Ö.L.9

118K 5.1K 1.9K
                                    

Şimdiye kadar yazdığım en uzun bölüm oldu :D Malesef birşeyi dile getirmek zorundayım. Ağustosun sonuna kadar yeni bölüm gelmeyecek. Memlekete gitmek zorundayız malum düğünümüz varda. Hikayeyi yazacağım sadece burada paylaşamayacağım. Anlayışınız için şimdiden teşekkürler. Umarım hikayeyi kütüphanenizden çıkarmazsınız. İyi okumalar..

Multimedia biraz kalabalık. Sadece Cenk yok :D Kıyafet konusunda yardımcı olur diye koydum. Mankenlerin karakterlerle ilgisi yok sadece kıyafete odaklanırsınız. Neyse çok konuştum tekrar iyi okumalar :D

İlkbaharın başında olmamıza rağmen hava yaz günlerini aratmayacak kadar sıcaktı. Güneş ışınları pencereden içeri sızarak odayı aydınlatıyordu. Şimdi evimde olmak için ne yapmazdım ki.. Beni buraya gönderme fikrini veren amcamdan bir gün öcümü alacaktım. Buraya gelmeseydim cinayetler işlenmeyecekti. Günce de Meyra da benimle tanışmadıkları için mutlu mesut yaşayacaklardı. Benim yüzümden birilerinin hayatı daha başlayamadan bitiyordu. Dışarıdan bakan birinin gözünde bencil gözüktüğüme emindim.

"Aramayı hiç denedin mi?" diye sordu Alin kendi yatağında uzanmıştı. Öğleden sonra derslere girmemiştik. Diğer öğrencilerinde girmediklerine emindim.

"Bilinmeyen numarayı nasıl arayabilirim ki" dedim biraz düşündükten sonra.

"Baksana polisler bile bulamıyor biz nasıl bulacağız" dedi Özge yakınarak. O da kucağıma uzanmıştı. 

"Bana fazla uğraşmıyorlarmış gibi geliyor kızlar" diyerek kafasını yastığına gömdü Alin.

"Burada bitmedi değil mi? Cinayetler devam edecek. Sıradakinin ben olmasından çok korkuyorum" diyerek kucağımdan kalkıp oturdu Özge.

Haklıydı. Kesinlikle haklıydı. Cinayetler bitmeyecekti.

"Her kim yapıyorsa sanki işinde uzman gibi" dedim.

"Kızlar ben çok korkuyorum. Öldürmesini geçtim işkence ediyor gibi bildiğin. Günce ve Meyra katilin canını nasıl bu kadar yakmış olabilir aklım almıyor" dedi Alin yatağından kalkıp yanımıza otururken.

Umut ile yaptığımız anlaşmayı söylemeyecektim her ne kadar tehlikeli olsa bile.

"Size anlatmam gerekenler var" dedim ikisine birden bakarak. Onaylarcasına baktıktan sonra devam ettim.

"Sadece kağıttan not almadığımı size demiştim. Günce'nin cesedini bulduğum akşam Umut ifademi almıştı hatta Alin ve Çağkan da vardı bir ara"  dedim Alin'e dönerek.

"Evet. Bizi dışarı çıkartmıştı."    diyerek destekledi Alin.

"İşte o konuşmadan önce telefonuma mesaj gelmişti. Eğer polise ondan bahsedersem sıradakinin ben olacağıma dair bir mesaj."  dedim. Cümlenin sonuna doğru sesim fısıltı gibi çıkmıştı.

"Salı gecesi yani Günceyi bulduğumuz akşam onlara bir şey demedim  fakat dünkü o beş dakikalık konuşmada söylemek zorunda kaldım. Yalan söylediğimi anlamıştı. Bugünse Meyra öldü hepsi benim suçum polislere ondan hiç bahsetmeyecektim.   diyerek dakikalardır tuttuğum gözyaşlarımın yanağımdan süzülmesine izin verdim.

"Senin suçun değil." dedi Alin sarılarak aynı şekilde bende ona karşılık verdim.

"Polisler bulamıyorsa biz buluruz." dedi Özge de bize katılarak.

Kızlardan sadece biz üçümüz kalmıştık. Ve bütün bu olanlar sadece bir hafta içinde olmuştu. Pazartesi lanetin başladığı gündü. Aslında iki aydır arayanın annem olmadığına bakılırsa daha eskiye dayanıyordu.

ÖLÜM LİSESİ(BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin