İhanetinle yüzleş

61K 3.2K 147
                                    

"Aklım almıyor bir türlü aklım almıyor. Bu kız hangi akla hizmet kendi başından evden kaçıp gider. Ben gözünde bu kadar mıyım? Söyle Eda, ben onun gözünde beş kuruş etmez adamın teki miyim?"

Nasıl aklına estiği gibi beni terk edip giderdi. Bunca zaman ben onun üstüne titremiştim. Asla bir dediğini iki etmeden onun hazır olmasını beni sevmesini beklemiştim. Eyvallah duyduğu şey ağırdı. Her insan hazmedemezdi. Yine de kaçmak yerine bana sorabilirdi? Neden diyebilirdi. Benden bir açıklama isteyebilirdi.

Eda ayağa kalınca kolumdan tutup "Abim ben bile duyduklarımı hazmedemezken Bahar'dan nasıl sakin olmasını beklersin. Belki ki haberi alınca arkasına bakmadan kaçmış..."dediğinde Eda'nın ellerinden kolumu kurtararak ondan uzaklaştım.

"Sende mi benim katil olduğumu düşüyorsun Eda, sana anlattım. O ayyaşın önüme aniden çıktığını kaza olduğunu anlattım..."derken Eda bir kez daha yaklaşmaya çalışmış bende ellerimi enseme götürerek arkamı dönmüştüm.

"Abi o ayyaş dediğin adam Bahar'ın ağabeyi... Düşünüyorum da Allah göstermesin başına aynısı gelse bunu yapan adamı kendi ellerimle boğardım." Ah, kadınlar fazla duygusalcısınız burada niyet önemliydi. Ben suçsuzdum. O adamın suçlu olduğunu bilsem de arabama alıp hastaneye götürmüş yaşatmaları için ellerinden gelenin en fazlasını yapmalarını söylemiştim. Yoksa bende bir hayat sönsün ister miydim?

"Eda bak iyice düşün Bahar'ın gidebileceği bir arkadaşı falan var mı?" diye sorduğumda zil çalmış bende bir heyecan kapıya koşmuştum fakat gelen Uğur'dan başkası değildi. Onu görünce kan beynime sıçramış yakasından tuttuğum gibi duvara yaslamıştım. "Abi dur ne yapıyorsun?"

"Söyle lan söyle. Sen mi söyledin Bahar'a sen mi söyledin?" Eda aramıza girerken Uğur'da ellerimi iterek yakasını düzeltti.

"Söyleyecek olsam senden mi korkacağım. Ben söylemek istesem ilk gün söylerdim..."dediğinde derin bir nefes alıp elimle yüzümü kapattım. "Ne olduysa bugün seninle konuştuktan sonra oldu. Büyük ihtimalle senin konuştuklarını duymuş olmalı..."dediğinde aklıma çalışma odasında yaptığım konuşma gelmişti. O an benim içimde de tedirginlik vardı. Hatta bir ses duyar gibi olunca kapıya çıkmış fakat kimseyi görememiştim.

"Allah seni kahretmesin Uğur, bütün bu işleri başıma sen açtın. Neden en başından gerçeği kuzenine söylemedin? Şimdi ben ne yapacağım söyle ne yapacağım..."

"Sen söyleseydin Bora Efendi, bana ahkam keseceğine evlendikten önce ya da sonra sen söyleseydin. Tabi yemedi değil mi? Ne de olsa ilk evlendiğinde Bahar'ı zerre sevmiyordun ne hali varsa görsün diye düşünüyordun. Şimdi yüreğine aşk ateşi düşünce kendine suçlu arar oldun... İhanetinle yüzleş Bora Bey.." Bu sözüyle dişlerimi sıkarak yine yakasına yaptım.

"Lan it o halde kuzenini bana yamamaya çalışmasaydın. Kim sana kuzenini zorla evlendir dedi çok meraklısıysan kendi nüfusuna geçirip korusaydın."dememle çeneme yumruğu yemem bir oldu. Eda çığlık çığlığa aramıza girerken Uğur sinirle "Lanet olsun ki yapmadım. Kuzenim dedim bacım dedim. Yapmadım. Keşke senin gibi kansıza..." Üzerine tekrar yürüyünce Eda göğsümden itekleyerek avazı çıktığı kadar bağırdı.

"Yeter... Yeter neyin kafasını yaşıyorsunuz? Eskilerin hesaplaşmasını yapmak yerine Bahar'ı düşünün bu kız nereye gitti. Başına bir şey mi geldi. Onu düşünün kendinizi düşünmekten artık vazgeçin..."

Öfkeyle geri çekildiğim. "Bahar seni arayıp ne söyle belki bir detay bir ipucu vermiştir..."

"Bana bir ipucu verse buraya gelir miydim sanıyorsun? Bana ettiği her sözü sadece beddua içerikliydi. Telefonu açarken beddua verdi kapatırken de topluca bedduasınızı edip yüzme kapattı. Ben sonra defalarca arasam da ulaşamadım. Büyük ihtimalle de telefonu kapattı. Uzun bir süre de açmaz."

Şimdi ne yapacaktım. Ben bu kızı nerde arayacaktım. Eda "Uğur, ailesinin yanına gitmediğinden emin misin?"diye sorduğunda Uğur başımı olumsuz anlamda sallamıştı.

"Yok, dayımlarda perişan oldu. Hatta buraya gelmek istediler de ben belki oraya gider diye gelmelerine izin vermedim..."

Açıkçası ben ailesine gitmiş bana da bilerek söylemediklerini düşünmüştüm. Ne olacaktı şimdi ailesinin yanında gitmediyse nereye gidecekti. "Uğur, evdeki birkaç özel eşyasıyla birlikte kumbarasında ki bütün parayı da alıp gitmiş. Korumalar da giderken de taksiyle kullandığını hatta sorduklarında ailesinin yanına gittiğini benimde haberimin olduğunu söylemiş. Bence ailesinin yanına gitmese de kafa dinleyeceği bir yere gitmeli. Senin öyle bildiğin gizlenebileceği bir yer var mı?"

"Hayır, yok söylediğim gibi bir fikrim olsa direkt buraya gelmezdim. Bence Eda daha iyi düşünsün Bahar kardeş gibi olduklarını söylerdi..." Eda bana başını olumsuz anlamda sallayarak " Bahar öyle herkesle samimi olan biri değildi. Yani öyle aşırı samimi olduğu hiç kimse yok. Abi ben şey diyorum. Siz burada arama yaparken bende ailesinin yanına gideyim. Belki oraya gider olmaz mı?"

"Tamam, Eda sen git valizini hazırla hemen yola çıkarsın. Bizde burada gidebileceği her adrese bakar olmadı sokak sokak ararız..." Eda tamam dediğinde yukarıya kaçmış. Bende Uğur Bey ile yalnız kalmıştım. Bir gönül ağzını burnunu dağıt derken diğer gönlümde yaptıysa kötü mü yaptı diyordu. Şuan delirsem de Bahar'ı sevmiyor muydum?

"Şu taksi Bahar'ı tam olarak nereye bırakmış. Taksiciye ulaştınız mı?"

"Senden haberi alır almaz ilk işim eve gelmek oldu. Korumalar evden apar topar çıktığını söyleyince taksiciyi getirmelerini söyledim. Adam Bahar'ın sürekli ağlayıp birilerine beddua vererek konuştuğunu söyledi."

"O kişi ben oluyorum..."dediğinde başımı olumlu anlamda salladım. Buradaki katil koca da bendim

"Sonra Bahar'ı bir cadde üstüne bıraktığını söyledi. Onun haricinde bir bilgiye sahip değil. Bende adamları söylediği adrese gönderdim. Olmadı o cadde üstündeki bütün kameraları tek tek inceleyip Bahar'ı adım adım izleyeceğiz..."

Her şekilde Bahar'ı bulup bu eve getirecektim. Gerekirse zorla olacak yine de evine getirecektim. "Bora, eğer kuzenimi tanıyorsam ölürde seni affetmez..." Adam kaşınıyor ben ne yapayım.

"Lan affetmeyeceğini biliyordun da neden bizi evlendirdin?" diye sordum. Hadi Bahar ile aramızda bir şeyler olsaydı. Çoluk çocuk sahibi olsaydık o zaman ne olacaktı. Karım sizin babanınız katil diyerek çocuklarımı mı zehirleyecekti.

"Açıkçası senin kuzenime aşık olacağını hiç düşünemedim. Aynı şekilde de kuzenimin. Bana göre Bahar'ın Okulu bitince ayrılacaktınız. İki yılda tam istediğim gibi geçmişti..." Tabi aşk ansızın olunca kaçılmaz son gelmişti. Allah'ım ben şimdi ne yapacak Bahar'a kendimi nasıl açıklayacaktım.

"İyi Bay zeki adam şimdi düşün taşın beni bu bok çukurunun içinden kurtar yoksa seni de yanıma alırım haberin olsun..."

"Tehdit cümlelerinden nefret ederim Bora Bey hatırlatmak istedim..."

"İyi ne güzel benimde zamanında ne hissettiğimi anlamış olmalısın. Şimdi otur ve ne plan yapıyorsan yapıp önce karımı bul sonra beni affetmesini sağla yoksa hiç iyi şeyler olmayacak haberin olsun..."

"Bahar beni afeti de sen mi kaldın. Kız bana beddua okudu diyorum. Allah belanı versin dedi. Sen sanıyor musun ki benim senin yüzüne bir daha bakar... Kendini olacaklara hazırlasan iyi edersin Bora, aksi takdirde üzülen taraf bir tek sen olursun."



İHANETİN BEDELİ AĞIR OLACAK!





KIZIL  👑 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin