KIZIL 👑

Söz

  Öyle güzel olacaktım ki sen küçük dilini yutarken bende mutluluktan çıldıracaktım. "Çıldıracak mıyım? Eda gerçekten de abinin beni kıskanabilme ihtimali olduğunu düşünüyor musun?" Bu kız yakında beni verem edecekti. Benden nefret edip diyar diyar kaçan kocam bir açık elbise giydim diye kıskançlığından kuduracak mıydı? İşte ben buna gülerdim.

"Hayata negatif bakmaktan öleceksin Bahar, hayır psikoloji okuyan sensin sürekli pozitif ol diye ben sence de burada bir terslik yok mu?"

"Ömrümü yedin Eda ömrümü yedin. Eskinden annem başımın etini yerdi şimdi de sen yiyorsun?" Ayağa kalkıp elindeki elbiseyi aldım. Eda hangi mankenin üzerinde görüp aldığı elbiseyi bana yakıştırmaya çalışıyordu bilmiyorum ama "Ben bunu taşıyamam Eda oluru varsa da olmaz."

"Artık söylenmeyi es geçip denesen mi?" Derin iç çekip tamam dedim. Eda da eki elini açarak "O halde bende gidip hazırlanabilirim değil mi?" Git başımın belası git de rahat nefes alayım. Eda her zamanki şirinlikle öpücük gönderip odamdan çıktı. Onun çıkmasının ardından bir kez daha aynaya baktım. Kesinlikle bu elbise bana ağır gelecekti. Benim yaşımda bir kıza bu elbise olur muydu?

Aynaya bakınmaya devam ederken telefonum çaldı. Arayanın Uğur olduğunu görünce elbisem kucağımda yatağıma oturarak telefonu açtım. "Kuzen..."

"Baharcım müsait miyiz?" Bu adamı gerçekten çok seviyorum. Özellikle de sırf benim için Kayseri'yi ardında bırakıp bu şehre yerleştiği günden itibaren bir farklı seviyordum.

"Sen arasın da hiç müsait olmaz mıyım?" Kesin geçen günkü beni ekme meselesi üzerine konuşacaktı. Sevgilisi Derin yüzünden beni ekse de sinirlenememiştim. Ne de olsa bir yılı aşkın süredir beraberlerdi. Bende olsam sevgilimi seçerdim.

"Baharcım eğer bugün müsaitsen geçen ki geceyi telafi etmek istiyorum."

"Sevgili kuzenim sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi olan Bora döndü kötü olansa geldiği gibi bize peşinden davetlere sürüklüyor anlayacağın bu gece tamamen doluyum."

"İyi dediğin haber Bora'nın evine dönmesi miydi? Bunlar göreceli kavramlar Bahar, senin için olan şeyler benim içinde iyi olacak diye bir kaide yok biliyorsun değil mi?"

Başımı olumsuz anlamda sallayarak "Kuzen daha düne kadar senin kocan gelse de biraz uğraşıp stresimi atsam diyen sen değil miydin? Hoş bu sözünün benim kocama neden öyle diyorsun diye alınmam gerekiyordu ama hiçbir şey hissetmiyorum. Uğur sence de ben fazla gamsız değil miyim?"

"Hayır, güzelim tam aksine doğru şeyi yapıyorsun. Senin o adamla gerçek bir ilişkin olmadığı gayet normal hissiyatlar sen hiç bunları düşünüp tatlı canını sıkma." Derin iç çekip artık kapatmam gerektiğini söyledim aksi takdirde geceye yetişemeyecektim.

Telefonu kapattıktan hemen sonra elbisemi giyerek aynanın önüne geçtim. Elbise güzel dursa da boyum kısaydı. Çıplak ayaklarıma bakarak topuklularımın yanına gittim. Eda ile saç makyaj işini halletmiştik de topuklu seçmek aklıma gelmemişti. Topuklarımın hepsini tek tek denedikten sonra en rahatını seçip ayağıma giydim. Çanta işine gelecek olursak bu elbiseye uygun çantam yoktu. Bu yüzden odamdan çıkıp Eda'nın odasına geçtim. Eda da hazır olmasına makyajının üstünden geçiyordu.

"Emre arıyor?" Eda aç dediğinde açarak "Efendim Emre."demiştim.

"Yenge biz geldik sizi dışarıda bekliyoruz. Sizde hazırsanız çıkalım." Dediğinde sessizce Eda'ya hazır mısın diye sordum. Hazır olduğunu söyleyince ise geliyoruz diye telefonu kapattım.

"Bak görüyor musun beni bile aramıyor. Tabi alıştı ben hep geç hazırlanmama ondan hep topu sana atıyor. Bekletilenlerin içinde abim olmasa kesinlikte en az yarım daha onu bekletirdim."

"Eda ya Emre ile uğraşmaktan vazgeç ya da sevgilinden ayrıl." Bana bitti dese de hala Emre'yi sevdiği aşikardı. Eda cevap vermek yerine konuyu geçiştirerek çıkalım demişti. Bende eli mahkum söylediğini yaparak peşi sıra yürüdüm. Acaba Bora beni görünce ne yapacaktı.

Evden dışarıya çıktığımızda kapının önünde iki araç vardı. Ne yani birlikte gitmeyecek miydik? "Yenge sen arka arabaya ben Emre ile gidiyorum öpüldün?" Eda öpücük attığı gibi Emre'nin arabasına yürürken bende arkasından kala kaldım. Bana komplo falan mı kurmuşlardı.

"Kendine gel Bahar..."Yüzüme kondurduğum tebessümle Bora'nın arabasına doğru yürüyerek arka koltuğa hemen onun yanına bindim. Önde ki araç hareket ettiği anda bizimkisi de hareketlenmişti. Yanımda oturan adamın kasıldığını hisseder gibi olunca başımı çevirip ona baktım. "Merhaba..."dediğim de gözlerini elbiseme diken Bora süzmeyi kesip sonunda yüzüme baktı.

"Merhaba..." Bu kadar mı? Bora önüne dönünce bende dişlerimi sıkıp başımı çevirdim. Zaten Bora Bey yol boyunca tek bir kelime etme inceliğinde bulunmamıştı. İnsan en azından idare edersin falan der ben kardeşinin gazına gelip bunca hazırlığı boşuna mı yapmıştım. Neredeyse kırk dakikalık süren yolculuk azap gibi gelmişti. Bir daha yeminim olsun bu adamla kısa bir yolculuğa çıksam da yanıma kulaklığımı alacaktım.

"Birazdan mekanda oluruz. Senden rican zarif bir kadın olup kabalıklar yapmaman... Tamam, yaşının verdiği toyluğa saygım var. Yine de bu düğün benim için önemli orada iş camiasından çok fazla tanışık olduğumuz insanlar olacak... Son olarak bizi karı koca olarak biliyorlar el gibi soğuk olma."

"Anladım..."

"Anlaman yetmez Bahar, uygulaman gerekir. Şimdi araba durunca beni bekleyeceksin ve biz o kapıdan içeriye el ele gireceğiz gecenin sonuna kadar da elimi bırakmayacaksın."

"Tamam, dün yana bir söz verdim. Seni hiçbir şekilde mahcup etmeyeceğim..."

"Kızıl senden hiç beklemediğim ataklar söz gece boyunca karım gibi davranırsan gece sonunda seni yemeğe götüreceğim. Tatlında bonusun olacak. Okey miyiz?"

"Söz Kocacım söz!"

BİR SONRAKİ BÖLÜM EDA VE EMRE ÇİFTTİNDEN OLSUN DİYENLER...