bölüm-6

274K 10.6K 977
                                    

Multimedya..Uygar EZELOĞLU
Yine bu bölümüde yazar anlatımıyla yapacağım..

Keyifli okumalar...

********

Bir anda nefesimin bana yetmediğini hissettim.
Gözlerimi salonun ortasında konuşma yapan adama dikmiştim ve resmen  hareket edemiyordum.

Adam, üzerine tam oturmuş siyah bir smokin giyinmişti. Ceketin altına giyindiği beyaz ipek gömlegi ve yakasına taktığı siyah papyonuyla muhteşem görüyordu.
Yüzündeki sert ifade ve kendinden emin tavrıyla ilgi çekiciydi.
Ve şıklığının yanı sıra, keskin bakışlarıyla da çekiciliğin ne demek olduğunun adeta kanıtı gibiydi.

Koluma dokunan parmaklara kendime geldim.
Sanki derin bir uykudan uyanmış gibi sersemdim. Ece telaş içinde yüzüme baktı ve sordu.
"Zeynep iyi misin canım? Sana seslenip duruyorum. Birden rengin bembeyaz oldu."

Gülümsemeye çalışarak cevap verdim.
"İyiyim canım. Sadece dalmışım.
Hem salon da çok sıcak. Sanırım üstümde böyle bir ortamda olmanın telaşı var. İlk defa böyle büyük bir organizasyon da görev alıyorum. Heyecanlıyım. Merak edilecek bir şey yok. Hadi biz işimize bakalım"

Servis arabasıyla masalara içki servisi yapmaya devam ettik. Adam konuşmasını bitirince salonda bir alkış tufanı koptu. Salondaki herkes, özelliklede kadınlar adama resmen yiyecek gibi bakıyorlardı. Adam son olarak herkese iyi eğlenceler diledi ve masasına doğru yürüdü.

Adamın masaya dogru yürüyüşünü izledim. Boyu oldukça uzundu ve fit bir vücudu vardı. Sürekli spor yaptığı belliydi. Adamın asil bir şekilde yerine doğru geçişini izledim. Şaşkın bir şekilde arkasında hazır olda bekleyen diğer adamlara baktım. Bu adamlar onun koruması olmalıydı.

Bakışlarımı çevirdim ve yanında oturan sarışın kadına baktım. Güzel bir kadındı.
Oturmuş olmasına rağmen mükemmel bir fiziğe sahip olduğu belliydi. Ateş kırmızısı elbisesiyle çekiciliğine çekicilik katmıştı. Elbisenin derin bir goğüs dekoltesi vardı ve adamdan gözlerini alamıyordu. Bu kadın onun sevgilisi olmalıydı. Ama adam bir an olsun gülmüyor, ciddi bir ifadeyle yanında oturan adamla konuşuyordu.

Nedensizce hüzünlendim. Sonra saçmaladığımı fark ederek işime konsantre olmaya çalıştım. Masaların arasında servise devam ederken, sonunda adamın bulunduğu masaya geldik. Bakışlarımı yerden kaldırmak istemiyordum. Zaten adamın beni hatırlayacağını da sanmıyordum. Hem ne diye beni hatırlasındı ki.
Bu düşünce bile bana kendimi tuhaf hissettirmişti.
İçimden konuşarak, kendime "Kendine gel. Sakin ol?" diye telkinlerde bulundum ve yüzüme sahte bir ifadesizlik koydum.

Adamın hemen sağ tarafındaydık. Sırf o tarafa bakmamak için, servis arabasında bulunan kadehlerlerle ilgileniyor ve içkileri hazırlıyordum. Sebebini bilmesem de beni tanımasından korkuyordum.

Ece gayet resmi bir şekilde sordu. "İçecek olarak ne alırdınız efendim?"

Cevap gelmeyince, bir an afalladım.
Ters bir şey olup olmadığını anlamak için, tedirgin bir şekilde bakışlarımı adama çevirdim.
Ve o an şok oldum.

Adam, aynı o geceki gibi buz gibi bakışlarla, gözlerini dahi kırpmadan bana bakıyordu.
Dudaklarını birbirine bastırmıştı ve sinirle çene kemiklerini aşağı yukarı oynattıyordu. Korktuğum başıma gelmişti. Tanımıştı beni.
Ama bu sinir niyeydi?
Keskin bakışlarının etkisiyle yine sersemleştiğimi hissettim.

Soluğum kesilmişti. Bu adam sanki bana büyü yapıyordu. Adamın masada duran ellerini sinirle sıktığını fark ettim. İçimden isyan ediyordum.
"Ne yaptım ben bu adama? Bu öfkeli bakışları hak edecek ne yapmış olabilirdim ki?"

KESKİN (Raflarda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin