Yeol

166 34 28
                                    

İnsanlar benden beni aldı. Beni onlardan kurtarabilir misin?
.
.
.
.
.

İki gündür evden çıkmıyordum. Tatil hakkımı kullanıyordum ve yaptığım tek şey tembellikti. Mutlu muydum? Evet. Çünkü Myungsoo'da gelip ayarlarımla oynamamıstı henüz.

Elimdeki kahvemi sehpanın üstüne bırakıp televizyonu kapttım. Başım şişmişti cidden.

Telefonum çalmaya başlayınca uyuşuk hareketlere elime alıp arayana baktım. Ohh harika(!) Ceo arıyor.

"Evet?"

Ceo:Hemen...Hemen gelmelisin doktor. Sirketteyiz.

"Heyyy sakin ol ve ne olduğunu söyle."

Ceo:Hoya...Durmadan titriyor ve bizi duymuyor gibi. Ambulansı aradık ama seninde gelmeni istiyorum.

Cevap verme gereği duymadan telefonu kapattım. Üstümde siyah bir atlet ve siyah bir eşofman vardı. Giyinecek vaktim olmadığından deri ceketimi alıp evden hızla çıktım.

Arabaya binip yola koyulurken bir taraftan titremesinin sebebini düşünüyordum. Sarah krizi olabilir miydi? Tansiyonu yada kan şekeri de düşmüş olabilirdi. Yorgunluktan veya uykusuzluktanda olurdu.

Vardığımda arabadan inip sirketin önündeki ambulansa doğru koştum. Hoya içerideydi. Ambulansa binince beni engellemeye çalışan teknisyeni elimle durdurdum.

"Ben gruptan sorumlu doktorum. Bilgi istiyorum."

ATT (acil tıp teknisyeni): Ohh Özür dilerim.

Kısaca kafamı sallayıp konuşmasını bekledim. Bir taraftan göz ucuyla Hoya'ya yapılan müdahaleleri izliyordum. Sakinleştirici vermiş gorunuyorlardi ve titremesi geçmiş gibiydi.

ATT: Kan değerlerini ve tansiyonunu ölçtük. Sakinlestiriceye verdiği hızlı tepkiye bakacak olursak psikolojik.

Kafamı sallayıp onu onayladım. Bende öyle olduğunu düşünüyordum. Yine de risk almayacaktım. Beni ambulansın dışından izleyen üyelere ve ceoya baktım. Şu ceonun yeğeni gereksiz kızda buradaydı.

Ambulansla gelen stajyer doktoru omzundan tutup bana dönmesini sağladım. Ahh bu çocuğu tanıyordum.

"Hastanede bütün kan değerlerine laboratuvar ortamında baksınlar. EKG MR ve diger prosedürlerde uygulansın. Psikolojik olduğuna emin olmak istiyorum. Dosyayı hasta ile birlikte bana gönder. "

Stajyer:Anladım hocam.

Ambulanstan inip üyeler arasında gezdirdim gözlerimi.

"Biri refakatçi olarak gitmeli. Hepinize izin veremem. Ben gidemiyorum çünkü süresiz izin aldım. Hastane içinde müdahele hakkım şu an yok."

Gözleri kızarık ve hafif dolu olan Dongwoo ambulansa bindi.

Dw:Ben gidiyorum. Yoksa yerimde duramam.

Kimse çıtını cıkarmazken ambulans yanımızdan ayrıldı.

Ceo:İçeri geçelim?

Kısaca kafa sallayıp peşlerine takıldım. Bilerek Myungsoo'dan uzak yürüyordum. Asansörün önüne geldiğimizde Sungjong Sunggyu ve Namu kendi grup odalarına gideceklerini söyleyip diğer asansöre bindiler. Gözlerimi kapatıp sakin kalmaya çalıştım. Myungsoo ve Sungyeol de diğer üyelere katılsaydı olmaz mıydı? Hatta şu sinir bozucu kızıda götürebilirlerdi.

Asansöre binip yukarı çıkarken Myungsoo hemen yanı başımdaydı.
Gözlerinin bende olduğunu hissediyordum ancak inatla onunla göz teması kurmuyordum. Yoonhye ise asansöre adım atmamıştı.

Sessizliğin MüziğiWhere stories live. Discover now