8.bölüm

147K 5.6K 377
                                    

Yutkunup asaf'ın karşısındaki koltuğa oturdum.
" Önce babamı görmek istiyorum"
Asaf, "önce konuşalım sonra babanı görürsün"
Dediğinde başımı tamam anlamında salladım. Asaf geriye yaslanıp yüzüme bakarak konuşmaya başladı.
" Sözümü kesmeden sonuna kadar dinle" yine başımı olumlu anlamda salladım.

Asaf, " Bu evliliği artık herkes biliyor benim bütün çevrem.
İkimizin de birbirimize karşı herhangi bir duygusu yok bunun da farkındayım. Burdan kaçmayı aklından çıkar artık bir sonraki girişiminde gerçekten bedel ödersin Azze. Benim eşim olmak o kadar da kötü bişey olmassa  gerek herkes böyle bir yaşam ister.
Neden mi evliyiz zamanı gelince öğrenirsin.
Benden boşanmayı düşünme hiç bir avukat bunu yapamaz.
Soyadımı gördüklerinde bile geri kaçarlar.
Tek çözüm ben ölürsem sen özgür kalırsın.

30 yaşındayım, zaten bir gün evlenecektim bu sen oldun.
Bütün kadınlar benim için  aynı onun için fark etmiyor.
Kadınların sevgi yada güven duygusuna inanmıyorum.
Benimle evli olarak kalacaksın Azze bunu ben istiyorum.
Herkes senin iyi biri olduğunu söylüyor bende bu iyi kızın benim olmasını istiyorum.
Bir neden aramana gerek yok ben istiyorum diye benimle olacaksın.

Dikkat çekici ve güzelsin madem bana geldin zevkle yanımda tutarım seni.
Benim haberim olmadan dışarı çıkamazsın, çıktığında yanında korumalar olacak.
Eyer tekrar kaçmayacağını garanti edersen işini yapabilir tekrar özgür olursun.
Tabi benim eşim olduğunu bilerek hareket ediceksin.
Çalışmak istersen bana ait olan bir yerde çalışacaksın.
Baban tekrar Bursa'ya dönecek malikaneye orası onun himayesi altında olacak yine.
Sende burda İstanbul da benim yanımda olacaksın.
Babanın üzülmesini istemiyorsan ona bu evliliği kabul ettiği söylersin.
Yada onu kaybedersin Azze seçim senin. Onu ikna etmek sana kalmış. "

Seçme hakkını babamın hayatı yada kendi hayatım olarak seçmemi istiyordu.
Hayatıma müdahale etmeyeceğini söylüyordu. Buna ne kadar inanabilirim.
Kadınlara neden güvenmiyor yada sevmiyor.
Sevgi ve güven yoksa neden Banuyla birlikte.
Kabul edecektim onunla kalacaktım zamanı geldiğinde ise burdan gidecektim ne kadar sürer bilmiyorum.
Bu sefer planı ben yapacak buradan gittiğimde izimi bile bulamicaksın
Asaf Demirkan.

Artık eski bene dönme vakti.
Karşılıklı birbirimize bakıyorduk Asaf konuşmasını bitirince benden bir cevap bekliyordu.
Ayağa kalkıp sigarasını yakıp
" Artık soru sormak yok bu açıklama yeterli senin için."
Buna açıklama mı diyordu bende ayağa kalkıp " Bu bir açıklama değil daha çok isteklerindi. Bide tehdit edişini de unutmayalım, beni babamla tehdit ediyorsun yanında kalmam için neden çünkü Asaf bey öyle istiyor. Bu benim hayatım ve ben hayatımı senin gibi karanlık dünyası olan biriyle geçirmek istemiyorum. "

Sonlara doğru sesim yüksek çıktığı için bana sinirle ve öfkeyle baktı.
" Bana sesini yükseltme demedim Azze bir daha bu uyarıyı yapmicam aynı şeyi yaparsan konuşacak bir sesin olmaz. "
Oda sesini yükseltip bunu söyledikten sonra sigarasından bir nefes alıp salondan çıkmak için hareketlediği sırada " anlaşılan babanı görmek istemiyorsun"
Yerimde durup onu öylece izlerken ne söylediğini yeni fark ederek koşup önüne geçtim.

" Babamı görmek istiyorum"
Yüzüme bakıp söyledikleri için cevap istiyordu.
" Tamam yanında kalıcam şimdi babamı görmek istiyorum."
Yüzünde tatmin olmuş bir ifade ile başıyla dış kapıyı gösterdi.
Üstüme baktığımda bu kılıkla babamın karşısına çıkamazdım dağınık üstüm özgürlüğü ilan etmiş saçlarımla oda üstüme baktığımda görünce ona bakıp" beş dakika bekle üzerimi değiştirip geliyorum." Tamam anlamında başını salladığında hemen yukarı koştum odama girdiğimde biraz başım dünmüştü.

Hemen dolabı açıp içinde babamın en sevdiği gözlerimle aynı renkte olan yeşil  elbisemi çıkardım.
Üstümdekileri soyup elbisemi giydim saçlarımı tarayıp açık bıraktım ayakkabılarımı da giyip aşağıya indim Asaf'ı görmeyince bende dışarı çıktım kapıdaki koruma bana Asaf'ın arabada beni beklediğini söylediğinde bende arabaya doğru yürüdüm.
Başka bir koruma kapıyı açtığında arabaya bindim. Asaf üzerime bakıp sonra arabayı çalıştırdı. Başımı çevirip yolu izlemeye başladım.

