6.Bölüm: Cihan Gözler

1.5K 91 256
                                    

"Ya sabır!" dedi Hale bir kez daha, içeride iki seksen yatan adama sesini duyurmamaya özen göstererek. "Her gün farklı çeşit çorba içireceğim diye imanım gevredi..."

Sinan, koltuk değnekleriyle eşikte belirdiğinde; Hale kazanın üzerinden bir hafta geçtiğini ve iyileştirmeye çalıştığı adamın değnekle de olsa yürüyebileceğini tamamen unutmuştu.

"Hayır," dedi Sinan yorgun bir bakışla. "Sürekli yakınacaksan, kapının yerini biliyorsun. Boşuna uğraştırma beni."

"Ben gitsem yapayalnız kalacağını unutuyorsun Sinan Egemen."

"Seni bir onla çarptığımızda ortaya çıkan Nil'i unutmamak gerek."

"Evet," dedi Hale, Sinan'ın unuttuğu bir ayrıntıyı hatırlatmaya hazırlanırken. "Delirttiğin ve akıl hastanesinde yatan Nil'den bahsediyorsan, unutmamak gerek tabii..."

Sinan omuz silkti. "Ben kimseye 'Gel beni sev.', demedim."

"Evet, Hazan'a bile demedin." dedi Hale ve çorbanın tadına baktıktan sonra ekledi. "Seni seven kadınlar için gizli bir geni aktifleştiriyorsun herhalde, radyasyon yayıyor da olabilirsin. Mutasyona uğruyoruz sayende."

Sinan hafifçe gülümsedi, bu ifade çapkıncaydı. "Huyum kurusun, Sinan Egemen olmak kolay değil."

"Adı batasıca..." dedi Hale ve Sinan'ı ittirmeye başladı. "Çık özel bölgemden..."

"Şu an benim giyinme odama kurduğun ufak mutfaktayız ve teknik olarak senin özel bölgen olmuyor."

Hale dudağını ısırarak önündeki tüpe ve beline sardığı önlüğe baktı. Küçük de bir yer sofrası kurmuştu, burayı mutfağı ilan etmiş ve Sinan için her gün burada yiyecek pişirmişti.

"Aşağıda bir mutfak olduğunu biliyorsun, değil mi? Hani kalmanı istediğimden değil de, gitmiyorsun bari rahat et."

"Orası iki kat aşağıda, seni yalnız bırakmak istemiyorum."

"Zaten az öteye gitmiyorsun. Bazen geceleri de kalacaksın diye korkmuyor değilim."

"Düşünmedim mi peki? Düşündüm. Ama sonra uyurken çok çirkin olabileceğin aklıma geldi ve vazgeçtim. Senden soğumak istemiyorum."

Sinan bu duyduğuyla kaşlarını alayla havaya kaldırdı ve sırıtarak konuştu. "N'olur kal!"

-

Hazan, Yağız'ı zar zor ikna edip kendini çekimlere psikolojik olarak hazırlamakla alakalı bir şeyler zırvalamasının üzerinden bir hafta geçtiğinin farkındaydı. Ve bu sebeple, o gün Yağız'ın verdiği adrese öyle yahut böyle gitmek zorunda olduğunu da biliyordu.

Fazilet Hanım günlerdir başını ütülüyordu ve bir nevi çekimler için kamp oluşturmuştu evde. Hazan spor salonundan geri gelir gelmez çekimle ilgili doğru yanlış her türlü tüyoyu veriyor ve susmak bilmiyordu.

Tabii bir de spor salonu cephesi vardı ki orada olaylar daha karışıktı...

Patronu Cem Bey, maaşına zam yapmayı bırakın para kesmeye başlar olmuştu. Zira birkaç gün evvel Hazan'ın sözde eğitmenliğini yaptığı Yağız Egemen üç tane kum torbası patlatmış ve iki makineyi bozmuştu.

Hazan, bu mesele için Yağız'ı suçlamıyordu. Zira ne başında bekliyor ne ilgileniyordu adamla ve spor salonu zaten dökülüyordu.

Patronu da, zaten Yağız Egemen gibi reklam malzemesini bulduğu için şükretmekten ona bu meselelerde şikayet etmeyi düşünmemişti bile. Direkt olarak Hazan'a yönelmiş ve onun maaşına el atmıştı.

Ruh Sarmalı [YağHaz]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin