39. Bölüm

21.3K 1K 13
                                    

Bu zor konuşmanın ardından biraz mola verdiler, Bora'nın beklemediği itirafı sarsıcıydı ve Sude her ne kadar yeni kabullense de , dikkat etmese de, Tarık ilk günden beri aslında onun hamileliği için çok özen gösteriyordu. Fazla stres, bu kadar çok  yoğun duygu değişimi bebeği için hiç iyi değildi. Oturdukları kafede  Tarık'ın ısrarı ile bir şeyler söylediler. Şimdilik bayağı yol kat etmişlerdi... Kısa kısa Bodrum ile ilgili konuştuktan, biraz da yaşadıkları duygusal ortamdan çıktıktan sonra Sude başka birinden duymadan Sinem'i de aramaya karar verdi... Onun hayatındaki etkisinin Bora kadar sert olmamasını umuyordu.

-Aloo.. Efendim... Arkada yoğun bir sesin olduğu ve konuşmakta zorlandığı belli oluyordu.

-Sinem! Merhaba...

-Alooo... Biraz yüksek sesle konuşur musunuz! Duyamadım...

-Sinem, benim Sude!

O yoğun sese ek olarak takır tukur sesler gelmişti telefondan sonra da kapanmıştı. Anlayamadı Sude, şaşkın bir ifadeyle babasına bakıyordu ki saniyeler içinde Sinem'in numarası ekranda göründü!

-Sudeee! Sude sen misin? Ağlıyordu telefonun ucundaki arkadaşı... Arkadaki sesler de kesilmişti...

-Benim... Sude'de halini tahmin ettiği arkadaşının sesiyle koy vermişti kendini, o da ağlıyordu... Bir süre öyle sadece ağladılar... Sonra Sinem ağlarken devam etti konuşmaya...

-Sana bir şey oldu sandım! Hepimiz mahvolduk! Koray... O'nu aradın mı?

-Sinem sakin ol... Anlatacağım...

-Neredesin hemen yanına geleceğim ben!

-Gelmene gerek yok iyiyim ben, Bodrum'da babamın yanındayım...

-Hayır ben hemen geliyorum, görmem lazım seni!

-Sinem gerçekten...

-Sus ilk uçakla geliyorum bana konum gönder!  İnanamıyorum çok şükür Allah'ım yaşıyorsun!

-Tamam tamam! Özür dilerim sana bunu yaşattığım için! Göndereceğim adresi...

-Gelince konuşacağız seninle...

Konuşmaları o kadar hızlı bir duygu değişikliğine sebep olmuştu ki, Sude kapattığı telefona öylece bakakalmıştı. Belli belirsiz gülümsüyor bile olabilirdi. Hayatının en önemli değişimlerine şahitlik eden arkadaşını görmek iyi gelecekti. Seni seviyorum mesajıyla, gönderdi adresi.

Sinem söylediği gibi hemen ilk uçakla Bodrum'a gelmişti, evin kapısında aylardır endişe ile aradıkları arkadaşını görür görmez de, yine kendini tutamamış göz yaşlarına boğulmuştu. İki arkadaş uzun süre sımsıkı sarıldılar birbirilerine. Tarık'ı çok sonra fark etmişti, ona sadece kısa bir selam verebilmişti.

-Dur bakayım sana! Sude ah Sude nasıl yaptın sen böyle bir şeyi? Öldük meraktan.

-Sinem özür dilerim. Hepinizden , gerçekten çok üzgünüm... Oturalım sana her şeyi anlatacağım.

-Sude Koray'ı aradım, bilmesi gerekir diye ama çok normal karşıladı! O buldu değil mi seni?

-Evet... Ne dedi peki sana?

-Hiç! Ben anlamadım! Deli gibiydi sen gittikten sonra, arada sırada iş için geliyordu güya ofise, ama yokluyordu beni farkındaydım, bir haber alıp almadığımı kontrol ediyordu ama ben senin aradığını söylediğimde tepki bile vermedi. İyi git görüş dedi kapattı telefonu.

-Doğru tahmin etmişsin O buldu beni... Kusursuz bir kaçışta yokmuş demek ki? Göz ucuyla babasına bakıyordu bir yandan...

Tarık bu bakışın altında anlatılmak istenen iki kaçışın olduğunu tabi ki anlamıştı. Sude onu geldiğinden beri hiç suçlamamıştı fakat bu gerçekleri değiştirmiyordu. Kımıldanmaya başladığı yerde , hafifçe varlığını belli edecek şekilde öksürüp izin istedi. İki arkadaşın konuşacakları çok şey vardı, yalnız kalmaları daha doğruydu. Oturdukları geniş salondan çıktıktan sonra Sinem tekrar devam etti...

Aşk İşi *Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin