Bölüm 19

12.4K 1.4K 970
                                    

Jimin'in Anlatımından

"Mina bizim takımımızda."

Derin bir nefes vererek, konuşan Taehyung'a baktım. "Ben karşı takımda olurum." Hoseok ve onun yanından ayrılarak, diğer takımın toplandığı yere geçtim.

Neyin tribiydi bu anlamıyordum ki?

Kıza bir şey yaptığım yoktu, o da halinden memnun gözüküyordu. Taehyung ise elinden gelse kızı evlat falan edinecekti, sinirimi bozuyordu.

"Tüm güzel kızları takımımıza aldık, ben oyun oynarken sıkılırım." Hoseok yakındığında güldüm ve ona göz kırptım. "Boşver onları, beni kes." diyerek elimdeki topu ona attığımda, kasama baktı ve sırıttı.

"Büyük bir zevkle hayatımın anlamı."

Hafifçe yüzümü buruşturdum ve yüzümü Mina'ya çevirdim. Sabahtan beri bir kere bile yüzüme bakmamıştı, sanırım trip yiyordum.

Hayatımda ilk defa biri beni kıskandığı için surat yapıyordu, ilginç bir durumdu.

Genelde hiç kimseyi umursamadığım ve kimseyi kale almadığım için kızlar beni pek kıskanmazdı, daha çok ne yapsam da Jimin benden sıkılmasa triplerinde oluyorlardı.

Mina ise daha çok ne yapsam da Jimin'i sıksam diye uğraşıyor gibiydi.

"Tamam, biz bu tarafta olalım. Siz de diğer tarafta." Konuşan kızı herkes onayladı ve yerlerimize geçmek için hareketlendik.

Mina dibimden geçerken, bugün içinde ilk defa benimle konuşmuştu. "Sırıtırsın tabi, kızları kesme fırsatı sana denk geldi ne de olsa."

Gülmemek için kendimi kasarak, kafamı iki yana salladım ve yanından geçerek yerimi aldım. O da hiç duraksamadan yerine geçmişti.

Bana değmemeye çalışan ama beni sürekli kontrol eden bakışları eğlendiriyordu.

"Başlayın."

Top onlarda olduğu için, Hoseok geriye doğru giderek servis yapmaya hazırlandı. Topu atmadan önce bizim takımdaki iki kızı gözüyle kontrol etmeyi unutmamıştı.

Kız sayısının az olması onu durdurmazdı zaten.

Servis dışarıya gidince iki takımdan da kahkahalar yükseldi. "Elin işte gözün oynaşta, doğru düzgün servis bile atamazsın tabi!" Taehyung, Hoseok'a vurduğunda onları izliyordum.

Genelde aynı takımda olduğumuzdan sahanın bu tarafından izlemek garip gelmişti.

Taehyung ile garip bir şekilde yavaş yavaş aramız açılıyordu ve tavırları bana manasız geldiği için müdahale etmiyordum. Sanki kızı öldürecekmişim gibi davranıyordu.

Bu iddiaya ondan gizli falan girmemiştik, neden yeni duymuş gibi triplere giriyordu anlamak zordu.

"Taehyung, bu servis senin için." Ona öpücük atarak, topu elimde sabitlediğimde dudağının bir tarafının hafifçe kıvrıldığını görmüştüm.

Bir kız için beni satsa da arkadaş arkadaştı işte, atılmıyordu da satılıyordu da.

Topa güçlü bir şekilde vurduğumda, Taehyung'un bir arkasındaki kıza denk gelmişti. Kız topa kontrollü bir şekilde vurdu ve top en öne gelerek, başka bir kızın vuruşuyla buluştu.

Sonunda bizim tarafa geçmişti, basit bir karşılıkla tekrar diğer tarafa geçti. O arada topa acınası bakışlar atan Mina'yı izliyordum, komik görünüyordu.

Top onların tarafında düştüğünde, bir sayı daha kazanmıştık. "Beni kaybettiğine pişman olacaksın, Taehyung-ssi." Hala Tae'yle uğraşmaya devam ediyordum, o ise güldü.

Mighty Fall | PJM ✓Where stories live. Discover now