KIRK SEKİZİNCİ BÖLÜM: "BAŞARACAĞIZ"

6.7K 618 103
                                    

Bölüm şarkısı;


Koika - Battle Of Destiny [Dragon Nest Oyun Tema Müziği]




Ulaş eve geldiğinde ben neredeyse tüm yemekleri hazırlamıştım. Aslında düşündüğümden biraz daha erken gelmişti çünkü ben patronu ikna etmesinin uzun süreceğini düşünmüştüm. Demek ki Akya'dan istediğim yardım işe yaramıştı. Geldiğinde Ulaş'ın suratı da asık sayılmazdı. Benim yemeklerle uğraştığımı görünce masayı hazırladı, tabakları ve diğer her şeyi yerleştirip teyzesini aradı.

Altıma şort, üzerime askılı giymiş bir şekilde koltuğun kenarına oturdum, Ulaş ise hala okul kıyafetleri ile duruyordu. "Çok çabuk mu kabul etti?"

"Aslında zorlamasını bekliyordum çünkü ben yarı zamanlı çalışsam bile bazen tam vardiya yaptığım bile oluyordu. Sıkıntı çıkınca, bir personel gelmeyince anında beni arıyorlardı. Yine de patron pek fazla bir şey demedi, Akya da oradaydı bana bir anda arka çıkınca, müşterilerin beni sevdiğini filan söyleyince kabul etti. Okul çıkışlarında gidip on bir buçuğa kadar çalışacağım, hafta sonları da orada olacağım. Bu şekilde anlaştık."

"İzin günün yok mu?" diye sorduğumda kafasını iki yana salladı.

Üzülerek "Ama dinlenemeyeceksin." dedim ki bu doğruydu. Zaten çok ders kaçırmıştı ve haftaya sınavlar başlayacaktı, bu kadar çok çalışırsa derslerini nasıl toparlayacaktı bu çocuk? "Sınavlar başlıyor, açıklarını kapatmalıyız."

"Kabul etmeseydim elime çok az miktar geçecekti ya da tamamen işten kovulacaktım, bunu göze alamazdım."

"Ama-"

Konuşmaya yeltendim ama Ulaş beni susturdu. Gülümseyip omuzlarını silktiğinde yapabileceğini, altından kalkabileceğini bana göstermeye çalışıyordu. "Merak etme, ben Ulaş Eroltu'yum bir şekilde üstesinden gelebilirim. Hem unutma ki yalnız değilim." Üç parmağını kapatıp parmaklarını silah gibi bana doğrulttu. "Sana sahibim."

Benden bir silahmışım gibi bahsettiğinde güldüm. "Doğru." dedim. "Bana sahipsin."

Bir süre gözlerime baktı. O garip okul kıyafetinin ona yakışacağını hiç düşünmemiştim. Okula döndüğü için çok mutluydum. Sadece büyükanneme verdiğim sözü yerine getirmemle, onun istediğini yapmakla alakası yoktu bunun. Onun için en iyisinin bu olduğunu bildiğim içindi. Yalnız eğitimi içinde değil, kendi ruhsal sağlığı içinde bu geçerliydi. Yaşıtları ne yapıyorsa onu yapmalıydı. Okul bir çok kişi için sıkıcı ve berbat bir yer olsa da, bir çok dostluk orada kurulurdu. Kimse bir evreyi yaşamadan başka bir evreye geçemezdi. Ulaş da gençliğini yaşamalıydı. Sadece çalışarak ve Fatih'e bakarak yaşamazdı. Fatih'i mutlu ederken kendini de dinlemeli, kendini de mutlu etmeliydi. Sadece geleceği için, kendi mutluluğu, kendi içsel huzuru içinde okula dönmeliydi.

Zil çaldığında ayaklandım ve kapıya doğru ilerledim. Sadece bir an, arkama bakmasam bile zil çaldığında, onun sesinin altından Ulaş'ın "Keşke." dediğini sandım. Emin değildim.

Kapıyı açtığımda hem annemin hem de Lale Hanım'ın yüzünde güller açıyordu. Eroltu evinde ayağıma kapanıp ağladığından beri saatler geçmişti ve şimdi daha iyi görünüyordu. Yeğeninin okula dönmesi elbette onu sevindirmişti. Eminim ki o tarzda bir insan olsa yerinde zıplar şarkı söylerdi. Makber olsaydı, çoktan bunu yapardı.

BULUTLAR DA AĞLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin