25♣Vuslat

23.8K 1.3K 188
                                    

Atlas'a uzun zaman önce âşık olduğumu ancak bana âşık olduğunu söylediğinde anlamıştım ki şu an biz çok tuhaftık. Dans eden kalabalığa izleyerek başımı Siyah'ın omzuna yaslamış, burnuma dolan ferahlatıcı kokusuyla gülümseyerek gözlerimi kapatmıştım.

"Mutlu musun?" Alnını şakağıma dayamış kulağıma fısıldamıştı.

Gülümseyerek "Evet," dediğimde o da gülümsemiş, beni kendine daha fazla çekmişti.

"Sen?" diye sorduğumda anlamazlığa yattı.

"Ben ne?"

"Mutlu musun?" diye sordum.

İç çekerek "Farklı hissediyorum," dediğinde yüzünü görmek için ona doğru döndüm. Aramızda fazla mesafe olmaması beni heyecanlandırmıştı yine ama artık bu beni belli belirsiz bir şekilde mutlu da ediyordu.

"Demek istediğim kötü değil. Sadece sana aşığım ve bu yabancı olduğum bir duygu. Söylemiştim, daha önce hiç âşık olmadım. Sen ilksin. Her şeyin ilki."

"Nasıl her şeyin ilki?" diye sordum merakla.

"İlgimi çeken ilk kadın. Karanlığa girmemi sağlayan ilk kadın. Beni mutlu hissettiren ilk kadın. Düşüncelerimle boğuşurken, düşünceleriyle boğuştuğunu bildiğim ilk kadın. Geleceğim olan tek kadın."

Gülümseyerek burnuna bir öpücük kondurdum. "Sen de geleceğim olan tek erkeksin," dedim mutlulukla.

Tekrar başımı omzuna yasladığımda Sena'nın koktukta olmadığını fark ettim. Bakışlarımı etrafta gezdirdiğim de Asya ile Sansar'ın arasında olduğunu görmemle gülümsedim. Kıskanmış mıydı acaba?

Dizime değen sıcak elle irkilip elin sahibine, Atlas'a, baktım. Kaşlarını çatmış elbisemin eteğini aşağıya doğru çekiştiriyordu.

"Eteğin çok kısa," diye homurdandığını duyduğumda ister istemez kıkırdadım.

"Beğenirsin diye düşünmüştüm."

"Sadece benim yanımda giyseydin beğenebilirdim." Suratını astığını fark ettiğimde ciddi olduğunu anladım. Üzerimdeki narçiçeği elbisenin etekleri dizimin biraz üstünde bitiyordu ve bununla -seksi değil ama- işte ne bileyim ilgi çekici olduğumu düşünmüştüm.

"Altın Mızrak!"

Hemen karşımızda duran Kuzey'i gördüğümde Atlas'ın omzuna yasladığım başımı kaldırdım. Atlas da ayağa kalkmış elini sıkmıştı Kuzey'in. Her ne kadar Kuzey, Atlas'ın antrenörü de olsa onunla Sansar veya Selim kadar samimi olmadığını anladım.

"N'aber Vuslat?" diye sorduğunda Atlas'ın sert bir ifadeyle Kuzey'e baktığını görmemle biraz huzursuzlaştım.

"İyi. Sen?"

"Bende iyiyim," dedi önce Atlas'a sonra bana bakarak. "Atlas'ı tanımasan az önce sizi öyle gördüğüm için sevgili falan olduğunuzu düşüneceğim."

Kaşlarımı çattım. Atlas'ı tanımasam da ne demekti öyle?

"Zaten öyleyiz," dedi Atlas eğilip saçlarıma bir öpücük kondururken.

Kuzey şaşkınlıkla Atlas'a baktı. "Hadi canım! Sen ciddi misin?"

"Evet," dedi sabırsız bir tavırla.

"İnanmıyorum. Senin bile sevgilin varsa sanırım benim acele etmem lazım. Kızlar bu habere üzülecek." dedi ve gitmek için dönmeden önce "Sonra görüşürüz Vuslat." diyerek el salladı.

Atlas tekrar yanıma oturduğunda ona baktım, omuzlarını silkti. "Neden sevgilinin olması imkânsızmış gibi konuşuyor?" diye sordum.

"Çünkü öyle, söylemiştim her açıdan ilkimsin."

Düşünce MahkumlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin