sorun değil ; jjk

sixty nine

"Dostum şu son hareket amma fiyakalıydı!!"

Youn'un karşısına geçmiş bağıra bağıra konuşuyordum. Gösteri beni müthiş heyecanlandırmıştı.

Hareketlerini taklit etmeye çalışarak oradan oraya gidiyordum.

"Sonra böyle yaptın ve üzerinde tuttun. Ve sonra da böyle. Muhteşemdi!"

Youn okul formasına geri dönmüş haliyle bana gülüyordu.

"Bu kadar seveceğini düşünmemiştim."

"Sevmek mi? Bayıldım resmen! Seneye kesinlikle bu kulüpteyim!"

Gülerek kıkırdaktan sonra biraz sakinleştim ve yeniden Youn'a baktım.

Bu sefer gösterinin başındaki heyecanlı baba modumdan gururlu baba moduna geçmiştim.

"İyi iş çıkardın, havalıydı!"

dedim göz kırparak.

"Ah.."

dedi.

"Teşekkürler Kook. Gerçekten. Seni gördüğümde gerginliğim uçup gitti."

Sonra yeniden alaycı moduna dönüşüp

"Aaahhh gelmeseydin ne yapardım? Halim ne olurdu? Kurtarıcım Jeon Jungkook!!"

diyerek beni iki yana sarsmaya başladı.

Sonraysa aniden durdu.

"Şimdi sıra sende."

"Hah?"

Bir sağ bir sol gözünü kırpıp tuhaf tuhaf hareketler yapıyordu.

Aahh, itirafım.

Aniden tüm damarlarım gerildi ve kasıldım. Gösteriyi izlemek biraz olsun kafamı dağıtmıştı ama, şimdi yeniden hatırlayınca huzursuzlanmıştım.

Youn'un elini omzumda hissetmem ile gerçek dünyaya döndüm.

"Sakinleş. Hiçbir sorun çıkmayacak."

dedi onaylayan el hareketini gözüme sokarken.

"Hem belki abin de gelir!"

diye bağırdı sonra.

Eh, abim?

Doğru bir ara uğrayacağını söylemişti.

Ve onu tanıyorsam eğer sadece benim gösterime gelecektir.

Bu beni sadece daha çok gerdi!

Kınayan bir ifade ile Youn'a döndüm.

''Sağol."

dedim.

"Heyy ne var? Merak etme seni gözetlemeyeceğiz."

Önümde ciddiyetle durarak yüzüme baktı.

"Sen, Jeon Jungkook. Bu işi bugün bitireceksin. Ve ben, Min Youn. Sana destek olmak için orada olacağım. Ve belki abinle birlikte. İşte bu kadar."

Sonraysa

"Sadece yap gitsin dostum! Seni kim geri çevirebilir?!"

diyerek yumruklarını sırtımla buluşturdu.

Derin bir ah çektim.

"Umarım öyle olur Youn."