KIZIL 👑

eskiye dönüş

   Babam demişti. Bora'nın neden nasıl bu kadar değiştiğini bilmesem de artık sorgulamayacaktım. Artık sorgulayıp mutlu anlarımı zehir etmeyecektim. Ben şuan olabileceğinden daha fazla mutluydum. Ailem sevdiklerim yanımdaydı. En önemlisi aşık olduğum adam kocam artık beni seviyordu. Beni kalben sevdiğine bütün kalbimle inanmak istiyordum. İnanmak zor değildi biliyordum. Birazcıcık alışmakta zorlanacaktım fakat zamanla buna da alışacaktım. Sevilmenin nasıl güzel bir duygu olduğuna alışacaktım.

Etrafıma son bir kez daha baktığımda herkesin en az benim kadar mutlu olduğunu görmüştüm. Babam ve Annemin gözlerine abime ait bitmeyen bir acıları olsa da tek sevincim o şerefsizin hala dört duvar arasında olmasıydı. İnşallah bize yaşattığı acının on mislisini yaşar hayatı boyunca hiç mutlu olmazdı. Dilerim ki her mutluluğu nasıl bizim boğazımızda kalıyorsa onunda kalırdı. Tek dilediğim bize yaşattığı acılar başına musallat olsun... Bir kez daha o adam aklıma gelince yüzüm düşmüştü.

Uğur, izin alıp kalktığında Annemler de yorgun olduklarını söyleyerek odalarına çekilmek istemişlerdi. Bende annemlere odalarını göstermek için eşlik etmiştim. Emre ve Eda henüz erken diye kalmak istemeseler de Bora birazdan geleceğini söylemişti. Bende Babamlara odasını gösterip iyi geceler dilemiştim. Babam içeriye girerken Annemin kolundan tutup gitmesine izin vermedim.

"Ne oldu kızım bir şey mi söyleyeceksin?" Babamın içeriye girdiğine emin olunca annemi biraz daha kenara çekerek ellerinden tuttum.

"Anne ben şeyi soracaktım. Hani şu adam vardı ya..." Annem anlamayarak hangi adam diye sordu. "Şu kansız yok mu? Abimin ölümüne sebebiyet veren adam. Hala hapishane de değil mi? Bak tahliye falan olduysa sende bana söylemiyorsan yüzüne bakmam haberin olsun." Böyle bir ihtimal varsa bile onun orada kalması için elimden gelen her şeyi yapardım. Annem gözüyle arkama bakınca bende baktığı yöne baktım. Bora da bize bakıyordu.

"Sen odana git dinlen kızım bunları daha sonra konuşuruz..." Bize iyi geceler dediğinde bende yanaklarından öpüp tekrar iyi geceler dilerim. Annem odasına gittiğinde ise Bora'nın yanına giderek ellerinden tuttum.

"Bizde gidelim..."dediğimde boş gözlerle arkama bakıyordu. "Ne oldu Bora, canını sıkan bir durum mu var?" Yoksa aşağıda bir şey mi olmuştu. Eda bugün fazla coşkuluydu ağzından bir şey kaçırdıysa Bora çırasını yakardı.

"Sorun yok odalarımıza gidelim..."demişti. O gideceği zaman bende elinden tutup çektim. "Az önce benim odamda uyuyalım demişti..." Yani meraklı olduğumdan değil Annemler anlamasın diye "Şey annemler için olduğunu söyledin." Bora hiçbir şey söylemeden başını salladığında yürümeye başladı. Benim odanın önün gelince ise "Ben odama gitsem iyi olacak. Sana iyi geceler..."dediğimde alındığımı belli etmek istemiştim.

Bora da elimi bırakıp "Geceliğini alıp görünmeden odama gel."demişti de bunu pek bir keyifsiz söyleyip gitmişti. Bende ardından baka kaldım. Az önce hiçbir şeyi yoktu durduk yere ne olmuş olabilirdi... Odama girdiğimde yanına gidip gitmeme konusunda kararsız kaldım. "Bahar, sen odasına gitmeyi zaten bizimkiler için kabul etmedin mi? Şimdi neden istemiyorsun?" Oflayarak üstümdekileri çıkarıp geceliğimi giydim. Odadan çıkacağım zaman da aklıma Annemlerin erken uyanması gelmişti. Bu yüzden geri dönüp sabah için birkaç kıyafet aldım.

Odamdan çıkarken de kimseye görünmemek adına sessizce gidiyordum ki yakaladım. "Sevgili yengecim..." Ah, Eda aklımı çıkardın. "Eda sessiz olsana bizimkiler beni böyle görmesin..."

Eda elini pijama takımıma uzatarak "Ne kadar zevksizsin Bahar, oysa ben sana ne güzel gecelikler almıştım. Abim böyle gidersen ancak eliyle saçlarını karıştırır haberin var mı?"

"Edacım sonra mı konuşsak hani durumları biliyorsun ya ondan söylüyorum."

"Bende bir şey demiyorum ki biraz işveli cilveli ol ki minik minik yeğenlerim olsun evimiz şenlesin..." Abi kardeş anlaşmışlar mıydı? Çıplak ayağımı yere vurdurarak "İyi geceler Eda..."dedim. O zaten anlamıştı da gülmekten vazgeçmedi. Bora'nın kapsına gelince Eda'ya gözlerimi kısarak kötü bir bakış attım o ise parmak uçlarıyla öpücük gönderdi. Bir kez daha oflayarak kapıyı çalmadan açtım. Ben içeriye girdiğimde odada kimse yoktu kapıyı çekip "Bora..."dediğimde banyodan ses gelmişti.

Bu odada ilk kez Bora yurt dışında olduğunda gelip uyumuştum. Tabi o gün Bora'ya aşık olduğumu anladığım gündü. Acıda olsa güzel bir gündü. Banyonun kapısı açılınca Bora eli ensesinde çıkarak üstümdekilere baktı "Çok tatlı olmuşsun..."dediğinde başımı öne eğip üstüme baktım. Eda'ya söylesem ne bekliyorsun o haline çok seksi olmuşsun demesini mi bekliyordun diyerek bir saat kafa ütülerdi.

Sadece "Teşekkür ederim."demiştim. Bora elimdekileri göstererek "Onlarla uyumayı düşünmüyorsun değil mi?"diye sordu. Bende hayır diyerek elimdekileri boş bulduğum bir yere koyup boşalan ellerimi arkamda birleştirdim. "O halde uyuyalım mı?" diye sordu.

"Olur uyuyalım." Neden aramızda dağlar varmış gibi hissediyordum. Bir soğukluk mesafe vardı. "Tamam, madem yatağa geç ışığı kapatacağım." Bora öyle söyleyince sağıma soluma baktıktan sonra hiçbir şey söylemeden yatağa girdim. Üstüme örtüyü çektiğimde ise Bora ışığı kapatıp yatağın diğer tarafına girerek uzandı. Bense donmuş gibi robot gibi yatıyordum. Bora da üstüne örtüyü çekince bana sırtını dönüp iyi geceler diledi. Bu hareketi nedense zoruma gitmişti. Ben ondan bana sarılmasını bekliyordum. Beni sarıp sarmalamak yerine bana arkasını dönüp yattı. Bende hayal kırıklığımla arkamı döndüm.

"İyi geceler..."

Zamandı su gibi akıp  giden her saniye  ömrümüzden ömür çalan...