5. Bölüm

42.7K 1.7K 14
                                    

Odanın kapısı usulca aralandığında Sude geleni gene sessiz sesiz yanına sokulacak Koray sanmıştı. İçindeki tüm siniri boşaltamadığından gergindi.. Hiç olmadığı kadar kaba davranmıştı ama sonuçta haketmişti!

-Sen mi geldin gene! Doktor çağır bana demiştim, çıkmam lazım benim çok işim var anlamadın mı?

Kısa bir sessizlik! Ardından şaşkın bir çift göz gördü karşısında..

-Zeynep Hanım!

-Sude?!

-Ah Zeynep hanım kusura bakmayın başka biri zannettim! Siz beni nasıl buldunuz? Zahmet etmişsiniz gerek yoktu iyiyim ben.. Hay Allah aslında ben daha kimseyi arayamadım ama! Size kim haber verdi?

Zeynep şaşkın şaşkın suratına bakıyordu Sude'nin... Sonra kahkahayı patlattı.

-Canım yaa, şaka gibi ben sana değil yani abime gelmiştim. Ama sana geçmiş olsuna geldim!? Off anlatamadım.. Ne saçmalıyorum ben bir saniye... Kapıya koştu Zeynep , Sude de şaşkın şaşkın arkasından bakakaldı...

Koray hala polislerle konuşurken Selim kenarda banklarda oturuyordu.

-Selimmm! Hayatım koş.. Sürpriz!

-Hayatım noldu? Bu ne surat...

-Gel bak içerde kim var!

Kolundan çekiştirip içeri çekti Selim'i. Şimdi ikisi de Sude'yi ilk defa görmüş gibi şaşkın şaşkın bakıyorlardı.

-Sude geçmiş olsun! Biz şaşırdık biraz kusura bakma.. İyisin değil mi ? Diye söze başlayabildi sonunda Selim... Bir yandan da fırça kayan genç kadının en yetenekli mimarı olduğunu ve patronu sayılan adamla bu şekilde tanışmalarına güldü içinden.. İyi cesaretti!

-Selim Bey Zeynep Hanım ben anlayamadım. Siz beni nasıl buldunuz yani kim haber verdi size? Ben sizi yormak istemezdim kusura bakmayın... Aslan gitmiş yavru kedicik geri dönmüştü..

-Sudecim yaa sen kusura bakma doğru dürüst anlatamadım. Şaşırdım çünkü... Zeynep başucuna oturmuş Sude'nin ellerini avuçlarına almış konuşuyordu. Şöyle anlatayım sabah iş yerine telefon geldi. Abimin kaza yaptığını, hastanede olduğunu haber verdiler... Nasıl geldik bilemezsin...Telefonu da sürekli meşgul, aklım çıktı.Neyse.. Sonra bir şekilde görüştük iyiyim filan dedi ama insan korkuyor. Biraz önce de kapıda abimle konuşuyorduk şimdi o polise ifade veriyor. Bir hanıma çarptım deyince seni , sen olduğunu bilmeden ziyarete gelmiştim. Tekrar geçmiş olsun canım...

Sude kafasını toplamaya çalışıyordu... Kısa süreli bir şok geçiriyordu! Ne demesi gerektiğini kestiremedi. Sadece boş boş bakıyordu. Patronları, şimdi daha büyük patronun kendisine çarpan kişi olduğunu söylüyorlardı. Ve Sude biraz önce o büyük patrona güzelce sövmüştü! Hemde ne sövmek! Yer yarılsa da içine girsem diye düşünürken kapı çalındı... İki polis ve arkalarında Koray içeri girmek için izin istediler. Zeynep ve Selim kendi aralarında gülümseyerek kenara çekildiler. Koray bu gülüşlere anlam verememişti, ilgilenmedi de çünkü aklı ifade verecek olan cadıdaydı... Adını bile bilmiyordu ama çekim gücü inanılmazdı.. Neler sıralayacaktı kimbilir! Fazla yaklaşmadan duvarın dibinde incelemeye başladı kızı. Şimdi daha iyi görünüyordu sanki biraz sakinleşmiş gibiydi, yatakta doğrulmuş oturuyordu. Gerçekten nefes kesecek kadar güzeldi saçları gelişi güzel omuzlarına dökülmüştü. İncecik askılı bir elbise vardı üstünde, teni pürüzsüzdü. Sonra polisler söze girdi, aklındaki düşünceleri kovaladı..

-Geçmiş olsun hanımefendi.. Doktorunuzla görüştük iyi olduğunuzu ifade verebileceğinizi söyledi. Birde sizden dinlesek kazayı? Anlatır mısınız?

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin