Bu duyduğum gerçek olamazdı.
İmkansız böyle bişey nasıl olur.
Babamın "siz ne söylüyorsunuz asaf bey" demesiyle nihayet bize yüzünü döndü sert bakışları beni bulurken
"kızının yeri artık benim yanım benim soyadımı taşıyor artık"
Gözlerini kırpmadan gözümün içine bakarak sert sesiyle bunu yine tekrarladı. Babama bakıp
"eğer inanmıyorsanız evlilik cüzdanına bakabilirsiniz. "
Deyip gözüyle köşede duran sehpanın
Üstünde ki küçük defteri gösterdi.
Neden konuşamıyorum
Neden bişey söyleyemiyorum
Kendine gel Azze böyle birşey olamaz. Baban cüzdanı alıp bakınca
yüzünün aldığı şekil bunu
doğruluyordu. Hızlı adımlarla
yanına gidip elinden aldım
Ellerim titriyordu açıp okuyunca
Bütün bedenim titredi.
Azze Demirkan
Kaşlarımı çatıp ona öfkeyle baktım
"ne demek oluyor bu böyle birşey olamaz" nasıl bir şakaydı bu
Sinirden hızla nefes alıp veriyordum
Onun tam önüne geçip
Onun sert yüzüne bakıp
"oyun oynayacak başka birini bulun
Asaf bey bu saçmalığa bir son verin"
Gözlerinin içine bakarak onun karanlığına haykırarak.
Çatılı olan kaşları daha çok çatıldı.
Dişlerini sıkıp boynundaki damarlar
daha çok belirginleşti.
Üzerime biraz eğilerek dişlerinin
arasında tıslayarak "ister kabul et yada etme artık bana aitsin"
Aynı şekilde ona karşılık verip
"böyle bir şeyi kabul etmiyorum kimseye ait değilim ben"
Yüzüne haykırarak söylediğim
de başını yukarı kaldırıp gözlerini kapatıp sesli bir şekilde nefes alıp verdi. Haykırarak "herkes çıksın"
Dediğinde bir adım geri gittim
Babam beni çekip arkasına alarak
"Asaf bey böyle bir şeyi kabul edemem"
" kabul edip etmeyeceğinizi sormuyorum zaten Ahmet bey
Azze benim eşim benimle gelecek"
Son söylediği cümleyi bana bakarak
söylemişti. "şimdi sizinle biraz yalnız konuşalım"dediğinde.
Tam itiraz edecekken babamın yüksek sesle" Azze odana git "demesiyle
Babama bakıp" ama baba "
" odana git dedim "
İtiraz kabul etmeyen ses tonuyla
Konuştuğunda karşımda duran acımasız adama sert bir bakış atıp salondan çıkıp odama gittim.
Odam da ileri geri yürüyerek
düşünüyordum buradan gidecektim.
Ne olursa olsun.
Babamın artık burdan çıkmasını
istiyorum bu kirli dünyadan
Buradan gidip temiz bir hayat
yaşamak istiyorum sessiz sakin
Bir hayat....
Kapım çalınıp gel komutunu verince
Babam içeri girdi. Hemen gidip ona
sıkıca sarıldım oda kollarını bana dolayıp saçımı öptü
" Ne konuştunuz baba yada boş ver
hadi gidelim burdan hemen gidelim
baba bir şey almaya gerek yok yeter
ki hemen gidelim" babamın elini
çekip burdan uzaklaşmak isterken
babam yerinde hareket dahi etmedi.
Bende yerimde öyle durunca babam
" onunla evlisin kızım nasıl oldu
bilmiyorum ama bu gerçek
onun isteği dışında seni nereye
kaçırırsam bizi bulur.
Boğazımda bir yumru oluştu yutkunamıyorum gözlerim doldu.
" Bu nasıl olur baba anlamıyorum
onunla nasıl evli olabilirim benim
haberim olmadan mümkün mü bu
hem bu yasa dışı ben bunu kabul
edemem"
Babamın bana çaresizlikle bakan
gözlerini gördüğümde gözlerimde ki
yaşlar kendini bıraktığında
"Neden öyle bakıyorsun baba bunu
kabul edemezsin beni ona mı bırakacaksın yoksa"
Babam beni kendine çekip sıkıca sarıldı saçlarımı koklayıp
" ne kadar kabul etmek istemesekte onunla evlisin Azze tabi ki seni ona bırakmıyorum ama onun izin verdiği kadarıyla seni koruya bilirim onlar kadar güçlü değiliz kızım bunu sende çok iyi biliyorsun benim gücüm onlara yetmez özür dilerim ufaklığım bunun nasıl olduğunu bulucam ama bunun için zamana ihtiyacım var "
Babamdan ayrılıp yüzüne bakınca onun da gözlerinin dolduğunu gördüm babam haklıydı onlar kadar güçlü değildik. Babam biraz dinlenmem için beni yalnız bırakınca yatağıma uzanıp düşünmeye başladım aynı evde mi yaşicaktık benim yatağımda mı artık yatacak ya bana dokunursa ellerimi kendime sarıp bunun düşüncesi bile beni örpertiyordu sevmediğim bir adamın bana dokunmasına izin veremezdim.
Akşam yemeği saati gelince evin çalışanlarından Fatma abla odama gelip "yemek hazır seni bekliyorlar Azze hanım" kaşlarımı çatıp "neden bana hanım diyorsun ki Fatma abla ne oldu" yüzüme bakıp "Asaf beyin emri kızım" deyince ellerini tutup
"yapma böyle senin kızın sayılırım onun ne dediği umrumda değil bana hanım demeni istemiyorum lütfen"
Dudaklarımı büzüp kedi yavrusu gibi bakınca dudaklarıma hafifçe vurup tebessüm ederek "tamam deli kız bakma öyle hadi seni bekliyorlar"
"Neden beni bekliyorlar ki yesin onlar aç değilim ben"
"Herkes masada toplanmış Asaf bey senin de katılmanı istedi itiraz kabul etmediğini hemen masaya gelmeni istedi kızım" başımı olumlu anlamda salladım Fatma abla odadan çıkınca bir kaç dakika sonra bende çıkıp yemek için salona geçtim bütün arkadaşları buradaydı.
Herkese benimle evli olduğunu artık onunla yaşayacağımı söyledi tuhaf olan ise kimde neden diye sormadı
Ayla hanım bile
Konuşması bitince hemen odama çıkmıştım şimdi ortalığı yıkmış olmalıydım ama bütün gün kendimi dizginlemeye çalıştım çünkü bu akşam buradan kaçacaktım.
Ben bunu kabul edip sineye çekecek biri değilim, buradan kaçarsam babamda buradan ayrılır sonra onu bulup gerekirse yurt dışına bile gideriz haberim olmadan nasıl evlendiysem öyle de boşanırım
ama önce buradan kaçmam lazım.
Saat gece yarısını geçiyor şimdi tam zamanı içine birkaç parça eşyamı koyduğum sırt çantamı alıp pencereden dışarı çıktım odam malikanenin ilk katında olduğu için zorlanmamıştım.
Birazdan korumalar yer değiştirecekti bende o fırsatta sarmaşıkların olduğu duvara tırmanıp kaçacaktım malikanenin bu tarafı biraz tenha olduğu için rahatlıkla geçebilirdim.
Arkadaşlarımla gece partilerine gitmek için hep buradan kaçardım
umarım yine başarırım.
Allahım buradan kaçmam için lütfen yardım et amin.
Korumaların hareketlendiğini görünce bende hareketlendim
Onlar yer değiştirirken bende sarmaşıklardan duvara tırmanıp öbür tarafa geçtim ana yola kadar koşup ordan çağırdığım taksiyle buradan gidecektim.
Etrafıma bakıp koşmaya başladım buraları ezbere bilmek en iyi avantajımdı.
Hiç soluklanmadan yola kadar koştum yüzümde zafer kazanmış bir gülüşle.
" Bu kadar çabuk sevinme Azze benim olduğum yerde kaça bileceğini mi sandın"
Arkama baktığım da arabasına yaslanmış göğsü öfkeden hızlı inip kalkan kızgın acımasız bir mafya
Asaf Demirkan
