28 - Tokat

51.2K 1.8K 361
                                    

"Efendim," diye başladı cümleye kuru bir sesle Güvenlikçi. Doğuş belimden tuttuğu eli gevşetip bize bakan güvenlikçiye döndü. "35 DCA 4990 plakalı aracın sahibi siz misiniz?"

Doğuş beni tamamen bırakmış güvenlikçiye odaklanmıştı. "Evet benim."

"Bey efendi arabanızı yanlış park yeri yüzünden polisler tarafından çekilmiş," diye konuştu kontrolü bir sesle.

Doğuş afalandı. "Ama nasıl olur?" diye sordu şaşkın bir nidayla ben "arabamı doğru yere park ettiğimden emindim."

"Yanlış park edilmiş," diye konuştu tekrar güvenlikçi.

Doğuş bana baktı. "Hazan benim gitmem lazım," diye konuştu telaşla "kusura bakma olur mu?" sesinde mahçup olmuşluk vardı.

"Ah hiç sorun değil," dedim anlayışlı bir şekilde tebessüm ederek.

Doğuş'un gidişini izlerken, Ateş'in zafer edasıyla sırıtarak bana doğru yaklaştığını gördüm.

Yaklaşan her adımda kalbimin ritmini daha da hızlandığını hissediyordum. Jeremy ile güzel bir birlikteliğimiz olmuştu ve ona rağmen bana böyle hissetirmemişti. Ateş bana yaklaştıkça kalbimin yerinden çıkacağını sandım.

Ateş şimdi tam dibimde durmuş sırıtıyordu. "Aaa yazık partnerin mi gitti tüh tüh çok üzüldüm" diye konuştu yalandan üzülmüş gibi yaptı ama ardından gür bir kahkaha savurdu.

Ukala !

"Ama istersen sana bir kaç dakikalığına eşlik edebilirim sırf ağlamaman için, ha yanlış anlama."

"Ha, ha çok komiksin Ateş Hancı" dedim gözlerimi devirerek. "Bunu senin planladığını biliyorum."

"Bunun için fazla zeki değil misin?" Dudağının kenarında alay gibi bir kıvrılma oluştu.

'Hadi Hazan kızım bu lafın altında kalma göster ona gününü,' diyen iç sesime uyup hemen Ateş'e sert olduğunu umduğum bakışımı yoladım.

"Zekiyim, ama.." deyip durdum devamını getirse miydim açıkçası korkmuyor da değildim.

"Ama.?"

'Zekiyim ama sende bunu göremeyecek kadar aptalsın.' Demek istesem de hemen sözümü değiştirip başka bir şey bulmaya çalıştım.

"Neden böyle yaptın?"

Ne yaptım der gibi baktı.

"Doğuş benim sayılı arkadaşlarımdandı bunu yapmaya hakkın yoktu !" Deyip dudak büzdüm.

"Bakıyorum da bu seni çok üzdü," diye konuştu. Dudakları çarpık alaycı bir gülümsemeyle bükülmüştü ama gözlerinde sevimli bir ifade vardı.

"Tabikide üzdü yaptığın saçmalıktı." Diye konuştum hayıflanatak. Sonuçta partiye onunla gelmiştim ve o benim partnerimdi şimdi ise partnersiz kalmıştım.

"Saçmalık yaptığımı mı düşünüyorsun," diye konuştu stabil bir sesle.

Sırıtması genişliyordu.

Başımı olumlu anlamda salladım. "Evet, sonuçta partiye onunla gelmiştim bunu yapmaya hakkın yoktu."

"Seni arkadaşı olarak gördüğünden emin misin?" Diye sordu sırıtarak. Böyle yapınca gözleri kısılıyordu ve etrafında bir kaç çizgi oluşuyordu bu da onu inanılmaz derecede tatlı yapıyordu.

"Tabiki de," dedim.

"O senin zaten arkadaşın olamaz."

"Neden?" diye sordum tek kaşımı kaldırarak.

ACIMASIZ  [ TAMAMLANDI ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin