13.bölüm

141K 5.5K 319
                                    

Gecenin sonunda herkes Asaf'ın eşi olduğumu öğrenmişti.
Asaf'ın yaptığı şey yüzünden bir süre kendime gelemedim. Böyle bir şeyi neden yaptığını üstelik herkesin içinde neden beni öpmüştü.
Banu gece bitene kadar öfkeyle bakmıştı bana. Asaf beni öpünce gözleri dolmuştu ellerini yumruk yapmış öfkeli gözlerle bana bakmıştı.
Gerçekten Asaf'ı seviyormuydu.
Banu güzel ve alımlı bir kadındı, her ortama ayak uyduran zeki biriydi.Neden onu seçmemişti.

Araba durunca eve geldiğimizi anladım. Adamlar kapıyı açınca hızla inip eve doğru yürüdüm.
Merve kapıyı açınca hemen yukarı çıkıp odama yöneldim, elimdeki çantayı hırsla yatağa fırlatıp banyo girdim. Üstümdekileri soyup hemen duşa girdim. Önce üzerimde ki bu ağırlılıktan kurtulmalıyım. Sonra Asaf'la bu gece yaptığı şey için hesap sorardım. Umarım yukarı çıkardı şuan çocuklar da burada olduğu için onunla konuşamazdım. Duştan çıkıp üstümü giyindim. Duyduğun ayak sesleri ile Asaf'ın yukarı çıktığını anladım.

Saçları mı kurutmadan odamdan çıkıp Asaf'ın odasına doğru ilerledim kapıyı çalıp içeri girdim Asaf üstünü çıkarıyordu. Gömleğini çıkarıp odanın bir köşesine fırlatıp bana döndü. Geniş omuzları, pürüzsüz göğsü, herkesin sahip olmak istediği kaslara sahipti. Dikkati mi toplayıp kaşlarımı çatıp yüzüne baktım.
" Ne yaptığını sanıyorsun beni öpmekte neyin nesi ne hakla böyle bir şey yaparsın"
Asaf, " Seni öpmek için izin alacak değilim, ne hakla mı, karım olduğunu unutuyorsun."

Asaf'ın sesini yükselmesiyle bende sesimi yükseltip,
" Bizim ki gerçek bir evlilik değil bunu unuttun galiba bir daha sakın bana dokunma"
Asaf hızla üstüme gelip kolunu belime sarıp kendine çekti. Elini enseme yerleştirip hızla dudaklarımı yapıştı.
Onu kendimden uzaklaştırmak için elimi göğsüne verip onu itmeye çalıştım, yerinde bile kımıldamadı
Ensemi tuttuğu için başımı çekemiyordum.
Asaf hırsla dudaklarımı öpüp emiyordu. Ağzımı aralamam için dudağımı ısırıyordu. Gözümden akan yaşla durup beni bırakmadan, gözlerim içine bakıp.

" Seni istediğim zaman öperim ve daha fazlasıda olacak Azze, zamanı gelince tabi buna alışsan iyi olur."
Beni bırakıp biraz geri çekildi.
" Senden nefret ediyorum Asaf Demirkan"
Öfkeyle yüzüne bakıp söylediğim sözlerden sonra arkasını dönüp dolabına açıp içinden kıyafet çıkarıyordu.
" Benden nefret eden ilk kişi değilsin Azze"
Bana dönüp " Buna alış artık benim eşimsin bu gece herkes gördü bunu sana kendi hayatını yaşaman için fırsat bile veriyorum, eşim olarak yanımda kalman yeterli, bütün evlilikler büyük aşklarla başlamaz değil mi, bu durumu ikimiz için zorlaştırma artık. "

" Seni sevmiyorum ve bu duruma da alışmak istemiyorum ne yani seni sevmemi mi istiyorsun. "
Asaf," Başkasını mı seviyorsun "
Öyle soğuk öyle ruhsuzca sormuştu ki bu soruyu bir an düşündüm acaba yalan söylesem ne olur diye, aslında ne söylersem söyleyeyim değişmicek olan bişey var evli olduğumuz.
" Hayır yok "
Derin bir nefes alıp sesini biraz alçaltıp" Bırak biraz zaman geçsin birbirimize alışalım hiç olmazsa arkadaş olalım sonra nasıl bir yol izleyebiliriz bunu düşünürüz. "
" Her şeyi kabullenme mi istiyorsun, ben bunu kabul edemem, böyle kirli bir dünyayı, buranın içinde yaşamak istemiyorum şimdiye kadar seda  hanım için kaldım burada gitmek istiyorum. "

Düşen omuzlarım, üzgün gözlerle Asaf'ın yüzüne baktım. Belki anlardı beni.
" Dünyanın hangi yeri temiz Azze, hangi insanlar temiz, hayatını burada kur, yarın işin için mekan bakmaya gideceksin, şimdi toparlan aşağıya in herkes salonda. "
Asaf bunu söyleyip arkasını dündü bende odadan çıkıp kendi odama gittim. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Kendimi biraz toparlayınca aşağıya indim.
Bütün grup salonsaydı. Beni ilk fark eden Hale oldu.
Hala," Uyuduğunu sandım gelmeyince"
" Üstümü değiştirdim Hale"
Gelenlere merhaba deyip boş koltuğa oturdum.
Hale tebessüm edip " sıkıldın mı giydiklerinden"
Daha cevap vermeden Banu " Malum hiç giymediği için böyle şeyleri taşıyamadı."

Her fırsatta beni ezmek çok hoşuna gidiyordu bu kadının, Banu'yla uğraşamicak kadar kendimi yorgun hissediyordum.
Hale cıvıl cıvıl haliyle " Yarın mekan bakmaya gidiyoruz Azze heyecanlımısın"
Ona ait olan bir yerde çalışmak istemiyorum ama başka çıkış yolumda olmadığı için bunu yapmak zorundaydım. Zoraki bir gülümseme ile "bakalım umarım herşey yolunda gider Hale"
Hale mutlulukla yüzüme bakıp
"eminim herşey çok güzel olacak"

Asaf salona girince gergince yerimden kıpırdadım, gelip yanımda ki boşluğa oturdu. Başka yer yokmuş gibi neden yanıma oturuyor bu adam kaşlarımı çatıp ona döndüm ona baktığımı görünce bana bakıp tek kaşını kaldırdı. Gözümle oturduğu yeri gösterince dudağının kenarı kıvrılıp önüne döndü gıcık adam.
Asaf, "Azze'nin işi için baktığın mekanlar sakin yerde mi Toprak"
Toprak, "evet merak edilecek durum yok alındığında herkes sana ait olduğunu öğrenecek zaten"
Telefonum çalınca herkes bana dönmüştü.

Asaf kaşlarını çatıp bana baktı
Hale, "kim ki bu saatte"
Deyince ekranda gördüğüm isimle mutlulukla gülümsedim telefonu alıp salondan çıktım ekranı kaydırıp cevapladım.
" Ali"
"Azze canım nasılsın"
Ali'nin sesini duyunca gözlerim dolmuştu.
"iyim demek isterim ama iyi değilim ali çok yalnızım burada"
"kötü bişey mi oldu ufaklığım biri sana bişey mi yaptı Asaf bey sana kötü mü davranıyor"
"hayır kötü davranmıyor ama kimsem burada yok ali kendimi çok yalnız hissediyorum babamdan da haber alamadım."

"baban iyi Azze merak etme biz varız tavşanım yalnız değilsin"
Ali'yle biraz sohbet edip telefonu kapattım.Çok iyi gelmişti konuşmak.
Salona gitmek için hareket ettiğimde Banu yanıma geldi.
"Asaf'ı seviyorum ona aşığım"
Birden bunu söyleyince ne cevap vereceğimi şaşırdım. Demek ki Banu için geçici bişey değildi.
"Ne yapma mı istiyorsun Banu madem onu seviyordun neden benimle evlenmesine göz yumdun."
Banu gözlerini kaçırıp "bu benim elimde olan birşey değildi."

"Benim de elimde olan bişey değil Banu hesap soracağın son kişi benim"
Bıkkınlıkla bunu söyleyip odadan çıkmak için yürüdüğüm de Banu kolumu tutup
"Şimdi böylesin Azze zamanlı onu seversin Oda seni tabi buna asla izin vermem"
Banu delirmiş gibi bunu söyledi. Gözlerinden ateş püskürüyordu resmen, kolumu ondan kurtarmak için çektiğim de bırakmadı.
"Banu bırak kolumu ne yapıyorsun"
"Onu seviyorum kendi mi bildim bileli hemde şimdi bana gelmişken bu sefer onu kaybedemem, Bu gece seni öptü, sana alışamasını istemiyorum kaç yıl bekledim onu aşığım Asaf'a o benim bunu aklına sok tamam mı"

"Bırak beni Banu kendinde değilsin hem Asaf sana aşık değil bunu sende biliyorsun"
Banu kolumu çekip hırsla itti beni beklemediğim bu hareketten dolayı çığlık atıp cam sehpanın üstüne düştüm. Sehpa binlerce parçaya bölünürken elime ve koluma batan cam kırıkları yüzünden yine çığlık attım.
İlk odaya giren Hale olduğu için beni görüp küçük bir çığlık attı. Asaf odaya gelip halimi görünce evi sarsacak şekilde kükremişti.
"Banuuu"
Banu, " Ben bişey yapmadım"
Şok olmuş gözlerle bana bakıyordu.
Bense hareket dahi edemiyordum canım çok acıyordu. Gözümde sözüyle yaşlar kırık camlara damlıyordu kanımla birlikte
Asaf, " Hemen arabayı hazırlasınlar çabuk"
Asaf'ın yüksek sesiyle ona döndüm benim için endişelenmişmiydi gerçekten. Banu'ya kızgınlıkla bakıp
" Umarım bunun geçerli bir açıklaması vardır Banu umarım kazadır. Yoksa bu senin için hiç iyi olmaz."
Banu gözleri dolu şekilde Asaf'a bakıp sonra bana döndü.
Asaf dikkatlice beni kucağına alıp dışarıya doğru çıktı.
Başımı Asaf'ın göğsüne koyup durmadan akan göz yaşlarımı durdurmaya çalışıyordum.
Asaf yüzüme bakıp
" İyisin tamam sabret hastaneye gidiyoruz" son söylediğim şeyden sonra gözlerim kapanmıştı.
"Asaf canım çok yanıyor bişey yap"

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin