Özel Bölüm 4

234K 14.4K 15.6K
                                    

Çamaşırları katlarken içeriden annemin bağırdığını duydum. ''Nida telefonun çalıyor!''

Derhal elimdekileri olduğu yere bırakıp annemin yanına gittim daha doğrusu uçtum. Halılar biraz yamulduğunda Taha bana baktı. ''Abla yavaş, halının ciğerini söktün.''

Onunla münakaşa içerisine girmeden çalmaya devam eden telefonumu elime aldığımda konuşan Feza oldu. ''Bu hızın ve heyecanın sebebi belli.''

Ekrana baktığımda Mustafa'nın aradığını gördüm. İçimde bir heyecan bir özlem vardı ki... Bunun tarifini bile doğru dürüst açıklayamazdım. Gülümseyerek telefonu kendime çektiğimde Taha gülmeye başladı. ''Doğru tespit bro!''

Annem, ''Kızım açsana ne bekletiyorsun oğlanı?'' diye sorduğunda hızlı hızlı çarpan kalbimle birlikte odama yürüyerek kapıyı kapattım. Birkaç saniye sonra derin bir nefes alıp ekranı kaydırdım ve telefonu kulağıma götürdüm.

''Şükür be güzelim.'' Sesi, çok seviyorum çok. Devam etti. ''Duymadın mı?''

''Yok,'' diyebildim sakin kalmaya çalışarak. ''Yani duydum da çok heyecan yaptım Mustafa.''

''Az kaldı,'' dedi yumuşak bir sesle. Yatağımın ucuna oturup ayaklarıma bakmaya başladım. Bir yandan sırıtıyor diğer yandan hüzünleniyordum. ''Haftaya yanındayım.''

O Kastamonu'daydı. Askerliğinin bitmesine bir hafta kadar kalmıştı.

''Biliyorum ama,'' dedim kısık sesimle, sonra gözlerimi kapatıp iç çektim. ''Çok özledim seni, anlatamam yemin ederim öyle böyle değil.''

''Bir de bana sorsana,'' dedi kısık sesiyle. ''Aylardır yanıp tutuşuyorum hasretinden. Burnumda tütüyorsun.''

''Aman yanma dikkat et,'' dedim keyiflenerek. Güldü. Sesi içimi bir hoş ediyordu. İlk defa bu kadar ayrı kalmıştık ondan ama vatani görevini yapıyordu ve bu her şeyden daha mühimdi. Mustafa, ''Yanıyoruz Fuat Abi,'' diye konuştuğunda ikimiz de gülmeye başladık.

''Yanalım o zaman,'' dedim gülüşmelerimizin arasından. Aptal aptal sırıtmaya devam ederken duraksadı ve bir şey sordu. ''O rehberde hâlâ A diye kayıtlıyım değil mi?''

Gözlerimi kapattım ve içime içime doğru gülerek kafamı salladım, sanki beni görüyordu da. ''Evet,'' dedim ve hemen ekledim. ''Ama onu ne zaman değiştireceğimi biliyorsun.''

''Biliyorum ve o gün için sabırsızlanıyorum.''

Kaşlarımı çattım. ''Sırf adının değişeceği için mi yani?''

''Hayda,'' dedi keyifle. ''Yıllarca eşim olman için bekledim, ben o rehberde ister A olayım ister B ne fark eder ki... Sana kavuşacağım için heyecanlıyım, rehberdeki adım değil mühim olan adının yanına gelecek soyadıma âşığım. Sana.''

Eriyorum sen buharlaştırma yarabbi.

''Ama hani o A'nın yerine artık kocamdır, eşimdir alsa fena olmaz,'' diye de eklemeyi unutmadı. Yanımda olsaydı ensesine bir tane şaplatırdım sonra da oradan öperdim. Kıkırdadım ve omzumu silktim. ''Yok ben askerim diye kaydedeceğim seni, hatta instagram biografime asker yareni yazacağım.''

''Bak kusarım ha,'' dedi sahte bir azarlamayla. ''Yapmayacaksın öyle şeyler değil mi?''

''Tabii ki yapmayacağım,'' dediğimde bir rahatlama geldiğini düşündüm ona ama hevesini kursağında bırakmaktı niyetim. ''Çünkü o kadarı yetmez. Asker yareni ve Levendoğlu ailesinin tek gelini yazacağım.''

''Nida,'' dedi gülerek. ''Ulan hiç değişmiyoruz farkında mısın? Yani zerre azalmadı bu her neyse. Bunu seviyorum, böyle kalabildiğimiz için kendimi o kadar mutlu hissediyorum ki.''

ÇEVRİMİÇİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin