12 ~ "Kendimden nefret ediyorum. "

693K 35.5K 7.8K
                                    

ORUÇLUYSANIZ OKUMAYIN GENÇLER DFGHDGFKSL İYİ OKUMALAR ^_^

"Ya bıraak ! "

" Hayır, ben de yiyeceğim. "

Şuan ne mi yapıyoruz ? Tencereyi iki tarafından çekiştiriyoruz. O yemesin diye üzerimi banyoda değiştireceğim için tencereyle banyoya girdim. Çarpılacaktım lan. Resmen sarmalarıma el koymak istiyor. Pis düşman !

SAVAŞ MI İSTİYORSUN BEBEĞİM KIMOON

" Vermeyeceğim. Dün gecenin bir cezası olmalı. "

" Ha-"

Kapının hunharca çalınmasıyla ikimiz de kafamızı kapıya çevirdik. Kapının arkasındaki kişi 'Ankaran'ın Bağları'nı söyleyip kapıya ritim tutmaya başlamıştı.

Pekala, bu kesinlikle Can'dı.

"Bence kapıya baksan iyi olacak, Kumsal. " dedi piç smile yaparak.

"Hıı gidiyim de bütün sarmaları midene ışınla. "

" Ya git valla yemeyeceğim. "

" Ordan bakınca salak gibi mi duruyorum ?"

" Evet. "

Bir an afallayınca tencereyi elimden çekti ve iki dolmayı birden ağzına tıktı.

" Ah bebeğim, bunlar harika . "

Gözlerimi devirdim ve kapıyı açtım. Salakmış. Salak.

" Sonunda be yavrum ! Ned- ALLAAAAAH SARMA MI VAR !! "

Neden ben ?

" Savaş başlasın ! " diye bağırdığımda bakışlarını bana odakladılar.

Ölmek var dönmek yooh diyerekten tencereye atladım. Ama Çağrı tencereyi birden çekince kendimi yerle sevişirken buldum.

" AHAHAHAHAHAHA NASIL DÜŞTÜN LAN ÖYLE ? "

" RESMEN GAZİ OLDUN FARKINDA MISIN AHAHAHAHA "

Kafamı kaldırdığımda tavanla bakışmaya başladık.

Hayır! Yanlış anladın Tavan göründüğü gibi değil...

" Gülmeyin... Ya gülmeyin dedim... Ya gülmesen- Tamam lan gülün .. " deyip ben de gülmeye başladım.

Gülsüm açık olan kapıdan içeri girip halimizi görünce gülmeye başladı. Ta ki sarmayı görene kadar...

" Sarma mı var lan ??!? "

Pes ettim ve hepimiz yere halka şeklinde dizilip yemeye başladık. Gerçekten yerde oturmamızın hiçbir amacı yoktu. Gerçekten hayvanız.

" ONNONON OLLORONO SOĞLOK KOMSOL HOROKO ! "

" Ya şu ağzını bi kapa be yavrum. "

Elimle Can'ın ağzını tuttum.

Telefonum çalınca açmaya üşendim ama abimse diye yaşamayı sevdiğimden açtım. Kimin aradığına bakmamıştım.

" OFONDOM ? "

"Bana diyene bak. " diye homurdandı Can. Gözlerimi devirdim.

" Kızım ? "

Neden arayana bakmam ki ?

" Sana beni arama diyorum ya anlamıyor musun?!"

" Ama ben senin babanım. "

" Rahat bırak ben- "

" Pınar senin otelinde kalıyormuş. "

" Ne ?! "

Yerimden hızlıca kalktım ve telefonumu bıraktım. Bizimkilerin yanında uzaklaşma ve kendimi kapatma isteğim tavan yapmıştı. Az sonra patlayacak bir bomba gibiydim. Bu yüzden önce hiçbir şey demeden sakince banyoya girip kapıyı kapattım. Fakat sonra yüzleşmek istemediğim görüntüler bir anda zihnimde belirince andan tamamen kopmuştum. Elime gelen ilk şeyi aynaya fırlattığım gibi kırılma sesleri yükseldi.

Pınar kim mi ? Babamı annemle olan yatağında bastığım kadın.

Kapıya vurulan yumruklarla yerimden sıçradım.

" Yavrum iyi misin ? "

" Bebeğim izin ver ben gireyim. "

" Şu siktiğimin kapısını açar mısın ? "

Sesler kesildiğinde benimle uğraşmayı kestiklerini düşündüm. Dış kapının kapanma sesi geldiğinde  dizlerim boşaldı ve gözlerimden yaşlar dökülürken yere bıraktım kendimi. Tam bu sırada Çağrı'nın sesiyle irkildim.

" Kapının arkasındaysan çekil. "

" Ne? Ned- " Sözümü tamamlayamadan kapı açıldı.  

" Koskoca otelin yaptığı dandik kapıya bak lan ben de açamam zannediyordum." diye kendi kendine söylendikten sonra yerdeki beni fark etti. 

Normalde bu haline gülerdim ama hiç bir eklemim çalışmıyor gibiydi.  Halime bakınca yüzü değişti ve  hızla yere çömelip bileklerimden tutup bir zarar gelmiş mi diye baktı.

" Seni otel revirine götürmemi ister misin? Ya da Gülsüm'ü geri çağırabilirim eğer şu an beni istemezsen ama yalnız kalmamalı- "

Sözlerini nasıl başardığımı bilmediğim bir yardım çağırısı olan sarılmamla ve nihayet beraberinde gelen hüngür hüngür ağlayışımla kestim. Önce donup kalsa da sonradan ellerini belime yerleştirip sıktığını hatırlıyordum. Kendimden geçene kadar ağlamadan önce tek hatırladığım şey buydu.

*****

Gözlerimi açtığımda saçımın üzerinde bir el hissettim ve aniden kafamı kaldırdım.

Sanırım yatağımdaydım.

Son olarak " Uyuyan ayı uyandı demek.. " diyen Çağrı'nın suratıyla küçük çaplı bir şok geçirdim. Kafam onun bacaklarını doğru düşmüş , bedenim onunkine dönük bir vaziyetteydi. Beni saran eller de ona aitti.

" Sakin ol. Art arda da sorular sıralama. O kadar çok ağladın ki en sonunda bedenin iflas etti, ben de seni yatağına getirdim. "

Kafamı salladığımda kendime gelmeye çalışıyordum. Ve o an dank etti.

" Peki ben neden küçük  bir bebek gibi kucağındayım hala ?! "

"İyilik yapanda kabahat ya. Bırakmadın ki gidelim, güzelim. Resmen  ahtapot gibi sarıldın." dedi gülerek. 

Utançla gözlerimi kırpıştırmakla yetindim.

" Bu arada Pınar kim ? Onu sayıklayıp duruyorsun bu ilk değil. "

Konuyu değiştirdiğini anlamıştım. Ama pek iyi bir değişiklik olmamıştı.

"Belki sonra anlatırım tamam mı? Şimdi değil. "

Kafasını salladı. Ben de üstünden kalktım ve banyonun kapısı kapanmadığı için mecburen kapatmadan içeri girdim.

Otel şampuanlarını, Çağrı'nın kendi şampuanını, onun duş jelini .. kısacası her şeyini küvete boşaltıp suyu açtım.

"Ne yapıyorsun sen? " dedi arkamdan yavaşça gelerek.

" Valla geçen gece burada ne olduğunu tam olarak bilen yok."

Kahkaha attı. "Bana inanmıyorsun yani?"

" Ne alakası var ya ? Ben de kendimi sağlama almalıyım sonuçta. " dedim. Olanları geride bırakmak için biraz bir şeyleri dalgaya vurarak kendime gelmem gerekiyordu.

" Eski haline dönmen güzel ama o duş jelini seviyordum... "

Gülümseyerek kapıyı ittirebildiğim kadar ve dışarıdan gözükmediğime emin olarak ittirdim. "Şimdi izninle banyo yapacağım ve içeri girmeyi aklından bile geçirme. "

Öhöm öhöm öncelikle biraz kisa oldu ama hemen yeni bölüm istiyorsunuz be yavrumlar :DDd Bu bölüm çok komikli olmadı geçiş bölümü gibi düşünün öperim :***

YAZ ÖKÜZÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin