♦️BÖLÜM 6♦️

68.9K 3K 133
                                    

İyi okumalar.❤

Elindeki yarım sıgarayı kurumuş dudaklarına götürerek son kez derin bir şekilde çeken Baran,ardından yere atıp üstüne bastı. İçtiği bu son sıgarası ile bir paketi devirmişti. Saat gece üç civarlarını gösteriyordu. Kadına sarfettiği sözlerden sonra kendini dışarı atmış ve ne kadar süre burada olduğu bilmeden öylece dikilmişti.

Yaşadıklarının onu zalim biri haline getirdiği düşünüyordu.Eskiden de öyleydi ama zalimliği sadece düşmanlarına karşıydı. Sert yapısı dışarıdaki insanlara karşı kalkanıydı bir nevi. Ama şimdi dayanılmaz biri haline gelmiş,herkese saldırır olmuş ve insanlarla düzgün iletişime girmeyi unutmuştu.Önüne gelene bağırıp çağırıyordu. Bayağı yüksek bir boyuta ulaşmış sinirinden önüne gelen herkes nasibini alıyordu.

İçerideki kadını düşündü tekrar. Daha önce tek bir kadına dokunmamışken onun için planladığı ölümü düşündü. Zalim olduğunu düşündüren ise bu planına karşın pişmanlık duymuyor oluşuydu.Hak ettiğini düşünüyordu. Sonuçta o da sevdiğinin ölümüne neden olmuştu. Belki o kurşunları sıkan o değildi ama kurtarılma ihtimali varken aptallığından o ihtimali yok etmiş ve ölümüne sebep olmuştu. Gözlerini sıkıca yumdu düşünceleri içindeki şeytan ile birleşmiş, onu ele geçirmişti.

"Hak edecek."

Ne olursa olsun Berfin'e sözünü tutacaktı. Ona bunları yapanları tek tek silecekti. İşe bu kadından başlayacaktı. Kendisine Berfin'in ölümünü haber verdiği saatte yapıcaktı bunu. Bu yüzden güneşin doğmasını bekleyecekti. Duyduğu adım sesleriyle kafasını arkasına çevirince kendisine doğru gelen Bedirhan'ı gördü.

Bedirhan, ağabeyinin yanına gelip karşısındaki masaya bırakılmış paketten bir sıgara alarak yaktı. Bir kere ciğerlerine çekip dumanını serbest bıraktıktan sonra ağabeyine dönmeden konuşmaya başladı.

"Bunu yapmak zorunda mısın?"

Baran kardeşinin neyi kastettiğini anlamış,canı sıkılmıştı. Cevap vermedi.
Bedirhan bir süre bekleyip bir daha konuştu.

"Ben senin acını anlayamam ağabey. Allah biliyor ya senin acını senden başkası anlayamaz. İntikam şarttır elbet. O şerefsizleri bulsak. İstersen organlarını söküp tekrar onlara yedir. İstersen diri diri yak ya da parçalara ayır gıkım çıkmaz. Ama işin içine kadın girince, hele ki asıl suçlu değilse o kadın işte orda bi duraksıyorum ağabey. Doğru olanı mı yapıyorsun bilmiyorum."

Baran duyduklarını zaten o kadını buraya getirdiğinden beri kendi içinden de düşünüyordu. Kardeşinin bu bütün söylediklerini o da farkındaydı elbet. Ama tahammül sınırı çoktan bitmişti. Tam anlamıyla tükenmiş haldeydi. Kafasını kaldırıp gökyüzüne baktı bir süre. Gördüğü o parlak yıldızlar değil ardındaki karanlıktı. Sıkıntılı bir nefes vererek konuştu.

"Her şey bitti Bedirhan. Söyle ben ne yaptım da biri benim hayatımda olan birini öldürdü? Bu zamana kadar bu soydan kimin sevdiği bir kurşuna kurban gitti? Kaç yıldır hayatımdaydı Berfin,kaç yaşındaydı daha kaç yıl yaşayacaktı? Kurşunla gitti. Varlığını bile bilmediğim birinin kurşunuyla gitti lan. Bitiş noktasındayım bir adım ilerisi ya da gerisi kalmadı. Kabullenemiyorum,doğru düşünmek istemiyorum.Ya kendimi vururum bu saatten sonra ya da artık birini vurmam lazım. Yoksa gider o şerefsizleri bulamadığım her yeri yakarım. Allah şahidim ki küle çeviririm her yeri. İçimde ki ateşin biraz dinmesi gerek. Bu da yarın olacak. Başka çare yok."

Kardeşinin bir şey söylemesine fırsat vermeden hızla oradan ayrıldı ve arabasına yöneldi. Yorulmuştu aklındaki düşüncelerden de etrafındaki konuşmalardan da. Yine nereye gideceğini bilmeden kullanmaya başladı arabasını. En azından güneş doğana kadar buradan uzaklaşmak en iyisiydi.

GÜN DOĞUMUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin