astım krizi geçirmişti. Hastaneye zor yetiştirdiğimiz Annem'in durumu şimdilik daha iyiydi. Ama tedavi şarttı.

Üç gün boyunca annemin başından bir an olsun ayrılmadım.
Annem benim her şeyimdi. Bu hayatta tutunduğum tek dalımdı.
Yanına yaklaştım ve kokusunu içime çekerek sarıldım. Şefkatle saçlarımı okşadı. O benim bu hayatta sahip olduğum tek varlıktı. İç çekerek konuşmaya başladım.
"Annem benim. Güzeller güzeli annem. İyi olacaksın..Allah bize yardım edecek. İnanıyorum ki kurtaracak bizi bu bataklıktan."

Onu teselli etmek istiyordum. Üzülmedim istiyordum. Ama çok çaresizdim. Annemin mis kokulu saçlarını okşadım ve alnından öptüm.
Annem bana sevgiyle bakarak cevap verdi.
"Asıl sen üzülme. Cennet kokulum benim. İyiyim ben Zeynep'im."

Öksürmemek için kendini zor tuttu belliydi. Onu böyle görmeye yüreğim dayanmıyordu. Ama elimden de bir şey gelmiyordu. Annemi tekrar alnından öptüm. Tam odadan çıkarken, zayıf çıkan sesiyle  bana seslendi.
"Zeynep'im!"
Hemen arkamı dönerek cevap verdim.
"Efendim sultanım!"

Annem bana başı ile yanıma yaklaş işareti yaptı. Hemen yanına yürüdüm ve yatak başlığına kollarımı dayadım. Annem utana sıkıla elindekileri bana uzatınca şokla yüzüne bakarak sordum.
"Bu ne anne? Neden veriyorsun bana bunları?"

KESKİN (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin