6. Bölüm ~ Anlaşma

5.1K 378 1K
                                    

Media Uğur:) Keyifli okumalar...
____________________

"Ey gönül pes etme!
Bekle!
Ya nasip de Rabbine bırak."

Mevlana

Kapıyı açtı ve resmen ofise daldı! Sonra içeri girip kapıyı kilitledi...
Kilitledi mi?

Bi saniye ne dedim ben?

KİLİTLEDİ ?

Ben şaşkınlığı üzerimden atamamışken bana döndü ve; "Selamın aleyküm Örtülü Hanım
dedi."

Sonra kapıyı gösterdi, "Önemli ve özel bir şey konuşurken rahatsız edilmeyi sevmem de."

Bunları yapan kim Allah aşkına söyle dediğinizi işitiyorum. Uğur Ekiz!

Şaşkınlığımı yavaş yavaş atarken onu görmezden gelmeyi seçtim ve bana bu konuda yardımcı olsun diye mavi beyaz proje dosyasını açtım.

-Üzülüyormuş gibi bir eda ile ağzını yumarak- "İnsan bir selamımı karşılardı ama Örtülü Hanım."

Selam almamak günah ama dışarıdan almayacağım selamını tabi ki!

İçimden aleyküm selam dedim ve yüzüne bakmamaya otomatikman konuşmamaya devam ettim.

Her karşı karşıya geldiğimiz anda da bu davranışları sergiliyordum. Her cevap vereceğim sırada aklıma Yunus Emre'nin şu sözü geliyor;

"Edebim el vermez edepsizlik edene... Susmak en güzel cevap edebi elden gidene"

Benim konuşmayacağımı anlayınca devam etti. "Bir ziyaret edeyim dedim. Şurada yüz yüze bakıyoruz komşu şirketiz sonuçta. Bir çayını içerim artık! Ha doğru çayını içemeyeceğim ama olsun oda başka zamana."

Komşu şirketmiş peh! Düşman şirket olacaktı o heralde.

Ben dosyaya halen bakarken yani ona 'seni tınlamıyorum hadi git artık' mesajı verirken o konuşmaya devam ediyordu.

"Simdi seninle bir anlaşma yapalım Örtülü Hanım... İhale olacak biliyorsun..."

Biliyordum tabi ki de çünkü bu ihale olmazsa iç mimarımızın istifa ettiği proje için parasal sorunumuz olacaktı.

Bu arada o proje bir anasınıfı projesi ama özel bir anaokulu olacak ve çocuklara göre dizayn edilmesi gerekiyor bu yüzden ayrıntılı bir proje...

"O ihaleye katılmayacaksın!"

RÜYANDA GÖRÜRSÜN!

"İç mimarınızın istifa ettiğini duydum ihaleye gelmemen karşılığında da bizim şirketten iç mimar göndereceğim buraya."

Kafamı kaldırdım ve ilk defa gözlerine baktım.Gök mavisi gözleri gözlerime anlamdıramadığım bir tavırla bakarken annemi hatırladım. Anneminkinden farklı olarak o mavilerinde ukalalık, küstahlık , egoistlik barındırıyordu.

İlk defa anılarımı umursamadım ve ilk defa onları bir köşeye ittim.

"İhaleye katılmamak için bir sebebim yok! Senin iç mimarına da ihtiyacım yok! Kısacası ihaleye katılacağım..."

Benim ilk defa konuşmama şaşırmış olmalı ki şaşkın şaşkın bakıyordu.

Bu hali içimdekilerin halay atmasına neden olurken alaycı ama ciddi bir ifade takındım ve konuşmaya devam ettim.

"Sanırım benim ihaleye katılacak olmam seni biraz kasmış olmalı korkmana gerek yok."

Şaşkınlıktan açılan ağzı bu sefer de sinirden kasılmıştı sinirlenmişe benziyordu ama umursamadım. Bazı şeyleri umursamamayı kendi kendime öğrenmiştim. Her umursadığımda aşırı kötü hissedip neredeyse isyan etmenin eşiğine gelmiştim. Bu olayın olmaması için bence bütün insanların kalesiz olması gerekir.

ÖRTÜLÜ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin