1. BÖLÜM: "SIRADAN"

7.8K 530 333
                                    

''Mutlu olmak için uğraş vermelisiniz. Mutluluğa iş, para, ya da aşkla ulaşılmaz. Mutluluk sizinle kendiniz arasında bir meseledir.''

Rufus Wainwright

Mutluluğun tanımını yapabilir misiniz? Mutluluk sözlükte; Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık anlamına gelmektedir. Schopenhauer gibi düşünürlere göre mutluluk, "mutsuz olmamak''tır. Mutlu kişi, en canlı zevkleri veya en büyük hazları tatmış kişi değildir. Mutlu kişi hayatını hem bedensel hem zihinsel çok büyük acılar yaşamadan geçiren kimsedir. Mutluluk bir duygudur. Duygularımız güdiler gibi davranışlarımızı harekete geçirir. Mutluluk yaptığımız iş sonunda hissettiğimiz duygudur ve adeta bizim ödülümüzdür. Bu ödülü aradığımız şeyler ise değişir. Hepsinin sonunda bekleyen mutluluktur. İş, arkadaşlık, aile, ilgi alanları kariyer hep mutlulukla sonuçlanmasını istediğimiz şeylerdir. Peki siz Rufus'un söylediği gibi kendi kendinize yetebilir misiniz? Sevgisiz mutlu olabilir misiniz? Ne kadar dayanabilirsiniz sevgisiz? İşte size gerçek sevgiyi arayan ihanete uğramış iki gencin hikayesi...

——————————————————————————————-

Bölüm Şarkılar:

Boy Epic-Hopeless

Lil Wayne- Mirror

Jason Waker- Down

T.I. & Rihanna- Live Your Life


''Kızım Deniz kapıda seni bekliyor.''

Annemin heyecanlı bağırışları Deniz'i üç ay sonra görecek olmanın heyecanına alev tuttu. Deniz-sevgilim- Amerika yolculuğunda yeni döndü. Onun öyle özledim ki, ne zamandır görüşemiyoruz. Üzerimdeki kalçalarımı zor kapatan şortu ve dağılmış saçlarıma göz attım. Aynadaki kişi bendim, Almira Kutlay. 

İstanbul'un prensesi.Ailesinin tek kızı. Evet hayatım mükemmel. Bunun için bana kızamazsınız. Ama bir şeyler eksik. 

Tehlike, arzu, şehvet, aşk... 

Aşağıya indim.Gözlerimi Deniz'in yeşillerini bulunca yüzümde koca bir gülümseme oluştu.

''Deniz!''Çığlık atarak yanına gittim ve kollarımı boynuna doladım. . Gerçekten çok özlemiştim ve şu an hiç bir şey umurunda değildi. Annemi aldırmadan dudaklarına usulca bir öpücük kondurdum.

Annem boğazını temizledi.

''Üzgünüm'' dedim. Annem kaşlarını çatarak salona doğru gitti. Deniz belimden tutup beni kendine çekti.

''Sevgilim, sen beni böyle öpeceksen her gün Amerika'ya gideyim ben'' dedi yüzündeki aptal sırıtmadan bahsetmiyorum bile.

''Saçmalama Deniz, zaten orada ne halt yediğini de bilmiyorum. Telefonlarıma bakmıyorsun, tüm gün ya kurstasın ya da turda. "deyip sinirle arkama döndüm. Aslında kızdığım nokta bu değildi. Beni delirten beni bırakıp gitmesiydi.

Günümün çoğunu onunla geçirdiğim için tatilde içimde doldurulması zor bir boşluk oluşmuştu.

O sırada bir el beni omuzlarımdan tutup kendine çevirdi. Kısa bir bakışmanın ardından elini belime kaydırdı ve vücudumu kendi vücuduna dayadı. Burunlarımıza birbirine değdirirken

''Seni ne kadar sevdiğime dair bir fikrin var mı? '' dedi.

Nefesi dudaklarıma çarpıyordu. Gözlerimiz buluştuğunda ben de ellerimi onun yanaklarıma koyarak

MUTLU KALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin