HİSSİZLİK

31.1K 763 243
                                    

Neydi hissizlik...

İçindeki bu duyguydu hissizlik
yaşadığı...daha doğrusu yaşayamdığı bu hayat hissizlikten ibaretti...

herşeyi akışına bırakmış ateşin alavlerle dolu hayatında yanıyordu her geçen gün,
Ölmeyi,nefes alamamayı kabul etmişti zaten ama..
Bunu nasıl kabul ederdi...
Annesini zehirleyen babasını öldüren bir adamın dudaklarını nasıl isteyebilirdi.
O duduaklardan bugüne kadar canını  yakıcak her türlü istek ve emir çıkmışken şimdi o duduakları nasıl öpebilirdi
ailesine nasıl  ihanet ederdi...

Ya annesinin kokusu,o nolucaktı ona ulaşması için ateşin dudaklarından geçmesi gerekirken...

Asla annesinin kokusunu hatırlayamicakti bidaha...

"Yapamam"

Gülümsedi cevabi bilirmişçesine, gerçi biliyordu zaten, gözünden akan yaşı sildi parmağının ucuyla

"O hırkayı yakıcağımı söylemiştim ilya"

Gözünden akan diğer yaşları sildi küçük elleriyle
"Yy-yapma"

Ayağa kalkıp pencereden gökyüzüne baktı,
Yapıcağım  dedigi herşeyi yapmıştı şu ana kadar,bunuda yapardı

"İyi izle güzelim birazdan bahçenin ortasında yakacağim,ve küllerinide çöpe atacağım,tıpkı çok yakın bir zamanda sanada yapıcagım gibi"

Ne olursa olsun,bugün başaramasada yarın yada bi başka gün ilyanın ilk öpücüğüne sahip olucktı zaten ve zorla degil isteyerek vericekti bunu küçük kız.

Odadan çıkarken ilya yapmaması için yalvarsada onu dinlemeyip üst kattan hırkayı almış ve bahçeye inmişti

"Halil, yakın şunu"

Adamları hızla itaaat edip hırkayı bahçenin ortasında benzinle ıslatmışlardı
Ateş çok sevdiği bir filmi izlercesine keyif alırken
İlyada pencerenin kenarına zorlukla tutunmuş ağlaya ağlaya izliyordu manzarayı

Bir kere koklasa bile yeterdi...

Çakmaktan çıkan küçük Ateş hırkayla birleşmiş
O alevlerin içinde yok olmuştu annesinin kokusu.

Tüm alem Ateş karahanlıyı durduramazken ilya nasıl durdurabilirdi küçük bedeniyle

Kalan gücüyle yatağa uzanıp sırt üstü yatmıştı sırtının ağrısı tüm şiddetliyle başına vuruyor
Başını ağarıtıyordu
ağlamaktanda gözleri ağrıyordu bitkin haldeydi  yaşayan bir ölüden farkı yoktu.

Burda durarak tek yaptığı adama boyun eğmekti,onun kuklası gib ordan oraya sürüklenip duruyordu daha fazla dayanamazdı, bir an önce özgürlüğüne kavuşması gerekiyordu,güçlü durmalıydı bu canavarın karşısında.ama nasıl yapabilirdiki ortada güç bile kalmamıştı.

Sabah erkenden kalkmış iki saatlik uzun bir spor yapmıştı,Pazar günü olduğu için pek işi yoktu şirkete gitmicekti saat onbire geldiğinde duşa girmiş aşağıya inmişti
"Efendim kahvaltınız hazır"
Kahvaltı yapmak için ilerlerken kapı çalmış cenk gelmişti

"Ooo bende çok açtım"

Ateş masaya geçerken cenkte elindeki dosyalarla gelmişti
"Bunlar sözleşmeler,bunlarda ankaradakı işin ayrıntıları benim bi kaç günlüğüne antalyaya gitmem lazım"

Ateş başıyla onayalmıştı

"Annenlerede uğra cenk kadın gel demekten yoruldu"

"Gidicem"

PEŞİMDEKİ İNTİKAMOù les histoires vivent. Découvrez maintenant