On dakikalık bir yolculuktan sonra araba çok büyük bir evin bahçesine giriş yaptı.
Arabayı durdurup inince bende indim onu takip ederek kapıya geldik. Kapıyı daha çalmadan kapı açıldı.
Bizi içeriye davet eden kız bize salona kadar eşlik etti. Ev çok büyük ve çok güzeldi. Salona girdiğimizde Ayla bizi karşıladı.
" Hoşgeldiniz" Asaf başıyla selam verip içeri geçtiğinde ayla bana sarıldı.
" nasılsın azzecim"
Yüzüne bakıp "olması gerektiği gibi ayla" ayla bana üzgün gözlerle bakıp başını salladı. Önümden çekilince başımı kaldırıp karşıya bakınca yerimde dondum.

Babam karşımda bana bakıyordu.
Yaralanmışmıydı kolu askıdaydı.
Sağlam olan kolunu açıp Azzem dediğinde koşup ona sarıldım
Oda bir koluyla bana sarılınca babamın o güven veren mis kokusunu içime çektip. Saçıma öpücükler bırakarak beni daha çok sarıyordu.
Yanaklarını öpüp yüzünü görmek için biraz geri çekildim. Yorgun görünüyordu yüzü sararmıştı. Gözümdeki yaşlar akarken babamın da gözleri de dolmuştu.

" Babacım nasılsın yaralanmışsın iyimisin kötü bişey yok değil mi."
Babam "iyiyim kızım korkacak bişey yok  seni gördüm şimdi daha iyiyim.
Sen iyimisin prensesim solgun görünüyorsun."
"İyiyim babacım şimdi daha iyiyim buranın havasından böyle oldum"
Babamı ikna etmek için böyle söylemeliyim biraz hassas bir bünyem olduğu için bilirdi dayanamadığımı

Ayla oturmamız için bizi yönlendirdiğinde babamın yanına oturup ona sarıldım. Etrafıma baktığımda bütün grubun burda olduğunu gördüm. Hale tebessüm edip bana baş selamı verince ben aynı şekilde ona verdim.
Tekrar babama bakıp koluna hafif dokunup "acıyor mu babacım."
Alnımı öpüp " acımıyor kızım"
"Nasıl oldu bu yara baba"
Babam koluna bakıp "kurşun sıyırdı kızım önemli bişey değil."

Bunu söylediğin de içimde bir şeyler parçalandı. Benim yüzümden olmuştu eğer beni kaçırmasını istemeseydim yaralanmazdı. Ya kurşun kalbine gelseydi. Kendimi asla affetmezdim. Bu yarayı Asaf yapmıştı başımı çevirip ona baktığımda oda bana bakıyordu. Bu bir uyarıydı demek ister gibi bakıyordu karanlık gözleri, tekrar babama dönüp yaralı koluna küçük hafif bir öpücük bıraktım. Gözlerim dolmuştu babam beni göğsüne çekip çenesini başıma yaslayıp acımıyor kızım demişti sadece benim duyacağım şekilde.

Babam gözlerime bakıp "Azze kızım benimle bursaya geliyorsun eşyalarını topladın mı."
Başımı olumsuz anlamda salladım
Asaf, "Azze benim eşim Ahmet bey  benim yanımda kalıyor."
Babamın kaşları çatıldı.
Onu ikna edebilecek tek kişi bendim hadi Azze yap şunu. Kucağımdaki ellerime bakıp
" Baba ben burda kalıyorum Asaf'la evliyim onun yanında kalmam daha uygun olmaz mı." Allahım lütfen yardım et.

" Burada çalışacam kendi işimi yapıcam Ayla da artık burada arada seni görmeye gelirim babacım sende gelirsin.
Biliyorsun çalışmak için zaten buraya gelecektim. "
Babamın gözlerine baktım oda anlamıştı gözlerine çöken hüzün beni buradan götüremiyeceği içindi.
Onun da gücü yetmediği için di.
Tebessüm edip" biliyorsun babacım ben asla pes etmem " bunu sadece babamın duyacağı şekilde söylemiştim. Bunu duyan babamda tebessüm etti. Anlamıştı.
" Sen nasıl istersen kızım biliyorsun sana güvenim sonsuz. "

Babamın bu söylediği ile kendimi biraz daha iyi hissetmiştim.
" Ne olursa olsun baban hep yanında unutma olur mu güzelim."
Başımı sallayıp babama sarıldım son söylediğini herkesin duyacağı şekilde söylemişti. Babam gitmesi gerektiğini uçağının kalkacağını söyleyip ayağa kalktı. Asaf adamların babamı bırakacağını Ayla da Azze bana emanet demişti.
Aslında babam bu aileyi çok iyi tanıyordu,onlara güvenmiş ve sadık kalmıştı. Tek korkusu benim bu karanlığa bulaşmamdı.

Babama veda için sarıldığımda yine ağlamaya başlamıştım. Burada yalnız kalıyordum. Babamda bana sıkıca sarılıp öpüp koklamıştı beni, kapıdan çıkana kadar onu izlemiştim araba sesi gelince gittiğini anladım. Hala ayakta onun arkasında bakıyorumdum. Başım tekrar dönünce yere düşmüştüm hatırladığım son şey aylanın çığlığı ile beni kucağına alan sıcak kollardaki güzel kokuydu.

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin