Bölüm Dokuz - Arayış

367K 25.7K 37.6K
                                    

Heyooo ben geldiiim! Hem de güzel haberlerle!

Bölüme geçmeden önce duyuruma bakıın, özellikle Ankara ve İstanbul'dakiler.

***********

25 Şubat 2018 Saat 14:00'da Ankara Kitap Fuarı'ndayım Ateşin Oğlu imza günü için inşallah.

10 Şubat 2018 Saat 14:00'da ise Üsküdar Kitap Fuarında imza günüm var. Detayları Sulisindunyasi instagram hesabımdan öğrenebilirsiniz. Ateşin Oğlu kitabınız olsun olmasın fark etmez, hepinizi bekliyorum. Gelin, sarılalım!

 Gelin, sarılalım!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***********

Çok uzun bir bölüm oldu, oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin bu yüzden, belim hala ağrıyor...

Bölüm oy sınırı: +800

Yorum sınırı: +800

İnstagram: Sulisindunyasi

Bölüm Dokuz - Arayış

Siraç'ın arabası, açık olan klimanın sağladığı etkiyle oldukça sıcaktı; öyle ki üzerimdeki ceketi sırf bu yüzden çıkarasım bile gelmişti ama sabrederek yapmadım. Kasveti her zaman tercih etsem de, sıcağı soğuktan daha çok sevdiğim kesindi. Arabada daha önce hiç dinlemediğim kulağa hoş gelen caz bir şarkı çalıyordu. Bense başımı cama yaslamış kenarları karla çevrilmiş yolu seyrediyordum. Her ne kadar düşünmek istemesem de, aklımın bir kenarında Alaz vardı. Bu hareketime karşılığı ne olacaktı bilmiyordum, ama bana boyun eğdiremeyeceğini anlamalıydı. Üstelik bir adama bağlı kalarak yaşarsam, bu şehirden çıkışım oldukça imkansızlaşırdı ki, bu hiç benlik değildi. Benim buradan çıkmam için, öncelikle keşfetmem, araştırma yapmam gerekliydi. Üstelik Siraç, pek de kötü bir kişiye benzemiyordu. Bu gezinti kesinlikle zararıma olacak gibi durmuyordu.

"Daldın gittin." Siraç'ın sesi kulaklarımda yayıldığında, aklımdaki düşünceler rüzgara yakalanmış kum taneleri gibi savruldu. Gözlerimi ormandan ayırıp buğday bir tene sahip olan suratına baktım.

"Bu kadar kar görmeye alışık değilim." dedim, Mehsa ve Barın'dan öğrendiğim kadarıyla Avhan oldukça sıcak bir bölgeydi bu yüzden geçiştirmek için apar topar bu cümleyi kurmam iyi olmuştu. Hoş, yalan da sayılmazdı, geldiğim yerde havalar soğuk da olsa, pek kar olmazdı.

"Avhan'da elli derece sıcaklıktan sonra buraya alışmak zor olmalı." dediğinde dudaklarımı birbirine bastırıp, şaşkınlığımı gizlemeye çalışarak kafamı salladım. Elli mi? Tamam sıcağı seviyordum ancak bu kadar da değildi. "Seni Nephan'a getiren ne oldu?"

Gözlerimi, bir anlığına yoldan çekip üzerime sabitlediği mavi gözlerine odakladım. "Neden sorguya çekilmiş gibi hissediyorum?" dedim sonrasında. Artık bu soruları cevaplamaktan sıkılmıştım. Herkes bir Sherlock edasıyla esas kimliğimi bulmaya çalışıyordu sanki.

KARANLIĞIN ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin