ACIMASIZ [ TAMAMLANDI ]

22 - Doğum günü

Medya Hazan'ın giydiği elbise :')

Akşam parti için Didem ile birlikte doğum günü partisine Yiğit'in evine gittik. O kadar ısrara rağmen Ezgi bizimle gelmek istemediğini ve bu gece benim evimde kalacağını söyleyip Feza teyzeyle muhabetti partiden daha iyi deyip evde kalmayı tercih etmişti. Ezgi'nin bu kararına anlayış ile karşılamış fazla üstelememiştim.

Evin önüne geldiğimizde şimdiden gelen insanlara göz gezdirdim. Kızlar moda dergilerinden fırlamış gibi giyinmişlerdi bu kadar özenle hazırlanıp süslenmelerine bir anlam veremiyordum alt tarafı bir doğum günü partisi olmasına rağmen kızlar sanki bir hollywodan fırlamış yıldızlar  gibi süslenip püslenmişlerdi. Kapıdan girdiğimizde içeriye doğru yürüdükçe ortamın hayli renkli ve eğlenceli olduğunu gördüm. Salon çok kalabalık değildi gelen konukların yarısı bahçede havuzun kenarında müziğe ayak uydururken yarısı da salonda küçük çaplı gruplar halinde dağılmış sohbet ediyorlardı. Bizim sınıfın hepsi gelmişti ve daha tanımadığım bir sürü yüzle karşılaştım Yiğit'in ne çok arkadaşı varmış diye kendi içimden geçirirken, Didem beni bahçeye çıkan kapıdan çıkarttı.

Didem'in adımlarını takip ederek salondan arka bahçeye çıktık. Havuzun kenarında dizayn edilmiş rengarenk masalar ve süslerle oldukça hoş bir görüntü elde etmişti. Herkesin neşesi yerindeydi ve insanların bir kısmı gümbür gümbür çalan müziğe ayak uydururken. Bir kısmı ise gruplar halinde bölünmüş masaların etrafına dağılmışlardı, bir yandan ineceklerini yudumluyor bir yandan da kendi aralarında konuşup sohbet ediyorlardı.

Didem ile boş bulduğumuz bir masaya geçtik. Didem gömlek elbise ile çok şık bir kombin yapmıştı kendisine, ben ise tercihimi bordo dar hemen dizimin üstünde biten bir elbiseden yana kullanmıştım. Elbisenin göğüs dekoltesi olduğu için saçımı omuzlarımda sarkıtmayı tercih etmiştim. Esmer tenli olduğumdan bordonun her zaman bana yakışacağı yönündeydim.

Arkamdan "merhaba" diyen sevimli sese çevirdim gözlerimi

Gelen Yiğit'ti yine benden gözlerini alamıyordu. Üzerine giymiş olduğu siyah takım elbise ile oldukça hoş görünüyordu.

"Merhaba," dedim usulca tebessüm ederek.

"Gelmenize çok sevindim. Sizi burada görmek çok güzel," dedi içtenlikle.

Didem benim cevap vermeme fırsat bırakmadan araya girdi. "Aslında Hazan gelmeyecekti onu zorla buraya getirtim," dedi iğnelercesine. " Didem'e göz devirdim.
Didem omuzunu silkeledi. "Neyse ki sonunda onu ikna etmeyi başardım da getirtim."

Yiğit bakışlarını Didem'e çevirip gülümsedi. "Iyi ki zorlamışsın o zaman," diye konuştu. "Yoksa ben bu güzelliği görmeden yeni yaşıma girmek bana uğursuzluk geçirecekti." Diye konuştu samimiyetle gülümseyerek.

Didem'in kolunu cimcikledim. "Ah," diye bir inilti çıktı dudaklarından sonra bana, 'ne yapıyorsun der gibi baktı.'

Didem'e 'beni kurtar' bakışı fırlatıktan sonra Yiğit'e döndüm "eee nasılsın?" diye sordum sevecen görünmeye çalışarak.

"Iyiyim" birden duraksayıp sessiz kalarak derin derin gözlerimin içine baktı.

Didem gözlerini kısarak Yigit'e baktı, ve beni Yigit'in ölümcül bakışlarından kurtarmak adına yalandan boğazını temizlercesine öksürdü. "İçecek bir şey var mı, susadım."

Yiğit dalgın dalgın "var," dedi, hala benim yüzüme bakıyordu.

Didem kaşlarını yukarı kaldırdı, "eee" dedi ağır ağır. "Bize ikram etmeyi düşünmüyor musun, kibar bir erkek gibi mesela, ev sahibisin ya?"