Hayatımı Boya (BxB)

9.Bölüm

Kapının çalmasıyla elimdeki kitabı hızla yere bıraktım. Ulun gelmişti. Bu kadar heyecanlanmamın normal olmadığını biliyordum ama yapacak bir şeyim yoktu. İçim heyecandan kıpır kıpır olsa bile her zaman olduğu gibi duygusuz görünümümle kapıyı açtım.

Gülümseyen suratıyla karşılaştığım zaman benimde yüzümde çok küçük bir gülümseme belirdi.

"Naber?"

Sorusunu kapıdan çekilerek cevapladım.

"İyilik."

Her zaman aynı tarzda giyindiği spor ayakkabılarını hızla çıkardı ve elindeki poşeti sallayarak bana gösterdi.

"Bira aldım. Sohbet ederken iyi gidiyor."

Dudaklarımı bir birine bastırarak kafamı salladım.

"Pek içmem ama bugün içerim."

Burnunu kırıştırdığında sevimliliği ile yine beni büyülemeyi başarmıştı.

"Sen neden normal bir genç değilsin ulan."

Huysuzca mırıldanarak salona geçti. Benim yönlendirmeme bile gerek duymamıştı. Sanki uzun zamandır buraya geliyordu ve evi çok iyi tanıyordu. Anladığınız üzere fazla rahattı. Onun ardından salona geçtiğimde üzerindeki ceketi çıkarmakla meşguldü.

"Sen içerden tabak getirsene, sonra rahat rahat otururuz."

Söylediğini duymamla hemen mutfağa geçtim ve elime gelen ilk tabaklardan bir kaçını alarak yeniden salona geçtim. Elimdeki tabakları aldı ve fazla dikkatli davranmadan poşetteki çerezleri tabaklara boca etti. Onu keyifle izlemeye devam ettiğim sırada bakışları beni bulmuştu ve bu istemesem bile benim izlememin bitmesine neden olmuştu.

"Fazla uzak burası, her gün zor olmuyor mu derslere gelmek?"

Kendini koltuğa bıraktığı sırada sorusunu sormuştu.

"Alıştım artık."

"Böyle bir şeye nasıl alışırki insan?"

Derin bir nefes alarak aklımdan geçenleri söylemek istediğimde yeniden konuşarak beni susturmuştu.

"Tamam, söylemedim say. Hayat derslerini dinlemek için gelmedim buraya."

Başımı geri atarak koltuğa yasladım ve kafamı sağa döndürerek gözlerimi yüzüne diktim.

"Ne için geldin peki?" 

Gözlerini gözlerimden ayırmadan elindeki bira şişesinden bir yudum aldı. İstemsizce bakışlarım boğazına kaydı ve bu benimde yutkunmama neden oldu.

"Seninle ilgili bir şeyler öğrenmeye."

Gözlerimi hala ondan ayıramıyordum. Sanki transa girmiştim ve istesem bile çıkamıyordum.

"Ne?"

Sorum onu gülümsetmişti. Alt dudağını dişleri arasında ezerek gülümsemeye devam etti ve bu benim kalbimi zor duruma sokmaya yetmişti.

"Ne için geldiğimi sordun ya, onu cevapladım."

Hemen gözlerimi ondan kaçırdım ve tavana bakmaya başladım.

"Ne için geldin peki?"

Kıkırdadığını duymamla içimden kendime güzel bir küfür savurdum. Resmen kendimi rezil etmekle meşguldüm.

"Sen iyi misin Enis? Bunu az önce söyledim zaten."

Koltukta hemen dikleşerek oturdum ve ellerimi bir birine kenetleyerek bacaklarımın üzerinden sarkıttım.