E28◆

418 18 10
                                    

Sabah güzel rahat bir uykuyu geride bırakarak uyandım. Arda gözleri yarı açık yarı kapalı bir şekilde sırıtıyordu.

Arda : " Günaydın Mina"

" Günaydın" diyerek gülümsedim. Onu mutlu etmek istiyorum.

"Rahat uyudun mu? " diye sordum.

" Evet sen? Seni rahatsız etmedim değil mi ?"

" Saçmalama Arda! " dedim ve huysuz bir şekilde yataktan kalktım. Banyo yapmam gerekiyor çünkü çok kirliyim. Kıyafetlerimi kirlilere attım ve kendimi soğuk suyun altına soktum.

Banyo bana iyi gelmişti. Kıyafetlerimi giydim ve banyodan çıktığımda Arda yatakta yoktu. Başımı yataktan mutfağa çevirdim. Arda kahvaltı hazırlıyordu.

" Arda!" dedim sertçe. Kendisine bakmıyordu! Cevap vermedi ben de devam ettim.

" Arda! Kahvaltı hazırlamak sana düşmez! Yatağa uzan!"

" Beni rahat bırak Mina!"

" Ben değil doktorlar diyor Arda!!" dedim ve Arda'yı kolundan usulca tuttum. Yatağa doğru yürüttüm.

" Biraz istirahat et Arda daha yeni geldik"

" Tamam"

" Ben şimdi söyleyeceğim kahvaltı getirecekler. "

" Tamam " Arda sıkılmış gibiydi. Ben de lobiye gittim ve oda numarasını verdim. Arda'nın yanına gittiğimde başını yastığa yaslamış pencereye bakıyordu. Sıkılmıştı.

" Arda sen sıkıldın mı? " dedim. Benim geldigimi görünce oturma şekline geçti. Bende yanına oturdum.

"Sıkılma ya eğleniriz beraber burada"

" Ben sıkılmadım. Seni eğlendirmiyorum dimi?"

" Ben sıkılmıyorum. Hem odanın dışında da eğlenebiliriz" dememle kapının tıklanması bir oldu. Kahvaltılarımız gelmişti. Kadına başımla teşekkür edip kapıyı ayağımla kapattım. Arda'nın önüne küçük masalardan birini koydum. Kendi önüme de aynı şekilde koydum.

" Hadi ye" dedim. Isteksizce kahvaltıyı yaptı. Masaları yerine koydum. Oda kaç gündür temizlenmiyordu. Temizleme kartını odanın kapı koluna koydum. Arda'ya kıyafetlerini giymesinde yardım ettim. Ben hazırdım. Biraz bahçede hava alacaktık.

" Arda hadi. Sabahtan beri banyodasın. Süsleniyor musun?" dedim Şakayla. Saçlarını yapıyordu.

Banyodan gülümseyerek çıktı.

"Evet kızlar hasta olduğumu anlamasınlar." dedi sırıtarak.

" Hı anlamazlar merak etme! " dedim ve Arda'nın koluna girdim. Ona yardımcı olmak için yapıyordum. O da bunu bildiği için sesini çıkarmadı zaten. Hala Kıvanç burada mıydı? Korkuyordum. Arda ile asansöre binerken hala tereddütteydim.

Arda: "Noldu mina?"

" Hiç bir sey. "

" Tamam. Şu banka oturalım mı? " dedi parmağı ile göstererek. Beraber banka doğru yürümeye başladık. Banka oturduk. Arda'nın kolundan çıktım. Etrafı izlerken Arda elimi tuttu. Ardaya döndüm ve bana

"Sana bir şey soracağım ama doğruyu söyle olur mu? "

" Tamam "

"Kıvanç'a söylediğin benim öğrenmemi istemediğin o önemli sır neydi?" Ben bunu söyleyemem.

" Arda ben doğruyu söyleyeceğim dedim ama herhalde bu sorunun cevabını verebilmem için senin sihirli kelimelerine ihtiyacım var."

" Yani öğrenebilmem için sihirli kelimeler söylemem lazım. "

EZIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin