<4>

8K 656 143
                                    

Start Again ~ RED

Odamdan içeri girer girmez okul çantamı odanın bir köşesine fırlattım.

Bu hissettiğimde neydi böyle?

Amaçsızca merak ediyordum. Neden böyle olduğunu neden sürekli sert göründüğünü neden ona dokunduğumda titrediğini neden sınıfta tek bir kişi ile konuşmadığını... Deliler gibi merak ediyordum.

Ses ve müzik bölümündeki Wonho ile eski okulumdan arkadaştık. Ona Jungkook ile ilgili bir şey bilip bilmediğini sormuştum. Ama herkes gibi o da bilmiyorum cevabını vermişti. Aynı bölümdelerdi, her gün aynı ortamda bulunuyorlardı. Bir insan nasıl bütün gününü kimseyle konuşmadan geçirebilirdi ki?

Yakışıklıydı. Daha önce tek başına gitar ve piyano çalarken şarkı söylediğini duymuştum. Sesi muazzamdı. Sizi ürkütecek kadar güçlü ama sizi gevşetip en kötü anda bile gülümsetecek kadar narin ve zarif bir sesi vardı. Sesinin yumuşaklığının hayranı olmuştum.

Onun hakkında biraz bilgi edinsem ne olurdu ki?

Deneyecektim...

°°°°°°°°

Derse geç kalmamak için okulun binasından giren adımlarımı dahada hızlandırdım. Sınıfın önüne geldiğimde kapıyı çaldıktan sonra açtım ve içeri adım attım.

Öğretmen gelmişti ve ses bölümünde olanlara uygulama sınavlarının tarihlerini veriyordu. Sessizce yerime oturdum.

Jungkook ise defterine sınav tarihlerini yazıp dikkatle öğretmene bakıyordu. Beni farketmemişti sanırım.

Sonunda tarihleri defterine geçiren öğrenciler yerinde kıpırdandı. Jungkook ise benim geldiğimi daha yeni farketmişti. Göz göze geldiğimizde hafifçe gülümsedim. Aynı gülümsemeyi ondanda beklemekle sanırım hata etmiştim. Gülümsediğimi gördüğünde gözleri biraz yüzümde oyalandı ancak daha sonra yanlış bir şey yapmış gibi hızla kafasını sıraya çevirip defterine birşeyler yazmaya başladı.

Kaçıyor muydu? Ben sadece onunla arkadaş olmak istiyordum. Onun nesi olduğunu merak ediyordum.

Değişik biriydi ve ben sadece merak ediyordum...

Okul çıkışında kendimi oldukça yorgun hissediyordum. Dersler bir türlü bitmek bilmemişti ve ben sürekli uyuklamıştım. Üstelik yarın derlerim bittikten sonra birde dans dersim vardı.

Okul boşalmıştı. Eve gitmek için uzun koridoru geçerken ses ve müzik stüdyosundan sesler geliyordu.

Gürültü gibi değildi. Bas gitar sesi vardı ve birde güzel bir ses. Daha fazla kapıya yapışık dinlememek için içeriye girip dinlemeye karar vermiştim. Kapıyı yavaşça açtım ve içeri yine aynı yavaşlıkta girdim. İçerde tek bir kişi vardı ve o da kapıya sırtı dönüktü. Muhtemelen geldiğimi duymamıştı. Kafasını hafif yana çevirdi. Ve ben onu tanıdım.

Jeon Jungkook...

Kendini o kadar çok kaptırmıştı ki geldiğimi duymamıştı bile.

Bulduğum bir yere oturdum. Hâlâ burada olduğumu bilmiyordu. Arkasını dönmediği sürecede göremezdi beni.

İzlerken ağzımın suyunu akıtmamaya çalışmak benim için zordu. Tellere değen parmaklarını ustalıkla hareket ettirip gözleri kapalı bir şekilde ritim tutuyordu. Sanırım ön hazırlık yapıyordu. Önünde sürekli derste bir şeyler yazdığı defteri açıktı.

Siyah giyinimi ve siyah gitarı her şekilde hayranlık duyulması gereken bir etkendi...

Hazırlığının bittiğini gözlerini açıp gitarın akordlarını ayarlamak için arkasını döndüğünde anladım. Ama her şey için çok geçti. Beni görmüştü bile. Tanrı aşkına arkasını döneceğini nereden bilebilirdim?

İlk önce irkildi ve bir iki adım geriledi. Ama daha sonra kaşlarını çattı.

"Burada ne arıyorsun? Burası benim çalışma stüdyom. İzinsiz böyle giremezsin."

"İzin istesem izin verecek miydin?"

"Hayır"

"O zaman bende izin istemeyeceğim. İşine ya da çalışmana engel olmayacağım. Sınavına hazırlandığını biliyorum. Şuana kadar beni farketmedin çünkü seni rahatsız etmedim, sesimi bile çıkarmadım. Lütfen seni dinlememe izin ver... Lütfen..."

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

AGORAFOBİ🍓  |Jikook  &lt;tamamlandı&gt;Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin