50.bölüm

105K 3.5K 406
                                    

Bütün gün boyunca Asaf'ı çileden çıkarmıştım, bide gece yaptıklarımdan sonra resmen delirmişti.
Biz dans ederken onu başka kadınlar ile sohbet ederken gördüğüm de nefesim kesilmişti. Bir an yerimde durup ne yaptığıma baktım.
Ona küçük bir ceza verecektim güya ama şu yaptığım şeyler biraz fazla olmuştu galiba. Ben böyle bir kadın değildim bu tür oyunlara baş vurmazdım ama Asaf beni değiştirmişti, onun için yapmadığım bir çok şeyi yapmaya başlamıştım.
Kadının Asaf'a olan bakışları ile daha fazla yerimde duramamış hemen Asaf'ın yanına sokulmuştum.
Biraz tartışmıştık ama daha sonra yakışıklı öküzüm beni omzuna atıp eve kadar taşımıştı.
Kimse için onunla tartışmak istemiyordum artık, onu seviyordum hemde çok, olan olmuştu zaten geçmişe dönemezdik zaten artık dönmek de istemiyordum, bu oyunun bana kazandırdığı en değerli şeyi aşkımı yaşamak istiyorum, her ne kadar dile dökmesede beni sevdiğini biliyordum.
Bana olan bakışlarından, elimi tutuşundan, tenime dokunduğunda, hissettiriyordu bana verdiği değeri sevgiyle bakıyordu bana gözleri, dokunuşlarından damlıyordu bana verdiği değer  tenime değen her bir parmağında akıp bulaşıyordu tenime.
Seviyordum bu adamı aşıktım ona, her şeyiyle güzeldi bana, insanların çirkin yakıştırmaları bile bana güzel geliyordu. Güzel di benim için bu adam ruhu kirli olsa da, hayatı karanlık olsada, öfkeli yada sert olsa bile sevmeme engel değildi.
Kalbim kabulüm diyordu, ruhum ben sararım her şeyiyle onu diyordu, aklım sessizdi hala eksikleri var diyordu yine de bütün benliğimle seviyordum onu.

Üzerimdeki kısa elbiseyi bir çırpıda üstümden çıkarıp atmıştı odanın bir yerine, şimdi ise kendi üstünü soruyordu üstünde kalan son kumaş parçasını da çıkarıp üzerime tırmandı. Siyah olan gözleri daha da kararmıştı, hızlı hızlı nefes alıyordu gözlerinde arzu ve tutku vardı, bunu o kadar çok belli ediyordu ki içimden bir şeyler yanmaya başladı.
Arsız gözlerim Asaf üzerime tırmanana kadar onun muhteşem vücudunu izledi, bu ard arda yutkunma mı sağlıyordu.
Benim için hazır olduğu görmek beni daha çok heyecanlandırmıştı.
Asaf," Özledim Azzem bu tutku hiç geçmiyor sana olan arzum ve isteğim her gün biraz daha artıyor. "
Asaf ağzımı kendi ağzıyla kapattı, öyle yoğun öpüyordu ki beni ona karşılık vermemek mümkün değildi.
Birbirimizin tadını aldığımızda ikimizde inledik.
Vücudumun her yerindeydi elleri okşuyor sıkıyor kendine bastırıyordu.
Nefessiz kalana kadar içti beni bende onu, boynumu bulan dudaklarını ile başımı daha çok yastığa bastırdım.
Sırtında olan ellerim ile onu kendime bastırıp adını inliyordum.
" Asaf..."
Asaf," Güzelim."
Asaf üstümdeki iç çamaşırlarımı da çıkarıp beni başka diyarlara çıkarmaya başladı.
Önce dudakları bütün vücudumda dolaşıp beni nefessiz bıraktı  sonra benimle bir bütün olup bizi tek vücut haline getirdi.
Asaf," Sıcaklığını seviyorum beni böyle sarmanı ahhh Azzem sana doyamıyorum. "
O kadar kendimden geçmiştim ki Asaf'a bile cevap veremiyordum.
Alnından akan teri elimle silip dudaklarını öpmeye başladım.
Üzerimde olan ağırlığı bile beni rahatsız etmeyip tam aksine hoşuma gidiyordu.

Bütün gece uyutmamıştı beni en son uykuya dalmak üzereyken beni kucağına almış banyoya götürmüştü. Attığım çığlık ile istediğini orda da elde edince beni tekrar yatağa taşımış üzerimizi örterek beni göğsüne çekip sarmalamıştı. O kadar yorgundum ki hemen gözlerimi kapatıp
Sabah ışıkları ile ikimizde uykuya daldık.
Durmadan çalan telefon ile gözlerimi zorla açtım. Kimdi bu saatte arayan allah aşkına, ekrana bakmadan telefonu açıp cevap verdim.
" alo. "
Yağmur," Nerdesin kuzu ya o dağ ayısı seni eve mi kapattı."
" sabahın köründe ne istiyorsun Yağmur ya uyuyorum ben."
Yağmur," Sabahın körü mü kızım saat ikiye geliyor. "
Biraz gerinip iyice Asaf'ın üstüne uzandım.
Asaf," Eve değil yatağa gömdü de. "
Asaf'ın uykulu çıkan sesi ile başımı kaldırıp yüzüne baktım saçları darma dağınıktı. Hafif şişmiş dudaklarına öpücük bırakıp yatakta oturdum.
Yağmur," Ne dedi senin vahşi ayın. "
" Günaydın diyor canım. "
Asaf bana pis pis bakıp yataktan çıkıp banyoya girdi.
Bana da güzel bir şölen yaşatarak tabi çıplaklığı ile, benim aklım hala Asaf'ın sıkı kalçalarında iken Yağmur'un cırlamasıyla elimde olan telefon yatağa düştü.
Kendime gelip telefonu tekrar elime alıp konuşmaya başladım.
" Burdayım canım seni dinliyorum. "
Yağmur, " Bir ara yok oldun hayırdır Azze hanım Asaf seni başka dünyaya mı götürdü. "
"  Dalmışım öyle ya. "
Yağmur," Tabi tabi bende inandım hadi gelin sizi bekliyoruz plajda. "
" Tamam canım. "
Telefonu kapatıp çıplaklığı mı örtmek için Asaf'ın tişörtünü üstüme geçirdim. Dağınık olan yatağı biraz toparlayıp odanın her yerine dağılan elbiseleri toplayıp kirli sepetine attım. Ben elbiseleri kirli sepete atınca Asaf da duş kabinden çıkıp çıplaklığını beline sardığı havlu ile örttü.
Tek kaşını yukarı kaldırıp bana doğru gelmeye başladı.
Asaf," Beni mi izliyorsun güzelim burda durmak yerine yanıma gelseydin ya burda tek başına sıkılmışsındır. "
" Seni izlediğim falan yok Asaf kirlileri sepete attım. "
Asaf kollarını belime dolayıp burnumun ucuna öpücük bırakıp geri çekildi. Gözlerim içine bakıp öylece bekledi. Ne kadar süre böyle kaldık bilmiyorum en son Asaf'ın dudaklarında dökülen sözcükler ile kendime geldim.
Asaf," Bir ömür böyle durup bu yeşilliklere bakabilirim öyle güzeller ki, ahh Azzem seni göğsüme saklamak istiyorum içime alıp orda yaşatmak istiyorum seni. "

ASAF-I AZZE TUTKUSU  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin